Annemle yaşadığım sağlıksız bir ilişki yüzünden kadınlarla olan ilişkilerim çok çarpık. | Open Subtitles | تعرفين, كل مشاعري تجاه النساء شهوانية بسبب علاقة غير صحية مع والدتي |
Rahmetli annesiyle de epey sağlıksız bir ilişkileri varmış gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أيضا أن لديها علاقة غير صحية بدلا مع والدته المتوفاة. |
Vücuduna sağlıksız bir şeyler koymadığını sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنك لا تتناول مواد غير صحية داخل جسمك |
Hayır. Kış boyunca da çekilmeye devam etti çünkü sağlıksız bir buzula dönüşmüştü. | TED | لا. كانت متراجعة خلال موسم الشتاء بسبب أنها نهر جليدي غير صحي . |
- Evet. Sen de biliyorsun, kadınların güzelliği ile alakalı sağlıksız bir saplantın var. | Open Subtitles | كما تعلم، لديك هوس غير صحي بالجمال الأنثوي |
Ayrıca bu, çok sağlıksız bir dürtü. | Open Subtitles | كما أنّه حافز غير صحيّ. |
Ama tuvaletinizi kullanıp, dergilerinizi karıştırıp özenle düzenlenmiş raflarınızı bozmak ve yiyeceklerinizi sağlıksız bir şekilde ellemek isterim. | Open Subtitles | ولكني أريد استعمال حمّامكم، وتصفّح مجلاتكم، وترتيب أغراضكم المرفوفة، وترتيب منتجاتكم الغذائية بطريقة غير صحية. |
Yani, hayır, insanların tüm varoluşlarını partnerleri üzerinden sağlıksız bir yolla ifade ettiği anlamda değil. | Open Subtitles | حسنا، أعني، لا، ليس المعنى الكلاسيكي عند الناس تحدد وجودهم بالكامل بواسطة شركائهم بطريقة غير صحية |
Bence bu sağlıksız bir ilişkinin başlangıcı. ♪ Kirli işlerimi yapmak için çok aptalım. ♪ | Open Subtitles | انا اعتقد ان هذه البداية لاعتمادية غير صحية ♪ انا مستغفل لعملي القذر ♪ |
Ve elimizdeki kanıtlara göre, çocuk şu anda pis ve sağlıksız bir ortamda yaşamakta. | Open Subtitles | يوجد دليل على أن الطفلة تعيش حاليا في ظل ظروف غير صحية وضارة |
sağlıksız bir iştahı var. | Open Subtitles | يمكن أن تقول بأن لدية شهية غير صحية |
"Scarlet'in Mektubu"ndan bahsederken biz sırf annesi ona benim seksle alakalı sağlıksız bir ilişkim olduğunu duymayı mı? | Open Subtitles | عندما كنا نتحدث عن "رسالة سكارليت" يقول لها أمي قالت لها أنني أقيم علاقات غير صحية لممارسة الجنس. |
Orta şiddetli, oldukça sağlıksız bir zonklama. | Open Subtitles | دونج متوسطة الحجم و غير صحية |
Bu çok yanlış ve sağlıksız bir karar olur. | Open Subtitles | ذلك سيكون فقير جدا و قرار غير صحي |
Koruyucu sağlık bakımı ve hastalık yönetimi olmadan, acil servis odalarımızı aştık, ...doktorlarımızı aşırı vergilendirdik ve gittikçe artan sağlıksız bir nüfusa sahip olduk. | Open Subtitles | , بدون رعاية صحية محددة و مقاومة للأمراض , سيعني هذا ملئ غرف الطوارئ لدينا مما سيسبب رفع الضرائب على الأطباء و وجود شعب غير صحي |
Çok sağlıksız bir şey. Dişlerin için de çok kötü. | Open Subtitles | هذا غير صحي للغاية و سيء لأسنانك |
Dikkat edilsin, saçımda sağlıksız bir aksesuar yok. | Open Subtitles | وللعلم، ليس لدي تواصل غير صحي لشعري. |
Çok sağlıksız bir yerde. Hemen oraya birilerini göndermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | وهذا غير صحي لذا يجب أن ينزل أحد فوراً |
Bence stiles'a sağlıksız bir bağlılığın olduğunu itiraf etmen gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنّ عليكِ الاعتراف بأنّ تعلّقكِ بـ(ستايلز) غير صحيّ. |