Bir saat geçti, kağıdın boş! | Open Subtitles | ساعة مضت و صفحتكَ فارغة. |
Ve 24 saat geçti. | Open Subtitles | هذا ما يقرب من 24 ساعة مضت. |
Evet, saat geçti ve cep telefonumda kapanmıştı. | Open Subtitles | حسنا ,كان الوقت متأخر, وقد نفذت بطارية المحمول. |
Soyunma odasının önünden geçiyordum. saat geçti. O saatte orada kimse olmamalıydı. | Open Subtitles | كنت أمر بالقرب من غرفة الخزائن كان الوقت متأخراً و لا يفترض بأن يكون أحد هناك |
Ayrıca üzerine şarap dökmenden ve saçının durulmaya başlamasından beri yarım saat geçti. | Open Subtitles | بالاضافة الى انه قد مرت ساعة منذ سكبت على نفسك وشعرك بدأ ينفصل |
Pekâlâ, iki saat geçti. | Open Subtitles | حسناً ، لقد مرت ساعتين .. |
Kazanın üstünden 4 saat geçti. Sence hala şokta mıyım? | Open Subtitles | مضت 4 ساعات على الحادث أما زلت تعتقد أنني في حالة صدمة؟ |
- Bir saat geçti. | Open Subtitles | منذ ساعة مضت |
O daha da ileri gitmek istedi, fakat saat geçti, ve sabah erken kalkıp burayı açmam lazımdı. | Open Subtitles | أراد أن نذهب أبعد من ذلك ولكن كان الوقت متأخراً واضطررت للفتح هذا الصباح |
saat geçti. Gecenin 10'uydu. | Open Subtitles | كان الوقت متأخراً , العاشرة مساءً |
saat geçti. | Open Subtitles | كان الوقت متأخراً |
Tamam, üstünden bir saat geçti. | Open Subtitles | حسنا , لقد مرت ساعة |
Şimdiden bir saat geçti. | Open Subtitles | وقد مرت ساعة |
- Bir saat geçti. | Open Subtitles | -لقد مرت ساعة . |
Ray Donovan ve Sydney Manning'in kendilerini Spokane'deki benzin istasyonuna kapamasının üstünden 2 saat geçti. | Open Subtitles | لقد مرت ساعتين منذ ان قام (راي دونوفان و(سيدني مانينغ منذ ان احتميا داخل محطة الوقود (بـ (سبوكان |
Belirlediğimiz vaktin üzerinden çok saat geçti. | Open Subtitles | بأي حال، لقد مرت عدة ساعات على وقت موعدنا المحدد |