| Hayır, geçen hafta Söyledim ya, sürekli yorgun, vücudunda morluklar... | Open Subtitles | لا قلت لك قبل أسبوع، انه يبو متعبا طوال الوقت |
| Söyledim ya, hayatta olabilir, bilmiyoruz. | Open Subtitles | لقد قلت لك من قبل ، يمكن أن يكون حياً ، و لكننا لا نعرف ذلك |
| Söyledim ya Clara. Dünya pimi çekilmiş bir bomba gibi. | Open Subtitles | لقد أخبرتك كلارا، الأرض الآن تشبه عاصفة على وشك الهبوب |
| Söyledim ya, kan lekelerini analiz etme işi tüm vaktimi almıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ سلفاً لطخات الدم لا تستنفد كلّ وقتي |
| Söyledim ya, yüzünü görmedim. | Open Subtitles | أخبرتُك رجالَ، أنا لا أَعْرفُ الذي بَدا مثل، موافقة؟ |
| Alan, Söyledim ya. Hazır olduğumda göstereceğim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك الان ,انى ساقوم بعرضهم حالما استعد. |
| Söyledim ya, o dostumdur. Ve beni bekliyor. | Open Subtitles | قلت لك , الجنرال صديقي انه الشخص الذي اتصل بي |
| - Söyledim ya, biri onlara ateş etmiş. - Kimmiş o kahrolası? | Open Subtitles | لقد قلت لك, أحدهم أطلق النار عليهم - من كان بحق الجحيم؟ |
| Söyledim ya, gün sonunda hazır olacak. | Open Subtitles | أم، نعم، حسنا، مثل قلت لك في نهاية اليوم. |
| Söyledim ya, artık dedektiflik işi yapmıyorum. | Open Subtitles | قلت لك بأني لا أعمل مخبراً خاصاً في الوقت الراهن |
| Söyledim ya önemli değil, tam tersine iyi oldu. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن هذا لا يهم. في الواقع، كان أمرا مفيدا |
| Sana Söyledim ya. Mahkemede görevli bir memur o. | Open Subtitles | لقد أخبرتك من قبل أنها تعمل كاتبة فى محكمة المقاطعة |
| Ne demek istiyorsunuz? Çöktüğünü Söyledim ya. Vakit kaybedersiniz. | Open Subtitles | لقد أخبرتك للتو إنه منهار تماماً سوف تضيع وقتك |
| Söyledim ya, ben bir zaman yolcusuyum. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنني مسافر زمني، وقد حصلت عليها في المستقبل |
| Sana korkulacak bir şey olmadığını Söyledim ya. | Open Subtitles | و أخبرتكِ أنه ليس هنالك شيئاً لتخشين منه |
| Bebeğim sana Söyledim ya, çok meşguldüm. | Open Subtitles | بيبي، أخبرتُك بالفعل أني كُنْتُ على السلّمِ. |
| Söyledim ya o gidecek. Muhtemelen gitmiştir bile. | Open Subtitles | أخبرتُك أنه سيغادر و لعلّله قد رحل بالفعل |
| Söyledim ya, torunumun okuldaki ilk günü olacak. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انه اليوم الاول لحفيدي في المدرسة |
| Söyledim ya. Müvekkilimle aramda geçen özel bir konuşmaydı. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل كان حديث خاص بيني و بين عميلي |
| Olmaz. Canını yakmak istemiyorum. Söyledim ya, sana yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | كلا، لا أريد أن أؤذيك أخبرتك أنني أريد مساعدتك |
| Dün gece Söyledim ya, bunlar Direnişçiler için şifreli mesaj. | Open Subtitles | كما أخبرتك من قبل هذه رسائل بالشفرة إلى رجال المقاومة |
| Lağıma düştüm. Söyledim ya. | Open Subtitles | أجل, سقطت بالمجاري سبق وأخبرتك بذلك |
| Sana bin defa Söyledim ya. Çünkü çok farklı birisin. | Open Subtitles | لقد قلت لكِ قبل ذلك ألاف المرات السبب في ذلك هو أنكِ مختلفة |
| Söyledim ya, adamım. | Open Subtitles | ل قال لك يا رجل. |
| Ricky, Söyledim ya, o seni ciddiye almaz. | Open Subtitles | ريكي ، لقد أخبرتك أنها لن تفعل أي شيء تجاهك |
| Söyledim ya. Hatırlamıyorum. Buna geçmiş hayat deniyor, tamam mı? | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أتذكر تُدعى الحياة السابقة |
| Söyledim ya. Sana şu an yaşadığın şeylerle nasıl baş ettiğimi göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أخبرتك أنّي وددت أن أريك كيفيّة معالجة الأمور التي تخوضينها. |