Bir saatten kısa süre önce, yönetici girişinde kartın kullanıldığı görünüyor. | Open Subtitles | لقد تم استخدام بطاقته .منذ أقل من ساعة عند المدخل الرئيسي |
Hadi ama, ben kullanırım bir saatten kısa sürede gideriz. | Open Subtitles | هيا,يمكنني أن اقود سوف نصل الى هناك بأقل من ساعة |
24 saatten kısa bir sürede 23 milyon insanın dişlerini söktüler. | Open Subtitles | لقد إقتلعوا أسنان 23 مليون شخص خلال أقل من 24 ساعة |
İki saatten kısa bir süre içinde bu hastalardan bir tanesi hastaneden ağrı kesicilere bağımlı olduğu gerekçesiyle atılacak. | Open Subtitles | في أقل من ساعتين أحد هؤلاء الثلاثة سيتم إخراجه من المستشفى لأنه يزيف الألم ليحصل على مخدرات |
Ah üzgünüm, iki saatten kısa uçuşlarda, yemek vermiyoruz. | Open Subtitles | اوه، أنا آسفة, ليس هناك أية وجبة على الرحلات أقل من ساعتين. |
Bunların yapımının haftalar ya da aylar sürmesindense Dan'in takımı şimdi bunları 24 saatten kısa sürede yapabiliyor. | TED | لإنه، بدلا من أن يستغرق الأمر أسابيع أو شهور، لصناعته فريق دان يمكنه صناعته في أقل من 24 ساعة. |
Annelerinin keskin koku duyusu onları sulak bir bölgeye getiriyor hem de, 1 saatten kısa sürede. | Open Subtitles | أمهم لديها حاسة شم حاده تجلبهم الى وجهتهم المائية بأقل من ساعة |
Filmlerin bir saatten kısa sürede banyo edilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | جميع الأفلام يجب تحميضها خلال أقل من ساعة |
Bir saatten kısa sürerse yemek ısmarlarım. | Open Subtitles | إذا أمكنكم فعل هذا فى أقل من ساعة فأنتما مدعوان على العشاء |
Güzel, bir saatten kısa bir süre sonra fırlatma bölgesine geleceğiz. | Open Subtitles | جيد. سنكون في موقع الإطلاق في أقل من ساعة. |
Ben! Bir saatten kısa sürede DNA eşleştirmesi yapabiliriz. | Open Subtitles | أنا أعرف، يمكننا الحصول على تطابق الدى ان ايه فى اقل من ساعة |
Bu satışın geliri 24 saatten kısa bir sürede kişisel banka hesabına geçmiş. | Open Subtitles | و حول هذا إلى نصيبه في المصرف في أقل من 24 ساعة |
Ama bir kısmı, Güneş Sistemi'nde saatte 9 milyon km'ye varan hızlarla yol alır ve gezegenimize ulaşması 16 saatten kısa sürer. | Open Subtitles | لكن بعضها يسافر بسرعة تصل إلى 6 مليون ميل بالساعة حيث تصل إلى كوكبنا في أقل من 16 ساعة |
10 yıl önce, 24 saatten kısa bir sürede on sentlik malı, 5 kiloluk kokaine çevirirdim. | Open Subtitles | قبل 10 سنوات، حوّلت حقيبة مخدرات من الأعشاب إلى 5 كيلو من الكوكايين في أقل من 24 ساعة. |
Bu küçük grevinin 24 saatten kısa süreceğini söylemiştin. | Open Subtitles | إضرابك الصغير لا يفترض أن يتجاوز 24 ساعة |
Bu gece şehri yerinden oynatan şiddet bir saatten kısa bir süre öncesine kadar bir Çin Mahallesi Gece Kulübü'nde kanlı bir çatışma ile devam etmişti. | Open Subtitles | لقد هز العنف المدينة الليله استمر في معركة مسلحة دموية في نادٍ ليلي في الحي الصيني منذ أقل من ساعة |
Sistemi yeniden başlatılıyor, bir saatten kısa bir zamanda tekrar çevrimiçi olacak ve zihni tamamen bizim olacak. | Open Subtitles | نظامها يعيد التشغيل لكن في أقل من ساعة ستعود للعمل وحينها عقلها سيكون لنا |
Ayrıca o gece öldürülmeden iki saatten kısa bir süre önce 300 dolar para çekmiş. | Open Subtitles | بما يتضمن 300 دولار خلال أقل من ساعتين قبل مقتله |
2 saatten kısa bir sürede 1 milyon daha izlenme aldık. | Open Subtitles | حصلنا على مليون مشاهد آخر في أقل من ساعتين |
Yapmazsanız, iki saatten kısa sürede gökten insan ve metal yağacak. | Open Subtitles | إذا لمْ تفعلوا، فإنّ البشر والمعادن سيتساقطون من السماء في أقل من ساعتين. |