"saatten daha" - Traduction Turc en Arabe

• من ساعة
• أقل من
• من نصف ساعة

Bir saatten daha az sürecek.
انظرو الى الامر بهذه الطريقة وسوف ننتهي في اقل من ساعة

İsteklerine için 1 saatten daha fazla zamana ihtiyacım var.
بالنسبة لما طلبته سوف نحتاج لأكثر من ساعة

Bu da bir sabah ben, 18 kiloluk sırt çantasıyla 12 kilometre doğa yürüyüşü yapmıştık, iki saatten daha az bir sürede.
هذا أنا في صباح ذات يوم، عندما قطعنا مسافة سبعة أميال ونصف حاملين حقيبة ظهر وزنها 40 رطلا في أقل من ساعتين.

Şu kadınlar 3 saatten daha kısa sürede 42 kilometre koştu.
تلك النسوة يركضن مسافة 26.2 ميلًا في أقل من ثلاث ساعات

Konumuna iki saatten daha yakın 2 Rus savaş gemisi var.
هناك سفينتين حربية روسية أقل من نصف ساعة على موقعك

Bir saatten daha kısa bir süre önce, dünya çapındaki milyonlarca bilgisayar, Savunma Bakanı'nın yargılanması olayına bağlanmıştı.
منذ اقل من ساعة ملايين من أجهزة الكمبيوتر في العالم كله كانت تذيع محاكمة

İsyancılar, bir saatten daha az bir zamanda üç helikopterimizi düşürdü.
الثوار أسقطوا ثلاثة من مروحياتنا فى أقل من ساعة

Başkan Logan, bir saatten daha az bir zaman içinde anlaşmaı imzalayacak.
سيقوم الرئيس لوجان بتوقيع الإتفاقية خلال أقل من ساعة

Rick Rosen, bir saatten daha kısa bir süre içinde bir sunum yapmamızı bekliyor.
ريك روزن يتوقع وصولنا خلال أقل من ساعة لعمل مقابلة معه

Birileri, bir saatten daha kısa süre önce CTU'ya girmek için çalıntı bir anahtar kart kullanmış.
أحدهم استعمل بطاقة دخول مسروقة للتسلل إلى الوحدة منذ أقل من ساعة

Başka çaremiz yok. Bir saatten daha kısa süre içinde başlıyoruz.
لن يجد الفرصة لذلك - نحن نبدأ خلال أقل من ساعة

Buraya, saatten daha büyük bir şeyle gelirsen, üstünü ararlar.
إذا أتيت بأيّ شيء أكبر من ساعة فيقومون بتفتيشك

- Bizi öldürmek neymiş görecekler. - Bir saatten daha az süremiz var.
ذلك سيعلمهم أن يقتلونا لدينا أقل من ساعة

Bir saatten daha az bir sürede müvekkilim size görüntüleri verebilir.
فى اقل من ساعة موكلى يستطيع اعادتك على الشبكة

Ve arzu edilen de bunun basın toplantısından önce olması. Bu da bir saatten daha az bir zaman demektir.
وتحديداً قبل المؤتمر الصحفي ما يعطينا أقل من ساعة

Kampları tahliye etmeyle uğraşıyorlar. 20 saatten daha kısa süremiz var.
أنصتي، إنهم يقومون بالفعل بإخلاء المخيمات، لدينا أقل من 20 ساعة

Yani anomali 12 saatten daha az bir süre açık kalacak öyle mi?
يعني يحتاجون للعبور من الهلالات ليصلوا اليه ستكون مفتوحة أقل من 12 ساعة؟

İki saatten daha kısa bir sürede, halatı hazırlayıp hücreyi temizledik.
في أقل من ساعتين، كان الحبل جاهزاً، وتم كنس الزنزانة.

Kalbi yarım saatten daha az bir sürede almalıyız.
لدينا أقل من نصف ساعة على القلب