"sahip olduğum her" - Traduction Turc en Arabe

• كل ما أملك
• كل ما لدي
• كل ماأملك
• كل ما أمتلكه
• كل ما أملكه

Sahip olduğum her şeye mal olsa da senin için savaşacağım.
سوف اقاتل من أجلك حتى لو أخذ هذا كل ما أملك

Sahip olduğum her şeyi satarım ama yeterli bile olmaz.
يمكنني بيع كل ما أملك ولن يكون قريبا من الكفاية

Sahip olduğum her şeyi satarsam belki sana yemek ısmarlayabilirim.
حسناً، لنَر.. إن بعت كل ما أملك فربما أستطيع دعوتك على الغداء

Bu Sahip olduğum her şey. Birisi hakkında birkaç bilgiye sahibim.
هذا كل ما لدي. لدي بضعة حقائق عن بضعة أشخاص.

Şu anda hayatımda Sahip olduğum her şey bunların hepsini sana borçluyum.
أنه كل ما لدي في حياتي الآن أنني مدينه لك بالكثير

Dünyada Sahip olduğum her şeyle birlikte ayakkabılarımı da çaldığın için başka ayakkabım yoktu.
لايوجد لدي حذاء آخر لأنك سرقته وسرقت ايضاً كل ماأملك في هذا العالم. أين شاحنتي يابارني؟

Bu kadar. Sahip olduğum her şey ve hepsi senin.
هذا كل شئ , كل ما أمتلكه و هو لك

Sahip olduğum her şey üç farklı eyalete dağılmış kutularda.
كل ما أملكه موجود في صناديق منتشرة في 3 ولايات.

Sahip olduğum her şeyi satsam bile... 300.000 tomandan fazla etmez.
حتى لو جمعت كل ما أملك لن تزيد عن 300،000

Doğruyu söylemek gerekirse, umurumda değil. Sahip olduğum her şeyi paylaşmaktan mutlu olurum.
في الواقع ، أنا لا أمانع أنا سعيد لمشاركة كل ما أملك

Dünyada Sahip olduğum her şey bu kadar. Al. Senin olmasını istiyorum.
هذا كل ما أملك في العالم، خذيه أريدك أن تحضي به

Sahip olduğum her şeyi o verdi, beni bugün olduğum erkeğe çevirdi.
أعطتني كل ما أملك صنعت مني الرجل الذي أنا عليه اليوم

İçeride bir bacağının içi oyulmuş bir masa var. Sahip olduğum her şey onun içinde.
وبالداخل هناك ساق منضدة فارغة وبداخلها ستجد كل ما أملك

Çocuklarımın dışında, Sahip olduğum her şey kalıcı olarak, durdurulamaz bir biçimde bu çalışmaya bağlı çalışmamıza, sana.
باستثناء أطفالي, كل ما أملك مرتبط بشكل دائم لا محالة بهذا العمل، عملنا, بك.

Kârlı bir yatırımı bırakmak ve, Sahip olduğum her şeyi kaybetmek, ve Francis'i,Babamın yüzyılı aşkın zamandır başarısız olduğu... işe yaramaz madene yatırım yapması için ikna etmeye çalıştım.
الإلقاء بالإستثمار المُربح و إفراغ كل ما لدي و إقناع فرانسيس بحذو حذوي في منجمٍ منتهٍ

Sahip olduğum her şeyin senin olduğunu bildiren bir kontrat imzalayacağız.
سنكتب عقداً أن كل ما لدي سيكون لك

Ama size Sahip olduğum her şeyi vereceğim; bir kaç yüz dolar.
لكني سأعطيك كل ما لدي مئتي دولار

Eğer beni bırakırsan Sahip olduğum her şeyi sana vereceğim.
اذا انقذتني فسوف أعطيك كل ماأملك

Sahip olduğum her şey ve tüm benliğim sonsuza kadar senindir.
كل ما أمتلكه وكل ما أكونه كله ملكك

Sahip olduğum her şey...
كل ما أمتلكه...

Bir keresinde kontrol edilemeyen bir yangında dünyada Sahip olduğum her şeyimi kaybettim, son şeye kadar.
لقد مررت بفترة خسرت خلالها كل شيء، كل ما أملكه في هذا العالم، كل شيء، في حريق هائل.

Sahip olduğum her şey filmlerim ve bu stüdyolar.
كل ما أملكه هو أفلامي و هذه الإستوديوهات