"ruhlu" - Traduction Turc en Arabe

• روح
• روحاً
• روحٌ
• بروح
• ياذا

Eminim doğal güzelliklerine ve özgür ruhlu insanlarına hâlâ mest olurdu.
أراهن بأنه لا يزال مسحوراً بجمال الطبيعه و روح الناس الطيبة

Çekilmez biri olabilirsin ama içten içe iyi ve yüce ruhlu birisin.
قد تكون لا تُطاق لكن في قلبك أنت عطوف ولديك روح معطائة

Kendine özgür ruhlu, vahşi şey diyorsun.
أنت تطلقين على نفسك روح حرة ، شيء البرية.

Baek Ah var ya oldum olası pek bir duyarlı ve narin ruhlu olmuştur.
أنت تعلمين شيئاً ما بشأن بايك آه؟ لقد كانَ دائماً روحاً حساسةً ورقيقةً.

Hep özgür ruhlu ve maceraperestti.
لقد كان دائمًا روحٌ حرة مُغامر يفعل مايريده

Tercihen bebek ruhlu bir gergedan gibi savaş mührüyle gizlenmiş
يفضل رجل بدرع كوحيد القرن و بروح مقاتلة كفقمة صغيرة

Benim kılıcım da kötü ruhlu bir kadının tutkusuyla çılgına dönmüş gibiydi.
سيفي كذلك يبدوا بأنه كان مُلك روح امرأة شريرة

İnsan onu dinlerken, Mussolini'nin savaşçı ruhlu lejyonerlerinin zorlu çarpışmaların ardından nasıl da kahramanlık ve fedakarlık kelimeleriyle eş anlamlı hale geldiğini anlayabiliyor.
من هذا نستنتج أن روح محاربى موسولينى التى اجتازت العديد من المحن الرهيبة هى مرادفا للبطولة و التضحية

Bende özgür ruhlu biri izlenimi bıraktın. Hükümet için çalışmak nereden esti?
يبدو لي كأنّه روح حرة كيف أصبح يعمل لحساب الحكومة؟

Söylesene Pippa, senin gibi özgür ruhlu biri kahvaltıda genelde ne yer?
روح حرة مثلك ماذا تتناول في الإفطار عادةً ؟

Ailemdeki herkes çok yaratıcı... ve özgür ruhlu.
كل افراد عائلتي مبدعين ولديهم روح الحماسه

Ejderha ruhlu ve güzel sesi olan adam olarak oynadığın oyunu oynadık.
لعبنا تلك اللعبة حيث تتنكر كرجل لديه روح تنين، وكانت بها أصواتٌ مذهلة

Ben hassas, açık fikirli, özgür ruhlu biriyimdir... ve kaliteli bir dairem var.
أنا حنون , متفتح , ذو روح شابه ولدي وحدة جوده

Çelişkilerin adamıydı, fırtına gibi eserdi ama müzisyen ruhlu bir insandı.
ومتناقضاً, لكنه في الحقيقة يحمل روح الموسيقي.

Kendine özgür ruhlu, vahşi şey diyorsun.
أنت تطلقين على نفسك روح حرة شيء البرية

rahatlık, halinden memnun olma, ...komünizmden korku ve adaletsizliği bizim düzenlemedeki eğilimimiz yüzünden, ...günümüz dünyasının devrimci ruhlu batı ulusları, ...başlıca anti devrimciler oldular.
هناك خوف سقيم من الشيوعية, وتعرضنا للظلم الأمم الغربية استهلت... كثير من روح الثورات في العالم الحديث...

Tam bir okul ruhlu... her zaman sana koridorda "merhaba" diyenlerden.
روح جميلة ، دائما تحيّيك في الرواق

Özgür ruhlu biridir, gezmeyi sever.
..إنها تمتلك روح طلقة , إنها تحب السفر

Özgür ruhlu biri olduğunu biliyorum.
أعني, أعرف أنها كانت روحاً حره

Bana oldukça özgür ruhlu gibi geldi.
تبدو روحٌ حره جداً بالنسبة لي

Kötü ruhlu bir adamla karşılaştılar.
...قابلوا رجل بروح قذره هذا ما يقوله الانجيل ...الرجل

Sen hasta ruhlu oynak bir kuklasın, Shaw. Bana da bir kutu kurabiye ayırır mısın, izci kız? Kazma herif.
أنت مريض مريض مجنون يا شو ياذا الوجه الغريب أيها القرد هيا يا (بوج) لنذهب من هنا