| Gizli bilgileri sızdırmak vatan hainliği olarak kabul edilebilir. | Open Subtitles | يمكن النظر في أن تسريب المعلومات السرية يعتبر خيانة |
| Bu adam, ahbabı olan suçlulara bilgi sızdırmak üzerine şirket kuran azılı bir suçlu. | Open Subtitles | تسريب الملفات كانت تشير لريدينتون هذا الرجل مجرم يغتنم الفرصة مهما كانت رجل لديه العديد من المصادر |
| İstihbarat sızdırmak üzereyse gayet mantıklı. | Open Subtitles | من المنطقي اذا كانت على وشك تسريب معلومات إستخباراتية |
| Berna, son duyduğumda bilgi sızdırmak federal suçtu. | Open Subtitles | بينيا ، حسب ما سمعت فإن تسريب معلومات سرية يمثل جريمة فيدرالية |
| Ama muhbir davalarına bakan avukatların burada çalışmamasının bir sebebi var, o sebep de şirketlerin para sızdırmak isteyenlerden hoşlanmaması. | Open Subtitles | لعدم عمل المحامون الذين يقبولون قضايّا التشهير هنا، وهو لأن الشركة لا تقدّر فنانوا الإبتزاز. |
| Bilgiyi sızdırmak istemiştim ama sonra vazgeçtim. | Open Subtitles | كنت على وشك تسريب المعلومات ولكن قررت ألّا أفعل |
| - Bence yapmamız gereken... - Hayır, hayır, yorum yok. Bilgi sızdırmak yok. | Open Subtitles | الان , اعتقد ان علينا - لا لا لا , لا تعليق , لا تسريب للمعلومات - |
| - Bence yapmamız gereken... - Hayır, hayır, yorum yok. Bilgi sızdırmak yok. | Open Subtitles | الان , اعتقد ان علينا - لا لا لا , لا تعليق , لا تسريب للمعلومات - |
| - Gizli konuşmaları sızdırmak haksızlık. | Open Subtitles | تسريب معلومات سرية ليست من شيمنا |
| Pekala, sızdırmak yok, basın yok. | Open Subtitles | أوكي.. لا تسريب ولا صحافة |
| Liza Hearn'e bilgi sızdırmak mı? | Open Subtitles | تسريب معلومات موثق " إلى " لزا هيرين |
| Jane'e yalan söyledim. Sullivan'ın ilişkisini basına sızdırmak hakkında mı? | Open Subtitles | لقد كذبت على جاين - بشأن تسريب فضيحه (سوليفان) للصحافة - |
| Sırları sızdırmak, para çalmak. | Open Subtitles | تسريب أسرار، أخذ مال |
| Elçilik telgraflarını sızdırmak. | Open Subtitles | تسريب بعض وصلات السفارة |
| sızdırmak demek istedin sanırım. | Open Subtitles | .تعني تسريب ! |
| Para sızdırma! "Para sızdırmak" davan erdemsiz bir davaysa olur. | Open Subtitles | الإبتزاز عندما قضيتك تكون ليس لها أيّ فضل. |
| Bilgi sızdırmak, benim gün boyu yaptığım tek şey. | Open Subtitles | الإبتزاز كل ما أقوم به طوال الوقت |