"sağlayan tek" - Traduction Turc en Arabe

    • الوحيد الذي يجعلني
        
    • الوحيد الذي جعلني
        
    • الوحيد الذي جعل
        
    • الوحيد الذي يجعل
        
    Muhtemelen bu ameliyatı eninde sonunda olmak zorundayım ama o zamana kadar ona yakın olmamı sağlayan tek şeyi kaybetmeyi göze alamam. Open Subtitles أعلم أني عاجلاً أم آجلاً سأخضع لتلك الجراحة لكن حتى ذلك الحين، لن أخاطر بفقدان الشيء الوحيد الذي يجعلني على مقربة منها
    Beni rahat bırak tamam mı? Artık kendimi iyi hissetmemi sağlayan tek şey bu. Al bakalım Frank, hazır. Open Subtitles إنه الشيء الوحيد الذي يجعلني أشعر بالإرتياح
    Yola devam etmemi sağlayan tek şey bir gün Pamela'yı kollarımda tutacağımın hayali. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يجعلني استمر هو حلمي يوماً ما ان اضم "باميلا" بذراعي
    Orada kaybolmuşken devam etmemi sağlayan tek şey seni bir daha görebilme arzumdu. Open Subtitles عندما كنت ضائعاً هناك كانت فكرة رؤيتك مجدداً الشئ الوحيد الذي جعلني أكافح
    Dayanmamı sağlayan tek şey, ruh eşimin beni memleketimde bekliyor oluşuydu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي جعلني اتحمل كان معرفتي ان شريك روحي كان في الديار ينتظرني
    Ama yine de bu kalbimin çarpmasını sağlayan tek şey katil avıydı. Open Subtitles كانت المطاردة هي الشيء الوحيد الذي جعل قلبي يخفق حقّاً
    Kalbimin atmasını sağlayan tek şey sensin. Open Subtitles ...الشيء الوحيد الذي يجعل قلبي ينسى النبض
    Yola devam etmemi sağlayan tek şey bir gün Pamela'yı kollarımda tutacağımın hayali. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يجعلني استمر هو حلمي يوماً ما ان اضم "باميلا" بذراعي
    Devam etmemi sağlayan tek şey hayalim. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يجعلني أستمر في الحياة هو الحلم
    Şimdiyse gece uyumamı sağlayan tek şey bu. Open Subtitles حالياً ، إنه الأمر الوحيد الذي يجعلني أنام
    Bazen düşünüyorum da devam etmemi sağlayan tek şey şu kocaman gülümsemelerin. Open Subtitles أحيانا أعتقد ان ابتسامتك هى الشيء الوحيد الذي يجعلني انسى همومى
    Hayatıma devam etmemi sağlayan tek şey bu. Open Subtitles انها الشيئ الوحيد الذي يجعلني استمر في الحياة
    Kendimi iyi hissetmemi sağlayan tek şey bu. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي يجعلني أشعر بتحسن تجاه نفسي
    - Neden almayayım ki? Evliliğin yürüyebileceğine inanmamı sağlayan tek çift. Open Subtitles فهما الثنائيّ الوحيد الذي يجعلني أؤمن بإمكانيّة الزواج
    Ve açıkçası şu an kendimde olmamı sağlayan tek şey sensin. Open Subtitles وصراحةً، أنتِ الشيء الوحيد الذي يجعلني متماسكًا الآن
    Dayanmamı sağlayan tek şey, ruh eşimin beni memleketimde bekliyor oluşuydu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي جعلني اتحمل كان معرفتي ان شريك روحي كان في الديار ينتظرني
    Aklımdan hiç çıkmıyor. Ayakta kalmamı sağlayan tek şey de bu. Open Subtitles إنّه الشيء الوحيد الذي جعلني راغبة بالعيش
    Devam etmemi sağlayan tek şey bu. Open Subtitles إنّه الشيء الوحيد الذي جعلني راغبة بالعيش
    Hayata tutunmamı sağlayan tek şey Domalana'ya mektup yazmaktı. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي جعلني أواصل هو كتابة الرسائل لـ شداينستي
    Kendimi iyi hissetmemi sağlayan tek şey oydu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي جعلني أشعر بالرضا عن نفسي.
    Daha iyi olmamı sağlayan tek şey, onun parmaklıklar ardında olduğunu bilmemdi. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي جعل الأمر أفضل كان معرفة بأنّه خلف القضبان
    Kalbimin atmasını sağlayan tek şey sensin. Open Subtitles ...الشيء الوحيد الذي يجعل قلبي ينسى النبض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus