Sona yaklaşmaya başladığımızda hayatımızı yeniden gözden geçirmek oldukça sık rastlanan bir şeydir. | Open Subtitles | من الشائع أن يتّم إعادة النظر في حياتك عندما تكون على وشك النهاية. |
Yeni bir annenin vücut dismorfizmi hissetmesi çok sık rastlanan bir durum. | Open Subtitles | من الشائع للغاية للأم الحديثة أن تُعاني درجة مُعينة من إضطراب تشوّه الجسد. |
Fuljencio, Amerika'da pek sık rastlanan bir isim değildir. | Open Subtitles | في أميركا,ليس من الشائع جدا ان تسمعي إسم فلهينسيو |
Yeni doğmuş bir çocuğu öldürme eski Yunanistan'da sık rastlanan bir durum değildi, bu yüzden çocuklarını kasten öldürmeye çalışan bir baba düşüncesi onlar için şok edici bir durum olmuştur. | Open Subtitles | قتل الأطفال لم يكن شائعاً في اليونان القديمة لذا ففكرة أن الأب يحاول قتل أطفاله لها صدمة كبيرة عليهم |
Bir köpek evinden yükselişe geçmek pek sık rastlanan bir şey değil. | Open Subtitles | انه ليس شائعاً لكن منزل الكلب هو خطوة للاعلى |
Peki uzman görüşünüze göre, ameliyat sonrası enfeksiyonun her iki ayağın kesilmesine sebep olması da sık rastlanan bir durum mudur? | Open Subtitles | وبرأيك المهني، هل من الشائع أيضا أن يؤدي الإنتان مابعد الجراحة إلى بتر مزدوج؟ |