| Hadi anne, bana söz verdin. Biliyorum, ben berbat bir anneyim. | Open Subtitles | هيا يا أمي لقد وعدتني أنا أعلم و أنا أم مريعة |
| Bunu keseceğine söz verdin. Bir daha yapmayacağım demiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني ان تتوقف ، وان هذا لن يحدث ثانية |
| Takside, sen avukatı tuttuktan sonra öyle veya böyle, Grady'nin temize çıkacağına söz verdin. | Open Subtitles | فى التاكسى,بعد ان وكلت محاميا. , لقد وعدت ان جريدى سيبرأ بطريقة او اخرى |
| David'e birinci sınıf bir düğün söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدت دافيد بحفل زواج من الدرجة الأولى |
| Kaç defa, artık vampirler yok diye kendine söz verdin? | Open Subtitles | كم مرّة وعدتِ نفسك بأن لا تكوني مع أيّ مصاص دماء؟ |
| Evet ve sen ona suçu üstlenmesi için para ödedin. Jüriyi ikna edeceğine söz verdin. | Open Subtitles | أجل، أنت قم بالدفع له ليقبل الإدانه وعدته بأنك ستقوم بخداع هيئة المحلفين |
| Onu görür görmez, hastaneye döneceğine söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنه بعد رؤيتها ستعود إلى المستشفي |
| Son sefer için "bu son" demiştin. Bana söz verdin. | Open Subtitles | لقد قلت ان المرة الاخيرة هيا الاخيرة لقد وعدتني |
| Sırrımı tutacağına dair bana söz verdin nasıl yapacağını kendin bulman gerek. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تكتم سري عليك فقط إيجاد طريقة لذلك |
| Hayır hanımefendi. Gözleme yapacağına söz verdin. Yemeden gitmem. | Open Subtitles | لا، يا إمرأة ، لقد وعدتني بالفائر المحلاة و لن أخرج من هنا حتى أحصل عليهم |
| Emekli olamazsın. Az önce insanlara yine aday olacağına söz verdin. | Open Subtitles | لا يمكنك التقاعد، لقد وعدت هؤلاء الناس جميعاً أنك ستترشح له مجدداً |
| Annesi ölüm döşeğindeyken ona kendi çocuğunmuş gibi bakacağına söz verdin, değil mi? | Open Subtitles | . لقد وعدت امه علي فراش موتها . بأنك ستعتنين به كطفلٌ لك , اليس كذالك ؟ |
| Homer, haftada bir gece aile zamanı olacağına söz verdin. | Open Subtitles | هومر، لقد وعدت بتخصيص ليلة واحدة في الأسبوع لتكون للعائلة فقط |
| Hughes, okul gazetesi için bir röportaja söz verdin. | Open Subtitles | هيوز لقد وعدت بمقابلة لصحيفة المدرسة سوف تكون بعض الظهر .. |
| söz verdin. Ne olursa olsun sonsuza kadar arkadaşız. | Open Subtitles | وعدتِ أنْ نبقى صديقتَين إلى الأبد مهما حدث |
| - Gelsen iyi olur. Ona söz verdin. Partisinde senin de olmanı gerçekten çok istiyor. | Open Subtitles | انت وعدته ، يريدك حقا في حفلته |
| Tamir edeceğine dair söz verdin. - Gelip tamir ederim. | Open Subtitles | لقد وعدتنى ان تُصلحه سوف اصلحه |
| Ona, oyunlarımız hakkında sır tutacağına söz verdin ama sonra babama söyledin. | Open Subtitles | لقد وعدتيني أنك ستُبقين ألعابنا معه سراً لكنك بعدها أخبرتي أبي |
| Hayır, bu hafta akşamları erken döneceğine söz verdin. | Open Subtitles | لا، لا، لقد وعدت أن تكون في المنزل كل ليلة طوال هذا الأسبوع |
| Bir söz verdin genç büyücü. | Open Subtitles | لقد قطعت وعداً ايها الساحر الصغير |
| Konuşmadan bakıp, alıp, ayrılacağımıza söz verdin. | Open Subtitles | أنت وعدتني بأننا سنبحث، وأنت ستدفعين ، ونرحل |
| Ondan uzak duracağına söz verdin ama onun senden uzak duracağına söz vermedin! | Open Subtitles | أنت وعدت بأنك ستبقي بعيدة عنه ولكنك لم توعدي بأنه سيبقى بعيد عنك |
| Kadın: 'söz verdin.' Adam: 'Sözümü geri alıyorum! | Open Subtitles | فقالت له : انت وعدت فقال لها : انا اسحب وعدى |
| Kardeşine ona ötenazi yapacağına söz verdin ve suçu söz vermenin üzeri attığın müddetçe kötü hissetmeyeceğini düşündün. | Open Subtitles | وعت اخاك بقتله قتلا رحيما وتظنين انك لن تشعري بالسوء حيال ذلك طالما انك تلومين الوعد |
| Eğer dağıtımı yaparsam ağımızı genişleteceğine söz verdin. Ve ben dediğimi yaptım. | Open Subtitles | لقد وعدت بأن توسّع شبكتنا إذا قمت بالتوصيل، وقد قمت بذلك. |
| Deneyimiz için toprak örnekleri bulacağına söz verdin.Ama laboratuarda göremedim. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأن تحضري عينات التربة من أجل مشروعنا ولم تظهري في المختبر |