"sığınma evinde" - Traduction Turc en Arabe

• في ملجأ
• في الملجأ
• في ذلك المأوى

Sonra Dan'le tanıştım ve kadın sığınma evinde gönüllü çalışmaya başladık.
نعم، لكن بعدها قابلت دان عندما كنّا متطوعين في ملجأ للنساء

4. Cadde'deki evsizler sığınma evinde çalışıyormuş.
لقد كان يعمل في ملجأ للمتشردين في الشارع الرابع.

Evrakları imzalamak için şehirdeki sığınma evinde buluşalım, yoksa sizi dışarı atmak için geri döneceğim!
قابلوني في ملجأ البلدة لتوقيع الأوراق وسنعود بعد ذلك لطردكم

Düşündüm de bilmelisiniz ki gelecek hafta sığınma evinde çalışıyor olacağım.
أتدري، اعتقد بأنني سأعلمك بأنني سأعمل في الملجأ الأسبوع القادم

sığınma evinde gönüllülük, İnsan Yaşam Alanı'nda inşaat işleri ve küçük çocuklara tenis dersi vermek.
التطوع في الملجأ الإشتراك بالأعمال الإجتماعية و إعطاء دروس تنس لبعض الأطفال

Ben Ed'e koşa koşa dönmeden önce Sophia'yla sığınma evinde 1,5 gün kalmıştık.
أنا و(صوفيا) مكثنا في ذلك المأوى ليوم ونصف قبل عودتنا لـ (إيد).

Annen ve sen sığınma evinde yaşıyordunuz.
أنت و أمك كنتما تعيشان في ملجأ

Bir süre kadın sığınma evinde kaldım, ama...
بقيتُ لفترة من الوقت ...في ملجأ للنساء، ولكن

Bir sığınma evinde uyuyormuş.
إنها تنام في ملجأ

Miranda, Julia'nın sığınma evinde kalmış olmalı.
-لابدّ أنّ (ميراندا) مكثت في ملجأ (جوليا ).

- Görünüşe göre Miranda, Julia'nın sığınma evinde kalıyormuş.
-يبدو أنّ (ميراندا) مكثت في ملجأ (جوليا ).

Genç sığınma evinde buldun beni.
أنت وجدتني في ملجأ للشباب

Birinin sığınma evinde kalıp kalmadığını öğrenebilmemize yardımcı olabilecek herhangi bir şey.
أساساً، أيّ شيءٍ بإمكاننا إستخدامه للتحديد ما إذا كان هناك شخص قد مكث في الملجأ أم لا.

İsimleri yazmıyor ama sığınma evinde kalan kadınların sayısını gösteriyor.
لا يسرد أسماء، لكن يتتبّع عدد النساء اللآتي مكثن في الملجأ.

Aslında hiçbiriniz sığınma evinde çalışmıyorsunuz o zaman.
لا أحد منكم يعمل فعلاً في الملجأ.

O yüzden gece sığınma evinde kaldım.
و أمضيت الليلة في الملجأ

Onun sığınma evinde kaldığına inanıyoruz.
-نعتقد أنّها مكثت في الملجأ .

Ama bazen Yucca'daki sığınma evinde kalıyor.
"في ذلك المأوى في "يوكا