Rockefeller veya Vanderbilt işleri tek başına mı halletti sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن روكفلر فعل كل شيء بنفسه؟ أو فاندربيلت؟ |
Evet, John D. Rockefeller'ın* havuz oğlanıyla yemek yiyeceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنني جالسٌ مع جون روكفلر لصنع أحواض السباحة. |
New York'ta, Rockefeller Yasaları denilen harika bir şey var. | Open Subtitles | في نيويورك، لقد حصلنا على شيء رائع يطلق عليه قانون روكفلر |
Rockefeller' ın dediği gibi , ama the Supreme Court çiğnenemez. | Open Subtitles | ذلك الذي قاله روكيفيلير لكن المحكمة لا تبتلعها |
Üzgünüm. Seninle ve çocuklarla saat 3:15 de Rockefeller Center'daki ofisimin lobisinde buluşuruz. | Open Subtitles | أسفة ، سالاقيك والاولاد فى مكتبى فى مركز روكفيلير الساعة الثالثة والربع |
Empire State Binası'nı, Rockefeller Merkezi'ni düşünün. | TED | فكر بـمبنى الامباير إستات , بمركز روكيفيلر |
Eğer Rockefeller Vakfı ödeneklerimizi kabul ederse. ...bu paranın bir kısmı bizim dünya çapında. | Open Subtitles | إذا كانت مؤسسة روكفلر توافق على منح ما لدينا |
Fakat Rockefeller Vakfı'nın desteği olmadan, bunu gerçekleştirmek mümkün değil. | Open Subtitles | ولكن من دون دعم من مؤسسة روكفلر لن تخرج أبدا إلى سطح الأرض |
Hatta Alman Hava Kuvveti uçakları, Rockefeller'ın bu petrol şirketinin ürettiği özel katkı maddesini kullanmadan uçamazdı. | Open Subtitles | في الحقيقة لم تَستطيعُ القوة الجوية الألمانية أَنْ تَشتغلَ بدون إضافة خاصّة من نفط روكفلر |
I.G. Farben'in, Rockefeller'ın petrol şirketinden satın aldığı 20 milyon dolarlık yakıt sayesinde yapılabilirdi. | Open Subtitles | كان ممكنا بسبب قيمة 20 مليون دولار من النفط بيعت لفاربن من قبل شركة روكفلر |
Nicholas Rockefeller ile çok yakın bir dostluk sürecinin ardından, | Open Subtitles | ,بعد الحفاظ على صداقةٍ حميمة مع نيقولاس روكفلر |
Bazı kalıntıları şimdi Kudüs'teki Rockefeller Müzesi'nde korunuyor. | Open Subtitles | بعض بقاياهم يحفظون الآن في متحف روكفلر في القدس |
IMF, Dünya Bankası, Rockefeller Üçlü Komisyonu. | Open Subtitles | صندوق النقد الدولي، البنك الدولي لجنة روكفلر الثلاثية |
Bir elf, penceresine gelmiş ve parasını, teleskop için, Rockefeller Kuruluşu'ndan almasını söylemiş. | Open Subtitles | ارتفع قزم إلى نافذة منزله ، وقال له أنّه سيحصل على المال من مؤسسة "روكفلر" لأجل التلسكوب |
1930'larda Rockefeller müridinden biri için yapılmış. | Open Subtitles | تم بناؤه في الثلاثينات من قبل روكفلر |
Rockefeller Center'da paten kaymak isterdim. | Open Subtitles | أود التزحلق علي الجليد في مركز روكفلر |
Rockefeller Vakfı yıllı k burslarını bugün ilan etti. | Open Subtitles | مؤسسة روكفلر أعلنت المنح السنوية اليوم |
Rockefeller'la ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Zaten bunu da o yüzden yaptım. | Open Subtitles | لا اعرف أي شيء عن روكيفيلير لهذا فعلت هذه الحفلة |
Eğer John bir milyoner olsaydı veya soyadı Rockefeller olsaydı bütün bu olaylar olmazdı. | Open Subtitles | لا شىء من هذا كان سيحدث لو أن جون مليونير أو إذا كان اسمه الأخير روكفيلير لكن أحياناً جون لا يفهم |
Cam kapalı gitmedin değil mi, seni Rockefeller? | Open Subtitles | كان عليك السياقة والنوافذ مفتوحة، أليس كذلك روكيفيلر ؟ |
John D. Rockefeller. Chicago Üniversitesi Kurucusu | Open Subtitles | جون د.روكفيللر مؤسس جامعة شيكاغو |
İki Birleşik Devletler senatörü dört kabine üyesi, bir Yargıtay hakimi John D. Rockefeller, J. P. Morgan hepsi Bolşevik Komünistler tarafından hedef alınmıştı. | Open Subtitles | إثنان من مجلس الشيوخ... أربعة أعضاء من المجلس الإستشاري، قاضٍ من محكمة العدل العليا... و(جون دي روكفيلا) و(جي بي مورغان)... |
Rockefeller Center örneğinde olduğu gibi, ki bu geçmiş bir döneme ait. | TED | كما هو في نموذج روكفيلر سنتر والذي نوعاً ما من عصر آخر |
Hey Rockefeller! Umarım Candy'den hoşlanmışsındır. | Open Subtitles | , يا، روكفلير كيف أحببت كاندي؟ |
Rockefeller'la. | Open Subtitles | -عائلة (روكوفيلر ) |
Bizim Rockefeller Center'da zehirli bir gaz kaçağı olduğuna dair bir rapor alıyoruz. | Open Subtitles | لقد تمّ إفادتنا للتّو أن غازاً سام قد تسرّب في مبنى (روكيفلر سينتر) |