"sadie'" - Traduction Turc en Arabe

    • سادي
        
    • أن سيدي
        
    • بملمع
        
    • سايدي
        
    Benim Zee hakkında konuşmayı bırakırsan Sadie'nin kadın olduğunu kabul ederim. Open Subtitles سأقر بأن سادي امرأة إذا كففت عن التكلم عن زي خاصني
    Yani, bu adam hasta, ve Sadie'ye anlatmak için dayanamıyorum. Open Subtitles أَعْني، هذا الرجلِ مريضُ، وأنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لإخْبار سادي.
    Tanrım, Sadie'yi bu köpek hakkında uyarmıştım. Open Subtitles يا الهي، لقد سئمت من اخبار سادي عن هذا الكلب
    Beni asıl kızdıran şey Sadie'nin benden kokteyl partisinde yapmamı istediği şeydi. Open Subtitles ما أزعجني حقا أن سيدي طلبت مني أن أفعل شيئا في حفلة الكوكتيل تلك
    Nina'nın söylediğine göre Sadie geçmişte erkeklerle ilişkisi varmış. Open Subtitles وقد قالت نينا أن سيدي كان لديها علاقات مع رجال في الماضي
    Sadie'nin ayak parmaklarında inci parlaklığında oje vardı MaryJane'nin tırnaklarındakinin aynısıydı. Open Subtitles مصبوغة بملمع (نفس أصابع (ماري جين
    Sadie'nin ayak tırnakları parlak bir ojeyle boyanmıştı. Open Subtitles مصبوغة بملمع
    Sadie, senin iskeleye 180 metre uzaklıkta bir adamın kafasını bulduk. Open Subtitles سايدي ، لقد وجدنا رأس رجل على بعد 183م من رصيفك
    Gitmem gerek. Sadie suçiçeği çıkarmış galiba. Open Subtitles يجب على الذهاب سايدي ربما لديها جديري الماء
    Aptal bir yaşlıyı kandıramazsın. Sadie her şeyi anladı. Open Subtitles لا يمكنك خداع مخدوعة عجوزة سادي عرفت كل شيء
    Sadie'nin bu geceki konseri için sana izin verecek mi? Open Subtitles هل سيمنحك وقتاً لحفلة سادي ؟ انها الليلة
    Eskiden Sadie ile banyo yapan, Sadie'nin en iyi arkadaşı Carlisle de burada... Open Subtitles وبعد ذلك هناك كارلايل، سادي أفضل الصديق، الذي يُستَعملُ لأَخْذ الحمّاماتِ مَع سادي...
    Elbette, Sadie'nin cana yakın erkek arkadaşı, Ben de var. Open Subtitles أوه، وبالطبع، هناك خليل سادي اللطيف، بن.
    Sadie'yi Peder Frank vaftiz etti, kendisi hepimizi tanır. Open Subtitles حيث سادي عُمّدتْ مِن قِبل القسّ فرانك، الذي معروف نا إلى الأبد.
    Görünüşe göre Sadie, Nina'dan senin DNA'ı almak içn boş bardağını istemiş. Open Subtitles لقد تبين أن سيدي طلبت من نينا إحضار الكأس التي شربت منها والتي كان عليها الدي ان ايه الخاص بك
    Sadie'nin kayıdı çalmaya çalıştığını bile bilmiyordum sizinkiler geldiğinde öğrendim. Open Subtitles لا , أنا لم أعرف حتى أن سيدي كانت تحاول سرقة الشريط حتى قدومك إلى منزلي اليوم
    Ve Sadie' nin sevmediği bir şey varsa, o da insanların bu kuralları çiğnemesidir. Open Subtitles و اذا كان هناك شيئ واحد لا يحبه سايدي ويخرقوا الناس القواعد
    Sadie'nin babası da kanser hastasıydı ve durumu ağırdı. Open Subtitles و والد سايدي كان يحتضر من السرطان في ذلك الوقت.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus