Çocuğunuz uzun, sağlıklı ve başarılı bir yaşam sürsün. | Open Subtitles | أتمنى لطفلكم أن يكون لديه حياة طويلة, ناجحة وصحية |
#Turp gibi sağlıklı ve hazırım aşka bir sıçrasam sanki ulaşırım aya # | Open Subtitles | اعزف على الكمان وجاهز للحب. يمكنني القفز للقمر وللسقف. |
Siz de sağlıklı ve genç bir adam sayılırsınız. | Open Subtitles | وأنت إلى حد معقول شاب قوى ووسيم |
Hepimiz ona dostlarıyla ve ailesiyle sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا تمنيّنا لها صحة جيدة و حياة طويلة الأمد، عائلة و أصدقاء سّعداء. |
Ama rehineler sağlıklı ve güvende. | Open Subtitles | و لكن الرهائن بخير و أمان الآن و يبدو أن الباتمان اتهم ظلماً بجرائم البطريق |
Bunun anlamı ise sağlıklı ve eğitimli daha fazla insan istiyoruz. | TED | وما يعنيه ذلك هو أننا نريد مزيد من الناس الأصحاء والمتعلمين. |
Böylece sağlıklı ve güçlü kalabilirsiniz. | Open Subtitles | هذا سيبقيكم أصحاء و أقوياء. |
Sence insanlar sonsuza dek sağlıklı ve genç kalmanın iksirine ne kadar öder? | Open Subtitles | كم تعتقد ان شخصاً ما قد يدفع ليبقي شاباً وصحياً الي الأبد ؟ |
Sence insanlar sonsuza dek sağlıklı ve genç kalmanın iksirine ne kadar öder? | Open Subtitles | كم تعتقدين سوف يدفع احد ما من اجل ان يبقى شاب وفي صحة جيدة للابد |
Daha mutlu düşünceler, daha mutlu bir vücut biyokimyası oluşturur ve bu da daha sağlıklı ve mutlu bir beden yaratır. | Open Subtitles | الأفكار الأكثر سعادة تسبب بالضرورة زيادة سعادة الكيمياء الحيوية زيادة السعادة والصحة الجسدية |
Neden bu kadar azımız aktif, sağlıklı ve kişilik bozukluğu olmadan kaldık? | Open Subtitles | ..لماذا ظل القليل جداً منا نشطاً وبصحة جيدة ودون اضطرابات في الشخصية؟ |
Dünyanın her yerinden sayısız insan kendilerini güçsüz bırakan acılardan kurtarılıp sağlıklı ve verimli hayatlar sürmeye başladı. | Open Subtitles | عدد لا يحصى من الناس من كافة أنحاء العالم تم معالجتهم من اصابات عديدة.. واستمروا أحياء في حياة منتجة وصحية |
Eğitimli, sağlıklı ve kendine güvenen bir ulusu yönetmek daha zordur. | Open Subtitles | أُمة متعلمة وصحية وواثقة أصعب للحُكم |
Sen büyümüş, sağlıklı ve mutlu olduğun zaman. | Open Subtitles | وسيكون لكم أثار جيدا وصحية وسعيدة. |
# Turp gibi sağlıklı ve hazırım aşka # | Open Subtitles | اعزف على الكمان وجاهز للحب. |
Siz de sağlıklı ve genç bir adam sayılırsınız. | Open Subtitles | وأنت إلى حد معقول شاب قوى ووسيم |
sağlıklı ve güvende olmasını istiyor musun? | Open Subtitles | أتريدين أن تكوني في صحة جيدة و أمان؟ |
Bana tekrar ne kadar sağlıklı ve stabil olduğumu mu söyleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستدعويني بخير و مستقر مجدداً؟ |
sağlıklı ve mutlu üç çocuğumu akşamları okuldan almak için servis ayarlıyordum. | Open Subtitles | كنت في صف السيارات آخذ أطفالي الـ3 السعداء الأصحاء من المدرسة. |
Çocukların sağlıklı ve mutlu görünüyor. | Open Subtitles | أطفالك يبدون أصحاء و سعداء. |
Dışarıdan getirdiğimiz sağlıklı ve besleyici yiyecekler yenilecek. | Open Subtitles | ستأكلن طعاماً جيداً وصحياً |
Ona bebeğinin sağlıklı ve güzel olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن طفلتها كانت جميلة وفي صحة جيدة |
Yükselen bir Yüce'nin alameti farikası son derece sağlıklı ve dinç olmasıdır. | Open Subtitles | العلامة المميزة لأي سامية صاعدة هي التألق، والصحة المتوهجة ... هي التألق، والصحة المتوهجة ... |
İkimizde sağlıklı ve meşgul kişileriz. Birlikte çalışıyoruz, yani buna müsaitiz. | Open Subtitles | كلانا منشغل وبصحة جيدة نعمل معاً، لذا، فالأمر مريح |
Ama altı hafta sonra onu sağlıklı ve iyi bir durumda Tokyo'da buldular. | Open Subtitles | بعد ستة أسابيع وجدوها حية وبخير تخدم الموائد ، في منطقة طوكيو الصغيرة |
Eğitimli, sağlıklı ve kendine güvenen bir ulusu yönetmek daha zordur. | Open Subtitles | واثق وصحّي ومتعلّم الأمة أصلبُ للحُكْم. |
Burayı sağlıklı ve yeşil tutmak için çok çalışmak gerekiyor. | Open Subtitles | لقد استغرقت منى مجهوداً كبيراً كى أبقيها صحية وخضراء هكذا |
Hayatımız boyunca bizi sağlıklı ve mutlu eden şeyler nedir? | TED | ما الذى يبقينا سعداء و بصحة جيدة ونحن نعيش حياتنا؟ |