Tek bildiğim, benimle ilgileneceklerine söz verdiler, ve yerine getirdiler. | Open Subtitles | كل ما اعرف انهم وعدوا بالعنايه بى وقد اوفوا وعدهم |
Küresel Hedeflerin tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çünkü dünya liderleri bu konuda söz verdiler. | TED | أُؤمن أن الأهداف العالمية هي فرصة تاريخية، لأن زعماء العالم وعدوا بتسليمها. |
Birkaç yıl içinde Tokyo'ya geri dönebileceğimi söz verdiler. | Open Subtitles | وعدوني أن بإمكاني العودة لطوكيو خلال 3 أو 4 سنوات |
Uçağa binmeden ona mesajımı iletmeye söz verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوني أن يقوموا بإيصال الرسالة له قبل أن يصعد. |
Başından beri bir şey yok fakat yarın için bir şeyler vermeye söz verdiler. | Open Subtitles | لا شئ جديد منذ الخطوة الأولى لكنهم وعدونا بشئ، لاحقاً اليوم |
Bana söylediler, söz verdiler. | Open Subtitles | لقد قالوا لى لقد وعدونى أذا جعلت عينى وأذنى مفتوحين |
Ve emirleri uygularsam, onlara zarar gelmeyeceğine söz verdiler. | Open Subtitles | ووعدوني أنهم لن يمسوهم بسوء إن اتبعت أوامرهم |
Bir DJ olacak, annemle babam da aptalca davranmayacaklarına söz verdiler. | Open Subtitles | سيكون هناك موسيقى ،و والداي وعدا ألا يكونا سمجين |
En geç Cuma'ya burada olacaklarına söz verdiler. | Open Subtitles | وعدوا بالقدوم بحلول يوم الجمعة على أبعد تقدير |
Özür dilerim. Bankayla konuştum. Bana yardımcı olacaklarına söz verdiler. | Open Subtitles | أنا آسف، تكلّمت مع المصرف وعدوا بأنّهم سيساعدوننى |
İlacın onu iyileştireceğine söz verdiler normal yapacağına. | Open Subtitles | لقد وعدوا بأن الدواء سيشفيه ويجعله طبيعياً |
Yeterli zamanda başka bir konukçu bulamazlarsa isteksiz bir konukçuda kalmaktansa, ortakyaşamın kendini feda edeceğine söz verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدوا أنهم إن لم يجدوا مضيف آخر في وقت مناسب السمبيوت سيضحي بنفسه على أن يبقى في مضيف غير راغب |
Rotayı fırsat bulur bulmaz izleyeceklerine söz verdiler, ama o gezegenleri ziyaret etmek... | Open Subtitles | لقد وعدوا ان يسلكوا الطريق عندما يستطيعوا لكن يزور هذه الكواكب |
Onlar da bunun için bana söz verdiler, ben de onlara güvendim. | Open Subtitles | .لقد وعدوني وكنت أحمقاً بما يكفي لتصديقهم |
Ama kim olduğunu biliyorum, onlarla konuştum, ve geri getireceklerine söz verdiler. | Open Subtitles | و لكني أعرف من كانوا و قد تحدثت إليهم و قد وعدوني بالإعتراف بالأمر |
Anlamıyorsun! Geçebileceğime dair söz verdiler... / Ofisini ara. | Open Subtitles | انت لاتفهم انهم وعدوني باني استطيع ـ ـ اتصل بمكتبك |
Buna söz verdiler.Sonra onlar hapse girecekler. | Open Subtitles | لقد وعدونا بذلك، صحيح ؟ وبعد ذلك سيكونون بالسجن |
Bize güvende olacağına dair söz verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدونا بأنه سيكون بأمانٍ هناك |
Noel'den sonra geleceğine dair söz verdiler. | Open Subtitles | لقد وعدونى بإنهاءها اليوم الذى يلى عيد الميلاد |
Bana onu içeri tıkacaklarına söz verdiler. | Open Subtitles | ووعدوني بأنه سيذهب تماماً |
Ama çocuklarımı rahat bırakacaklarına söz verdiler ve .... ... onlarla savaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنهما وعدا بترك ابنتي وشأنهما ولا أريد حربًا. |
Sana, hayatını bağışlayacaklarına söz verdiler, değil mi? Tabii onlar için yalan söylersen. | Open Subtitles | هل وعدوك بأنقاذ حياتك أن كذبت من حياتهم, صحيح ؟ |
Babam uçağa bombayı koyduğunda geri getireceklerine söz verdiler. | Open Subtitles | اِختطفها بعض الرجال ووعدوا بإعادتها إذا قام والدي بزرع قنبلة على الطائرة |