"sadece burada" - Traduction Turc en Arabe

    • هنا فحسب
        
    • فقط هنا
        
    • المكان الوحيد
        
    • هنا وحسب
        
    • إلا هنا
        
    • هنا فقط
        
    • هُنا فحسب
        
    Tamam, ben yapamazsınız demedim. Sadece burada oturuyordu dedim. Open Subtitles حسناً,أنا لم أقل أنه يعاينها قلت أنه هنا فحسب
    17,18 fakat Sadece burada değil, başka hastanelerde de incelendi. Open Subtitles سبعة عشر ، ثماني عشر لكنهم ليسوا هنا فحسب فى مشفيات أخرى أيضاً
    Sadece burada yaşıyorum. Kimseye karşı şahsi bir şeyim yok. Open Subtitles أننى أعيش هنا فحسب لا أكن ضغينة لأى أحد
    Sadece burada ABD'de, Carolinalar'a iki kere nükleer silah bıraktık. TED فقط هنا في الولايات المتحدة، ألقينا أسلحة نووية في كارولينا مرتين.
    Katil olmadığın, kahraman ve hâlâ Amerikan dedektifi olduğun Sadece burada, Ashecliffe'te bir hikaye yarattın ve gizli düzeni ortaya çıkardın. Open Subtitles لقد اختلقت قصة والتي لا تكون فيها مجرماً , إنّما بطلاً لكنّك ما تزال مارشال "فقط هنا في "آشكليف بسبب قضيّة
    Geleceğini düşünmedim, bu yüzden onu aradım söylemem gereken önemli bir şey var dedim... ve Sadece burada konuşabileceğimizi söyledim. Open Subtitles ظننت أنه لن يقبل لذا أخبرته أني أريد اخباره بأمر هام، وأن هذا هو المكان الوحيد حيث أستطيع اخباره.
    Çinliler ısrar etti. Sadece burada adam kaçırma olmuyormuş. Open Subtitles الصينيين أصرّوا، كان هنالك الكثير من الاختطافات، ليس هنا وحسب
    Sadece burada mutlu olabileceğini bir gün fark edeceğini biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف بأنك ستدرك لن تكون سعيد إلا هنا
    Sizden Sadece burada biraz beklemenizi rica ediyorum. Open Subtitles أنا أطلب منك الإنتظار هنا فحسب
    Sadece burada işimi yapmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول القيام بعملي هنا فحسب
    Bu, bu salakça. Sadece burada bekleyemem. Open Subtitles هذا، هذا هراء لا يمكنني الوقوف هنا فحسب
    Çünkü istasyonun dayanak noktası Sadece burada var. Open Subtitles لأن هذه البوابة تُحدد نهايتنا هنا فحسب
    Bak sen Sadece burada bekle Char. Teyzenle birlikte kal. Open Subtitles (اسمعي، ابقي هنا فحسب يا (شار فقط ابقي مع خالتكِ
    - Araban bile yok! - Sadece burada bekle. Open Subtitles أنك لا تملك سيارة حتّى - عليك البقاء هنا فحسب -
    Sadece, burada ölemem. Open Subtitles لا يمكننى الموت هنا فحسب
    Ben Sadece burada çalışıyorum. Open Subtitles فأنا أعمل هنا فحسب
    Sadece burada oturup, tek başıma sessizce yemeğimi yemek istiyorum. Open Subtitles أود أن أجلس فقط هنا وآكل بشكل هادىء لوحدي.
    Sabah 11'de içen herkes tedavi olmalı ama Sadece burada yapıyorum. Open Subtitles أى شخص يشرب الساعة 11 صباحا. يحتاج إلى علاج, ولكننى أفعل هذا فقط هنا
    Sadece burada kuzeye bakabilirdi sessiz uyku için. Open Subtitles في المطبخ ؟ أنه كان المكان الوحيد الذي يمكنه أن يواجه الشمالل
    Sadece burada da değil, Avrupa'da ve sonra da tüm dünyada. Open Subtitles ،فبإمكاننا تحويل الأمور ،ليس هنا وحسب ...بل في أوربا أيضا
    Peki, Sadece burada oturup izlesem ve seni dinlesem olur mu? Open Subtitles حسناً، أتمانعين لو جلست هنا فقط وشاهدت وأستمع، وأن أكون فرقتك؟
    Sadece burada yaşayan insanları biliyorum, o kadar. Open Subtitles أنا أعرف من يعيش هُنا فحسب هذا كل ما في الأمر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus