| Neden, çünkü çok sıkı çalışıyorlar ve cidden... ya belki dışardan dürüstçe paylaşıyorlar. | Open Subtitles | كما تعلم، لانهم يعملون بجد ولا يحصلون على نصيبهم العادل من ذلك |
| Şu piçler, ürünlerimizi ihraç etmek için çok sıkı çalışıyorlar! | Open Subtitles | هؤلاء الأوغاد يعملون بجد لتصدير منتجاتنا |
| Her zaman dediğim gibi, yardımcılarım sıkı çalışıyorlar. Herkesin bilmesini isterim ki durumu kontrol altına almaya çok yaklaştık. | Open Subtitles | كما قلت جميع الضباط يعملون بجد ونريد ان نعلم المجتمع اننا قريبون من السيطره على الموقف كلهُ |
| Ben de Çinlilere hayran değilim ama sıkı çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنّي لا أحب العمال الصينيون ولكنهم يعملون بجد وإخلاص |
| İnsanlar seviye atlamak için çok sıkı çalışıyorlar. | TED | لذا الناس يعملون بجد للإرتقاء بالمستوى |
| Bu kadınlar iki, üç işte çalışıyorlar, gerisini boşverip, çocularını desteklemeye çalışıyorlar ki onları zar zor görüyorlar çünkü onları yedirip giydirmek için çok sıkı çalışıyorlar. | Open Subtitles | تلك النساء يعملن في وظيفتين أو ثلاث، حاملين كل ذلك العبء كي يتسنى لهن رعاية أطفالهن الذين بالكاد يستطيعون رؤيتهم لأنهم يعملون بجد لإطعامهم وإلباسهم. |
| Burada da acente bölümü var. Çok sıkı çalışıyorlar. | Open Subtitles | وهنا لدينا قسم العمال انهم يعملون بجد |
| Gerçek dünya becerileri sıfır, ama tanrım, çok sıkı çalışıyorlar. | Open Subtitles | ليس لديهم أي مهارات ولكنهم يعملون بجد |
| Her zaman dediğim gibi, yardımcılarım sıkı çalışıyorlar. | Open Subtitles | ضباطى يعملون بجد نريد من الناس أن تعرف |
| Onlar iyi kiracılar hem de sıkı çalışıyorlar. | Open Subtitles | المستأجرين القدام جيدين وهم يعملون بجد. |
| Bu insanlar ellerindeki para için çok sıkı çalışıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يعملون بجد , لكسب أموالهم |