Anlayacağın... tablo ortaya çıksa... ve herkes onun... sahte olduğunu fark etse... kötü duruma düşerim. O zaman sigortadan nasıl para alırım... | Open Subtitles | إن لم أستردها, اذا لم تلاحظ أنها مزيفة كيف أحصل على المال من شركة التأمين.. |
Çoğu kişi sahte olduğunu zannediyor ama değil. | Open Subtitles | الكثير من الناس يعتقدون أنها مزيفة, لكنها حقيقية. |
Sen ona söyleyene kadar sahte olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | رائع. لم يكن سيعرف أنه مزيف حتى أخبرته أنت يا عبقري. |
Eğer herhangi bir zaman, sahte olduğunu anlarsam, beni herhangi bir şekilde kazıklamaya çalıştığına kanaat getirirsem, ya da kopyalarını yaptığını veya bir başkasında kopyaları olduğunu duyarsam, geri gelip senin canını acıtmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | ولكن أن أكتشفت أنه مزيف أى إنك حاولت خداعى بأى طريقة أو سمعت إنك قمت بعمل نسخ وشخص آخر حصل عليها |
Bildiğimiz kadarıyla,Musa'nin yedek bir sistemi var ve takipçilerine bu mesajın sahte olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لاننا نعرف جميعا، موسى لديها نظام النسخ الاحتياطي وانه قال أتباعه بأن رسالتنا هي وهمية. |
Yani, sokakta söylentiler duydum kazançlarını sahte olduğunu , bu ama bilmiyordum . | Open Subtitles | أعني, سمعت شائعات في الشارع أن أرباحها كانت وهمية لكننيّ لم أكن أعلم |
Dediğim gibi, eski karım boşanmanın da sahte olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | فكما قلت ، ادعت زوجتى السابقة أن الطلاق كان احتيالاً أيضاً |
Kız bu metal parçayı hissedince, bunun sahte olduğunu anlar. | Open Subtitles | عندما تشعر الفتاة بأن السرير معدني ستعرف بأنه مزيف |
O Cattigan mıdır nedir, sırf biz sahte olduğunu iddia ediyoruz diye müzayedeyi durdurmaz. | Open Subtitles | ذلك الرجل لن يتوقف عن المزاد لأننا إدّعينا أنها مزيفة فحسب |
Çünkü geldiğimiz yere bakarak, herkes sahte olduğunu varsayacak. | Open Subtitles | لأنه من حيث أتحدر، سيفترض الجميع أنها مزيفة. |
Onların nasıl sahte olduğunu bildiğini hala anlamadım. | Open Subtitles | لا أدري كيف عرفت أنها مزيفة عليك اللعنة |
sahte olduğunu düşündüren nedir? | Open Subtitles | - نعم - ما الذي يجعلك تعتقدي أنها مزيفة ؟ |
Yapamam. Kuruması gerek. Üstüme bulaştırırsam, insanlar sahte olduğunu anlar. | Open Subtitles | لا أستطيع ، يجب أن أجف إذا ذهب هكذا سيعرف الناس أنه مزيف |
O zaman sanırım sahte olduğunu öğrendiklerinde sana çok kızacaklar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيجنون بشدة عندما يكتشفوا أنه مزيف |
Kusura bakma ama. Yeraltının sahte olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | متأسف , قلت لك أن أفلام جرائم القتل هي وهمية . |
Silahların sahte olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلمون البنادق هي وهمية ، لا أنت؟ |
İlk defa biri sahte olduğunu bildi. | Open Subtitles | حسنا، أن هذه هي المرة الأولى أي شخص قد تفكر في أي وقت مضى كانت وهمية. بشكل جاد. |
Fakat Megan patronunu videonun sahte olduğunu söyleyerek özür dilemeni istediğini bana söyledi? | Open Subtitles | ولكن "ميغان" أخبرتني أن مديرك يجبرك على الاعتذار على بثه والقول بأنه مزيف |
İlk gördüğümde evliyken olduğum orgazmlar gibi sahte olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | عندما رأيته لأوّل مرّة، ظننتُ أنّه مزيّف مثل النشّوة الّتي كنتُ أحصل عليها معك. |
Oxford Üniversitesi'nin yakın tarihli bir araştırması geçtiğimiz İsveç seçimlerinde sosyal medyada yayınlanan seçimle ilgili bilgilerin üçte birinin yalan veya sahte olduğunu ortaya koydu. | TED | أظهرت دراسة جديدة أجرتها جامعة أكسفورد أنه في الانتخابات الأخيرة للسويد، كانت ثلث المعلومات المنتشرة في مواقع التواصل الاجتماعي حول الانتخابات معلومات كاذبة أو ملفقة. |
Ekranda görecek olurlarsa yaptığım şeyin sahte olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | اجل لو اي احد شاهد ذلك علي الشاشه سيعتقد انه مزيف |
Yeniden çalındı ve bunun sahte olduğunu anlayamadın mı? | Open Subtitles | أعيدت سرقتها و بالتالي لم تتمكنوا من معرفة انها مزيفة كيف فعلت؟ |