Belki bebeği benden daha çok sevmeyeceğine söz verirsen. | Open Subtitles | ربما إن وعدتيني. أنك لن تحبي الطفل أكثر مني. |
Geçen sefer gibi, etrafta koşmayıp çığIık atmamaya söz verirsen. | Open Subtitles | أوه , إذا وعدتني بألا تقفز وتصرخ مثل المرة الماضية |
Aramızı hoş tutmaya gayret edeceğine söz verirsen, kutu sende kalabilir, oldu mu? | Open Subtitles | في حال إن وعدتني على إصلاح العلاقة بيني وبينك، اتفقنا؟ |
Ama ancak ve ancak uslu olacağına söz verirsen seni bindirebilirim. | Open Subtitles | إلا إذا و فقط في حال أنك وعدتني بأن تكوني لطيفة |
Bu işin peşini bıracakağına dair bana söz verirsen... sana söz veriyorum ki; | Open Subtitles | لو وعدتني أنك ستنسى هذا الموضوع سأعمل على أن يتم إعادة تعيينك |
Ona bir şey olmayacağına söz verirsen, 3.000'e biter. | Open Subtitles | على أن تعدني بألا يحدث له شيئا ربما يمكنني أن أجعلها 3,000 دولار |
Bu öğleden sonra işi ekersen ve senden isteyeceğim birkaç küçük şeyi yapmaya söz verirsen, buna karşılık olarak sana, şimdiye kadar yaşamış herhangi bir canlının... şahit olmadığı en önemli şeyi göstereceğim. | Open Subtitles | إذا تركت العمل اليوم ووعدتني بإنجاز الأعمال الصغيرة التي سأطلبها منك سأجعلك ترى بالمقابل الشيء الأهم الذي شهدته الإنسانية |
Söylemeyeceğine söz verirsen sana bir ısırık veririm. | Open Subtitles | سأعطيك القليل إذا وعدتني بأنكِ لن تخبري أي أحد |
Çok sıkı, çok ama çok sıkı çalışacağına söz verirsen, seni gösteriye almak isteriz. | Open Subtitles | لكن إذا وعدتيني أنكِ ستعملين بجد أكبر فسنحب أن نشرككِ معنا |
Eğer bunu bir daha yapmamaya söz verirsen babana bir şey söylemem. | Open Subtitles | إذا وعدتيني ألا تكرري هذا الأمر مرة اخرى.. فلن أبوح لوالدكِ بأي شيء. |
Ancak Noel hediyemi bu gece açacağına söz verirsen... | Open Subtitles | فقط إذا وعدتيني بفتح هديتي لعيد الميلاد الليلة |
Burayı yönetmeye başlar başlamaz maaşıma zaman yapmaya söz verirsen, olur. | Open Subtitles | فقط إذا وعدتني أن تعطيني علاوة عندما تصبح مدير هذا المكان |
söz verirsen sana inanirim, çünkü sen hep dogru söylersin. | Open Subtitles | إذا وعدتني سوف أصدقك لأنك دائما تقول الحق |
Eğer gidip bir daha dönmemeye söz verirsen evet, sana karşı dürüst olurum. | Open Subtitles | إن وعدتني بالرحيل لغير رجعة، إذًا أجل سأصارحك بمرادي. |
Eğer gidip bir daha dönmemeye söz verirsen evet, sana karşı dürüst olurum. | Open Subtitles | إن وعدتني بالرحيل لغير رجعة، إذًا أجل سأصارحك بمرادي. |
Hemen gideceğine söz verirsen, sana bir daha amelelerinin yanında bağırmam. | Open Subtitles | إذا وعدتني بأن ترحل الآن, لن أصرخ عليك أما عمالك بعد الآن. |
Her şey iyi giderse, sana söz gelmeye çalışacağım, eğer külot giymeyeceğine söz verirsen. | Open Subtitles | إذا أثمر الاجتماع، أعدك أني سأحاول الحضور لو وعدتني بارتداء سروال داخلي |
Ya da burada gördüklerini kimseye söylemeyeceğine söz verirsen hiçbir şey olmaz. | Open Subtitles | أو أن تعدني بألا تخبر أيّ أحد بما رأيت هنا. عندئذٍ لن يحدث شيء. |
Eğer eve gidip herşeyi bırakıp dinleneceğine söz verirsen,evet.. | Open Subtitles | إذا ذهبتي للبيت ، ووعدتني بالإسترخاء وأخذ أجازة لأيام قليلة ، عندها ... . أجل |
Tamam, kendine dikkat edeceğine söz verirsen kimseye bir şey söylemem. | Open Subtitles | حسناً , لن اقول شيئاً ان وعدتني بأنكِ ستعتنين بنفسكِ |
Tamam. Eğer bizi öldürmeyeceğine söz verirsen onu sana vereceğim. | Open Subtitles | .سأعطيك إياه إذا وعدت ألا تقتلنا |
Penny, eğer biz uyurken derimizi soyup yemeyeceğine söz verirsen kalabilirsin. | Open Subtitles | بيني إذا وعدتنا بأنك لن تأكلي لحم عظامنا أثناء النوم يمكنك البقاء |
Eğer bu gece iyi bir uyku çekeceğine söz verirsen, sabah ilk iş seni oraya götürürüm. | Open Subtitles | سوف أصطحبك إلى هناك فى الصباح إذا وعدتنى بأن تنام الليل |
Eğer bir daha kaçmayacağına söz verirsen onları çıkartırım. | Open Subtitles | سأنزعها عنكِ إذا وعدتني ألا تهربي ثانيةً |
Eğer kendini öldürtecek bir şey yapmamaya söz verirsen... kalırım. | Open Subtitles | إذا وعدتني بأنك لن تفعل شيئاً يتسبب في قتلك عندها سأبقى |
Havaya uçmayacağına söz verirsen sana bir iş bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | إذا وعدت أنك لن تنفجر ، سوف أرى إن كان بإمكانى توفير عمل لك |