"söylediğini biliyorum" - Traduction Turc en Arabe

• أعرف أنك
• أعرف أنّك
• اعلم انك
• أعلم أنكِ
• أعلم أنّك
• أعلم بأن
• أعرف أنكِ
• أنا أعلم أنك
• أعلم إنك قلت
• أعرف أنه فعل ذلك
• أنا أعلم بأنك
• أعلم بأنّك
• اعرف انك تقول انك

Kibar sözlerin için teşekkür ederim, ama yalan söylediğini biliyorum.
أشكرك على كلامك الجميل لكنني أعرف أنك تكذب

- söylediğini biliyorum.
أعرف أنك فعلت كانت تعلم بأن الوضع سيكون خطرا

Yalan söylediğini biliyorum çünkü temizlik aletlerini bulduk.
اسمع، أعرف أنّك تكذب، لأننا وجدنا مُعدّات التنظيف.

Bunu bir iltifat olarak söylediğini biliyorum ama güzelliğime konan sınırları takdir etmiyorum.
اعلم انك قلت هذا كمديح و لكن انا لا اقدّر هذا هناك حدود على جمالى

Geçen gün olanları unut! Doğruyu söylediğini biliyorum.
انسي ما حدث في ذلك اليوم أعلم أنكِ كنتِ تقولين الحقيقة

Bak, eğer bu adamı yakalarsak geleceğimizi değiştirebileceğimizi söylediğini biliyorum.
أعلم أنّك قُلت إذا أمسكنا بهذا الرجل قد نكون قادرين على تغيّر مستقبلنا

- Sawyer'ın sana söylediğini biliyorum. Ama bu işe yaramayacak.
انظر, أعلم بأن سوير أخبرك, ولكن..

Her zaman bana güçlü olmamı söylediğini biliyorum.
أنا أعرف أنكِ كنتِ تخبرينني دوماً أن أكون قوية

O çocuklara polisle konuşmamalarını söylediğini biliyorum.
أنا أعلم أنك قلت لهؤلاء الاطفال بأن لا يتحدثوا الى الشرطة

Amca... Malikânede işe başlamamamı söylediğini biliyorum.
عمي , أعلم إنك قلت لا يجب أن أقبل الوظيفة في البيت الكبير

söylediğini biliyorum.
أعرف أنه فعل ذلك.

İki hayat yaşadığını ve her gün bana yalan söylediğini biliyorum.
أعرف أنك تعيش حياة مزدوجة... وتضطر للكذب بشأن ذلك كل يوم

Dinle bana yalan söylediğini biliyorum, ben senin şu daha büyük planın mı artık her neyse onun parçası olmadığımı biliyorum, tamam mı?
إسمع أعرف أنك كذبت على أعرف أني لست جزء من خطتك الأكبر آيا تكن هذه الخطه

En azından doğruyu söylediğini biliyorum.
حسناً، على الاقل صرت أعرف أنك تنطق بالحقيقه

Ben seni korurum. Söz veriyorum. Gelemeyeceğini söylediğini biliyorum ama hakkında bir şey biliyorum Norma Bates.
سأعتني بكِ جيداً أعدكِ أعرف أنك قلتي لاتقدرين على القدوم قبلاً

Yalan söylemeyi kes. Yalan söylediğini biliyorum.
كفّ عن الكذب لأنّي أعرف أنّك امتلكت الخيار

İstediğin kadar konuş, ruh. Yalan söylediğini biliyorum.
تكلّم كما يحلو لك أيّها الروح فأنا أعرف أنّك تكذب

Al, gelmek zorunda olmadığımı söylediğini biliyorum.
حسنا, ال, اعلم انك قلتي لي انك لاتردين ان احضر

Doğruyu söylediğini biliyorum.
أعلم أنكِ كنتِ تخبرينني بالحقيقة

Onu şefkate boğacağımızı söylediğini biliyorum ama ben onu direk boğsam olmaz mı?
أعلم أنّك طلبت منّي قتلها بالودّ لكن، ألا يمكنني قتلها فحسب؟

Ned'in sana hayaletlere inandığını söylediğini biliyorum.
أعلم بأن نيد أخبرك بأنه يؤمن بالأشباح

Çetenin bu olay ile bir bağı olduğu konusunda yalan söylediğini biliyorum.
إنظري ، شكراً لبقائك على القضية ، أعرفك أعرف أنكِ كذبتي بخصوص تورط العصابة

Ridges hakkında yalan söylediğini biliyorum.
أنا أعلم بأنك كذبت علي بخصوص ريدجز

Yalan söylediğini biliyorum.
أعلم بأنّك تكذب

Jason, uyuyamadığını söylediğini biliyorum ama lütfen dene.
جاسون", اعرف انك تقول انك لا يمكنك النوم, رجاءاً حاول.