İhtiyaç olduğunda uygun bir cenaze için yüzbaşıya söz verdik. | Open Subtitles | لا، لقد وعدنا الكابتن سأدفنه بطريقة لائقة عندما يحين الوقت |
Mortimer'a eve söz verdik. | Open Subtitles | . آبى ، لقد وعدنا مورتيمر بألا ندخل أحداً |
O zamanlar birbirimize bakacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | وفي ذلك الوقت أقسمنا على أن نهتم ببعضنا البعض |
Tamam mı? Bu çocukları asla tehlikeye atmayacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | وعدنا بأن لا نعرض هؤلاء الأولاد للخطر |
Şefe onu sağ salim geri getireceğimize söz verdik. | Open Subtitles | لقد قطعنا وعداً للزعيم أننا سنجلبه سالماً غانماً |
İlişkimiz için kurallar koyduk, birbirimizle dürüst olacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | حددنا قوانين علاقتنا ووعدنا بعضنا بالمصارحة بأي أمر |
Baştan birbirimize işimiz bitene kadar beraber yiyip, beraber uyumaya söz verdik. | Open Subtitles | وَعدنَا بعضنا البعض منذ البداية نَأْكلُ، وننام سوية حتى ننتهي من العْمل |
Okul müdürüne Hollywood'daki sözleşmem biter bitmez... geri döneceğimize söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدنا مدرسة بريدسلي ...بأننا سنعود عندما ينتهي عملي من هوليوود... |
Haydi yapma. Tanrı'ya tutamayacağımız bunun gibi daha kaç söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدنا الرب بعدة وعود لن نستطيع الوفاء بها |
Bay Radnor'a 24 saatlik süre vereceğimize dair söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدنا السيد "رادنور" بأننا سنعطيه مهلة لـ 24 ساعة |
Hayır Leydi Eboshi'ye Demir Şehri'ni koruyacağımıza dair söz verdik. | Open Subtitles | لا لقد وعدنا السيدة بالمدافعه عن المدينه |
Babamıza bir söz verdik ve ben sözümüze ihanet etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد وعدنا أبي قبل وفاته... وأنا لا أنوي أقطع وعدي الآن. |
Kuvvetli bir savunma yapacağımıza söz verdik ki kazanmak da dahil buna. | Open Subtitles | لقد أقسمنا على بناء جدار دفاع حصين وأجل، هذا يشمل الفوز في القضايا |
Öyle ya da böyle birlikte yapacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | أقسمنا بأن نموت معاً بطريقة أو بأخرى |
Hayır Efendim. Bu insanlara yardım etmeye söz verdik. | Open Subtitles | لا، وعدنا بأن نساعد هؤلاء الناس |
Jane için elimizden geleni yapacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدنا بأن نفعل مابوسعنا لجاين |
Şerife, onu sağ salim getireceğimize dair söz verdik. | Open Subtitles | لقد قطعنا وعداً للزعيم أننا سنجلبه سالماً غانماً |
Arkadaşlarımıza söz verdik. Bu gece onlarla takılacağız. | Open Subtitles | لقد قطعنا وعداً مع أصدقائنا بإننا سنخرج معا للإحتفالً |
Onu bir sandığın içine koyduk ve döneceğimize söz verdik. | Open Subtitles | وضعناها مع الاشياء ووعدنا ها اننا سنعود لا جلها |
Ama sunumları bu gece bitireceğimize söz verdik. | Open Subtitles | لَكنَّنا وَعدنَا لإنْهاء أولئك promos اللّيلة. |
Patronunu öldürene kadar senin yanında kalabileceğine dair söz verdik. | Open Subtitles | لقد وعدناه أن نبقيه بجوارك حتى نقتل رئيسك |
Ona bu olaylar bitine kadar uslu duracağımıza söz verdik. | Open Subtitles | وعدناها أن نختفي حتى تهدأ الأمور |
İki yıl sonra burada buluşmak için söz verdik; ama o hâlâ gelmedi. | Open Subtitles | وتعاهدنا ان نلتقي هنا من جديد بعد عامين لكنها لم تحضر ... |
Birbirimize böyle söz verdik. | Open Subtitles | هذا ما قد وعدنا بعضنا به دوماً |
Tatlım, biz birbirimize söz verdik. | Open Subtitles | عزيزي , لقد تعاهدنا علي حب بعضنا البعض |
Oğluna 52 eyaleti de göstereceğimize söz verdik şimdiden. | Open Subtitles | لقد وعدناها ان نري ابنها الولايات ال 52 كلها |