| Bekle, Joe, ortalık sakinleşene kadar. Bu kadar bekledin zaten. | Open Subtitles | إنتظر يا جو حتى تهدأ الأمور إنتظر على أي حال |
| Ortalık sakinleşene kadar tatile çık diyorum. | Open Subtitles | لا, إنني أقترح عليك أن تأخذ اجازة إلى أن تهدأ الأمور |
| Annem sakinleşene dek bu oda başbaşa kalabilmemiz için tek fırsat. | Open Subtitles | هل تعرف بأن هذه الغرفة الوحيدة لأجل خصوصيتنا على الأقل حتى تهدأ أمي |
| Ortalık sakinleşene kadar burada saklanabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا أن نمكث هنا .حتى يهدأ الوضع قليلاً |
| İşler sakinleşene kadar orada kalırız. | Open Subtitles | إننا سنكون هناك لفتره .. حتى تستقر الأمور |
| Umarım yakında diner, ...ama sanırım havuzda işler sakinleşene kadar birkaç gün geçecektir. | Open Subtitles | على أمل أن يهدأ من تلقاء نفسه أعتقد أن البركة ستحتاج إلى يومين قبل أن تهدأ |
| Ortalık sakinleşene kadar uykuda kalmalarını söyle ve sahip olduğun her evrağı yok et. | Open Subtitles | فليختفوا عن الأنظار حتّى تهدأ الأوضاع تخلّصي من كل المستندات التي بحوزتك |
| Amerika'ya git, ortalık sakinleşene kadar büyükannenle kal. | Open Subtitles | اذهبي إلى أمريكا، وابقي مع جدتكِ حتى تهدأ الأمور |
| sakinleşene kadar bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا نستطيع الحصول منها على اى شىء حتى تهدأ |
| Bababirsüre uzağa gitmek zorunda ortalık sakinleşene kadar nereye gittiğimi söyleyemem, amabumektuptabir ipucu gizledim | Open Subtitles | أبوك مضطر أن يذهب بعيدًا لفترة حتى تهدأ الأمور. لا أستطيع أن أخبرك أين أنا ذاهب. |
| Ve bunu bildiğin için de ortalık sakinleşene kadar burada saklanıyorsun. | Open Subtitles | وأنت تختبيء هنا ريثما تهدأ الأمور لأنك تعلم هذا. |
| Ortalık sakinleşene kadar başka bir yerde kalmanı istiyor. | Open Subtitles | أنه يخبرك بأن تبقي فى مكان ما حتي تهدأ الامور |
| Ortalık sakinleşene kadar buradan gitsek iyi olur. | Open Subtitles | حري بنا أن نغادر المكان إلى أن تهدأ الأمور |
| Olaylar sakinleşene dek kalacak yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأردت مكان لأنهى ذلك حتى تهدأ الأمور معه |
| Üç ya da dört hafta. Etraf sakinleşene kadar. | Open Subtitles | ثلاثة أو أربعة أسابيع فقط حتى تهدأ الأمور |
| Etraf sakinleşene kadar koruyucu gözaltında birkaç gün. | Open Subtitles | عدة أيام في الحجر الوقائي حتى تهدأ الامور |
| - Ortalık sakinleşene kadar. | Open Subtitles | فقط لحين أن تهدأ الأمور. دوك، ما أنت فاعل؟ |
| Belki o sakinleşene kadar bizimle gelmelisin. | Open Subtitles | ربّما يجب أن تأتي إلى هنا معنا حتى يهدأ قليلاً. |
| Duygusal olarak sakinleşene kadar dükkanlara girme. | Open Subtitles | -حتى تستقر عاطفيا .. لاتدخل الى المخازن .. |
| Hayır, sen sakinleşene kadar burada bekleyeceğim. | Open Subtitles | سأقف هنا بالخارج حتى تهدأى |
| Sen sakinleşene kadar birkaç günlüğüne otelde kalayım. | Open Subtitles | سأنزل في فندق لبضع ليال إلى أن تهدئي |
| Liz, belki sen ve bebek kalacak bir yer istersiniz. O sakinleşene kadar sizi Ramada'ya yerleştirebilirim. | Open Subtitles | ليز , ربما إنتِ والطفلة تحتاجون مكان للبقاء فيه حتى يهدا |