Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? | TED | لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟ |
Diyet de bağırsaklarımızın sağlığını etkileyen figürlerden biri olarak beliriyor. | TED | ويظهر الغذاء أيضًا كواحد من المؤثرات الأساسية على صحة الأمعاء. |
Çocuğu da al kaplıcaya falan git... işte bu da para, sağlığını geri kazan. | Open Subtitles | وهذا المال، أذهبي للينابيع المعدنية وأستردي صحتك. كنت مصدومة.. |
Kendi akıl sağlığını koruma zorunluluğun var ama. | Open Subtitles | فيرجينيا بل يتحتم عليك ذلك حتى تحافظي على صحتك |
Belli ki çevreyi, halk sağlığını ve gıda güvenliğini riske atan bu yolda devam edemeyiz. | TED | ومن الواضح، انه لا يمكننا مواصلة هذا الطريق الذي يعرض البيئة و الصحة العامة والأمن الغذائي إلى الخطر. |
ve bende şunu öneriyorum: İlk olarak, kadın sağlığını tıpkı senin için önemli olan ve değer verdiğin diğer nedenler gibi düşünmeni öneririm. | TED | وهذا هو ما أقترحه: أولا أقترح أن تفكر بصحة المرأة بنفس الطريقة التي تفكر وتهتم بها بالقضايا الأخرى المهمة بالنسبة لك. |
2009'da bir grup bilim insanı bu kaynakların sağlığını ölçen bir yöntem önerdiler. | TED | في عام 2009، اقترحت مجموعة من العلماء كيف نقيمُ سلامة الموارد المشتركة العالمية. |
Buraya sadece Chloe'nin sağlığını kontrol etmek için geldiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق بأنك هنا فقط للإطمئنان على صحة كلوي |
Gelecek neslin sağlığını ve mutluluğunu en iyi şekilde nasıl arttırabilirizi keşfetmekle ilgili. | TED | انه اكتشاف أفضل السبل لتعزيز صحة ورفاهية الجيل القادم. |
Oturup pineklemediğiniz her saniye, beyninizin, akciğerlerinizin ve kalbinizin sağlığını aktif olarak geliştiriyorsunuz. | TED | كل ثانية تمر وأنت لا تبقى فيها جالساً فإنك تحسّن بفعالية صحة قلبك رئتيك و دماغك. |
sağlığını tehlikeye sokmadığı sürece sana yardımcı olacaktım. | Open Subtitles | ان أساعدك في هذا طالما ان هذا لم يؤذِ صحتك |
Bir objenin sağlığını etkilediğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أنّ قطعة أثرية أثرت على صحتك بطريقة ما؟ |
En sonunda, sağlık hizmeti sektöründe, hastanın sağlığını iyileştirmeyi hedefliyoruz ve bunu da uygun, kısıtlı bir bütçede yapmalıyız. | TED | في النهاية، في نظام الرعاية الصحية، نحن نهدف لتحسين الصحة للمرضى، ونحتاج عمل ذلك بتكلفة محدودة أو تكلفة بأسعار معقولة. |
Üçüncüsü, kamu sağlığını öğreniyorlar: hastalarının içme suyunu, barınma, sosyal ve ekonomik şartlarını incelemeyi. | TED | ثالثاً، يتعلمون الصحة العامة: لتقييم مياه الشرب لمرضاهم و كذلك السكن و الظروف الاجتماعية و الإقتصادية. |
Bayanlar ve baylar, şimdiye kadar gördüğümüz halk sağlığını ilgilendiren endişe verici uluslararası alarmdı. | TED | سيداتي و سادتي، كانت هذه من أكثر الحالات المقلقة و الطارئة في الصحة العامة كنا قد شاهدناها أبدا. |
Bunu kabul etmek, aynı zamanda topluluğun sağlığını ve dayanıklılığını önemsediğimiz anlamına geliyor. | TED | وباعترافنا بذلك، يعني ذلك أيضًا أننا نهتمُ بصحة أفراد المجتمع ونعملُ من أجل مرونتهم كذلك. |
Neden akıl sağlığını bir kaç hatıra için tehlikeye atıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تخاطر بتعريض سلامة عقلك للخطر من أجل ذكريات مفقودة |
Robert Hooke, sağlığını günlük dozda pelinotu, afyon, cıva gibi bazı kötü alışkanlıklar yüzünden mahvederek yıllar önce ölmüştü. | Open Subtitles | مات روبرت هوك ولكن قبل سنوات من موته دهور صحته بنفسه بعادات سيئة جرعات يومية من الإفسنتين, الأفيون والزئبق |
Beni eve getirmek için sağlığını feda ettiğini sanıyordum ama daha fazlası var değil mi? | Open Subtitles | إعتقدت أنك ضحيت بصحتك لإحضاري للمنزل لكن الأمر أكبر أليس كذلك |
Elbette, sağlığını korumak istiyorsan ne çabuk imzalarsan o kadar iyi. | Open Subtitles | بالطبع، من الأفضل أن تستعجلي في الأمر إن كنتِ تودين الحفاظ على صحتكِ |
Ama sonra bana daha önce hiç duymadığım bir şey söyledi: Tıbbi marihuana ona kendi hayatını ve sağlığını kontrol edebilme imkanını sunuyordu. | TED | وثم قالت شيئًا لم أسمعه من قبل مطلقًا وهو أنه أعطاها سيطرة على حياتها، وعلى صحتها. |
Toplum sağlığını destekleyen bir kuruluş nasıl olur da çocuklarımızın sağlığını tehlikeye atan bir şirketle işbirliği yapar? | Open Subtitles | كيف يمكن لأي منظمة تدعي الترويج للصحة العامة تتحالف مع شركة تروج منتجات تضع أطفالنا في خطر؟ |
Her Tollan'a sağlığını takip eden bir çip yerleştirilmiştir. | Open Subtitles | كل تولان لديهم جهاز صغير مزروع فيهم يراقب صحتهم |
Hiç sağlığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | أنا فقط أخبرك يالغبائي الا تكترث لصحتك أبداً ؟ |
Ve nüfusun giderek artan bir kısmı, sağlığını kendi ellerine almaya başlıyor. | Open Subtitles | و طالما هناك المزيد والمزيد من سكّاننا الذين يأخذون بتحمّل مسؤولية صحّتهم بأنفسِهم |
Akıl sağlığını düşünmene neden olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني جعلتُك تشك بسلامة عقلك |
Evraklar, çoğu yaşlı müvekkillerimizin akıl sağlığını sorgular nitelikte. | Open Subtitles | وثائق تشكك بالصحة الذهنية لموكلينا العجزة.. |