"sürücü koltuğunda" - Traduction Turc en Arabe

    • مقعد السائق
        
    • في موقع القيادة
        
    Yani Çin küresel çapta çevremizin geleceği için sürücü koltuğunda oturuyor. TED فالصين في مقعد السائق الآن وتحدد مستقبلنا البيئي العالمي.
    Ama bu gece, değişiklik olsun diye dizginler senin elinde olacak ve sürücü koltuğunda oturacaksın. Open Subtitles ولكن الليلى للتغيير سوف نعالج تلك الأزمة أجلس فى مقعد السائق أيضاً
    Jer, sana katılıyorum. Ben de kontrol bende olsun isterim. sürücü koltuğunda ben olmalıyım. Open Subtitles جير أنا معك أن أكون مسيطراً أحبّ أن أكون هناك في مقعد السائق
    Bir araba yolun kenarına çekmiş, sürücü koltuğunda bir adam var. Open Subtitles سيارة على جانب الطريق ذكر لوحده في مقعد السائق
    ...sürücü koltuğunda onun olması en mantıklısıydı. Open Subtitles كان من المنطقي تماما انها كانت في موقع القيادة
    sürücü koltuğunda, bir tane laptop var. Eğer düşünemezsen... Open Subtitles هناك كمبيوتر محمول في مقعد السائق اذا كنت لا تمانع
    sürücü koltuğunda otururken sol elini kullanmış olabilir. Open Subtitles ويمكن أن تستخدم يساره يد من مقعد السائق.
    İzlerin yönü, sürücü koltuğunda olmadığınızı gösteriyor. Open Subtitles واتجاه الطباعة يعني ذلك أنك لم تكن في مقعد السائق.
    Ama eğer kaybolsaydı, ...eğer kiraladığı araba sürücü koltuğunda kendi kanıyla bulunsaydı... Open Subtitles لكن إن قام بالاختفاء إن كانت السيارة التي استأجرها قد وُجدت مع دمائه على مقعد السائق
    Ama bu süslü anahtarı sürücü koltuğunda bulmuşlar. Open Subtitles لكنهم أيضا وجدوا هذا المفتاح الفاخر, محشور في مقعد السائق.
    Hayır, tek fark sürücü koltuğunda ben oturmuyorum. Open Subtitles لا ، الاختلاف الوحيد هو أنني لم أكنّ في مقعد السائق
    Kimsenin arabanın yanına gitmek için bir sebebi yoktu bu yüzden o ana kadar sürücü koltuğunda saklı kaldı ta ki... Open Subtitles لم يكن هناك اي مبرر لاقتراب أحد من سيارته لذلك ظل في مقعد السائق مختفي حتى
    Demek sürücü koltuğunda ve Medesto'nun bahçesinde bulunan kan örnekleri birbirini tuttu. Open Subtitles إذاً نتائج الجينات تظهر تطابق من مقعد السائق والدم الموجود على مسامير لوح خشب " مارتين " في الساحة الخلفية
    sürücü koltuğunda epey kıl var. Open Subtitles الكثير من الشعر على مقعد السائق
    sürücü koltuğunda da Mickey Dunn oturuyor. Open Subtitles " يجلس في مقعد السائق " ميكي دان
    sürücü koltuğunda oturmak gibi. Open Subtitles حول أن يكون في مقعد السائق
    İlki dükkanın önünde park halinde olacak. Craig, sürücü koltuğunda sen oturacaksın. Open Subtitles الأولى ستكون واقفة عند الواجهة، (كريج)، أنت على مقعد السائق
    Birkaç gün sonra, polise kamerayı götürdüğümde filmin negatifleri, sürücü koltuğunda P.J.'ın oturduğunu gösteriyordu. Open Subtitles عندما أخذتُ الكاميرا إلى الشرطة، بعدها ببضعة أيام أظهرت المسودّات أنّ (بي جاي) في مقعد السائق
    - sürücü koltuğunda. Open Subtitles على مقعد السائق
    Burada biri var sürücü koltuğunda. Open Subtitles هنا, يوجد أحد في مقعد السائق.
    Evet, kriz zamanında herkes sürücü koltuğunda Bree'nin olmasını ister. Open Subtitles نعم عندما تصل الأمور لدرجة أزمة الجميع كان سعيدا بوجود بري في موقع القيادة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus