En sonunda kendisini beş parasız bir ressamla Amerika'da buldu. | Open Subtitles | وانتهى بها الأمر في الولايات المتحدة مع رسام فقير. |
Seçim sana bağlı Her neyse, ben her zaman genç bir ressamla tanışmaktan hoşlanmışımdır | Open Subtitles | على أي حال، تسرني كثيراً مقابلة رسام شاب |
Bir zamanlar bir ressamla çıkıyordum. | Open Subtitles | لقد خرجت مع رسام ذات مرة كان يعمل طوال الوقت |
Eline biraz para verip gönderdim... bunun üzerine kızım olduğunu söylediği çocuğu bana bırakıp... bir İtalyan ressamla kaçtı. | Open Subtitles | -أعطيتها بعض النقود و طردتها -ثم رحلت مع رسام ايطالى -و تركتنى مع من تقول أنها ابنتى |
Cora teyze daha genç kızken meteliksiz bir İtalyan ressamla kaçmış. | Open Subtitles | العمه (كورا) هربت مع رسام ايطالى مفلس كانت مجرد فتاه حينها |
O ve başka bir ressamla kendi gösterimin küratörlüğünü yapacağım. | Open Subtitles | سوف اقيم عرضي الخاص معه ومع رسام اَخر |
Yolculuk harikaydı, teşekkürler. Galeri için harika bir ressamla anlaştım. | Open Subtitles | -رائعة , وقّعت مع رسام رائع في المعرض |
Bir ressamla. | Open Subtitles | عملٌ برفقة رسام |
Ama beş para etmez bir ressamla ilişkin varmış. | Open Subtitles | لكنك تحظين علاقة غرامية مع رسام سيء! |
Nomar telefon üzerinden bir polis ressamla konuştu. | Open Subtitles | عمل (نومار) مع رسام المباحث ذلك اليوم عبر الهاتف |