Sahip olduğum her şeye mal olsa da senin için savaşacağım. | Open Subtitles | سوف اقاتل من أجلك حتى لو أخذ هذا كل ما أملك |
Sahip olduğum her şeyi satarım ama yeterli bile olmaz. | Open Subtitles | يمكنني بيع كل ما أملك ولن يكون قريبا من الكفاية |
Sahip olduğum her şeyi satarsam belki sana yemek ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | حسناً، لنَر.. إن بعت كل ما أملك فربما أستطيع دعوتك على الغداء |
Bu Sahip olduğum her şey. Birisi hakkında birkaç bilgiye sahibim. | TED | هذا كل ما لدي. لدي بضعة حقائق عن بضعة أشخاص. |
Şu anda hayatımda Sahip olduğum her şey bunların hepsini sana borçluyum. | Open Subtitles | أنه كل ما لدي في حياتي الآن أنني مدينه لك بالكثير |
Dünyada Sahip olduğum her şeyle birlikte ayakkabılarımı da çaldığın için başka ayakkabım yoktu. | Open Subtitles | لايوجد لدي حذاء آخر لأنك سرقته وسرقت ايضاً كل ماأملك في هذا العالم. أين شاحنتي يابارني؟ |
Bu kadar. Sahip olduğum her şey ve hepsi senin. | Open Subtitles | هذا كل شئ , كل ما أمتلكه و هو لك |
Sahip olduğum her şey üç farklı eyalete dağılmış kutularda. | Open Subtitles | كل ما أملكه موجود في صناديق منتشرة في 3 ولايات. |
Sahip olduğum her şeyi satsam bile... 300.000 tomandan fazla etmez. | Open Subtitles | حتى لو جمعت كل ما أملك لن تزيد عن 300،000 |
Doğruyu söylemek gerekirse, umurumda değil. Sahip olduğum her şeyi paylaşmaktan mutlu olurum. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا لا أمانع أنا سعيد لمشاركة كل ما أملك |
Dünyada Sahip olduğum her şey bu kadar. Al. Senin olmasını istiyorum. | Open Subtitles | هذا كل ما أملك في العالم، خذيه أريدك أن تحضي به |
Sahip olduğum her şeyi o verdi, beni bugün olduğum erkeğe çevirdi. | Open Subtitles | أعطتني كل ما أملك صنعت مني الرجل الذي أنا عليه اليوم |
İçeride bir bacağının içi oyulmuş bir masa var. Sahip olduğum her şey onun içinde. | Open Subtitles | وبالداخل هناك ساق منضدة فارغة وبداخلها ستجد كل ما أملك |
Çocuklarımın dışında, Sahip olduğum her şey kalıcı olarak, durdurulamaz bir biçimde bu çalışmaya bağlı çalışmamıza, sana. | Open Subtitles | باستثناء أطفالي, كل ما أملك مرتبط بشكل دائم لا محالة بهذا العمل، عملنا, بك. |
Kârlı bir yatırımı bırakmak ve, Sahip olduğum her şeyi kaybetmek, ve Francis'i,Babamın yüzyılı aşkın zamandır başarısız olduğu... işe yaramaz madene yatırım yapması için ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | الإلقاء بالإستثمار المُربح و إفراغ كل ما لدي و إقناع فرانسيس بحذو حذوي في منجمٍ منتهٍ |
Sahip olduğum her şeyin senin olduğunu bildiren bir kontrat imzalayacağız. | Open Subtitles | سنكتب عقداً أن كل ما لدي سيكون لك |
Ama size Sahip olduğum her şeyi vereceğim; bir kaç yüz dolar. | Open Subtitles | لكني سأعطيك كل ما لدي مئتي دولار |
Eğer beni bırakırsan Sahip olduğum her şeyi sana vereceğim. | Open Subtitles | اذا انقذتني فسوف أعطيك كل ماأملك |
Sahip olduğum her şey ve tüm benliğim sonsuza kadar senindir. | Open Subtitles | كل ما أمتلكه وكل ما أكونه كله ملكك |
Sahip olduğum her şey... | Open Subtitles | كل ما أمتلكه... |
Bir keresinde kontrol edilemeyen bir yangında dünyada Sahip olduğum her şeyimi kaybettim, son şeye kadar. | TED | لقد مررت بفترة خسرت خلالها كل شيء، كل ما أملكه في هذا العالم، كل شيء، في حريق هائل. |
Sahip olduğum her şey filmlerim ve bu stüdyolar. | Open Subtitles | كل ما أملكه هو أفلامي و هذه الإستوديوهات |