Bir de yığının en altına saklanmıştı. Çok zekice bir saklama yeri. | Open Subtitles | و قد كان مخبأ في أسفل كومة الحطب , مكان اخفاء عبقري |
Geri döneceğini düşündüysen, pek kötü bir saklama yeri değil aslında. | Open Subtitles | إن كنتَ قد ظننتَ أنّ رجوعكَ ليس مخبأ سيّئاً |
Zeki bir adama zeki bir saklama yeri. | Open Subtitles | مخبأ ذكيّ لرجلٍ ذكيّ جدّاً. |
Arabamız güzel bir saklama yeri oldu. | Open Subtitles | و تبيّن أنّ عربتنا مخبأ جميل |
Tabi eğer... Hımm. Bir saklama yeri. | Open Subtitles | كما لو أنّ... هناك مخبأ |
Demek istediğim içeride şu çana uygun bir saklama yeri bulduktan sonra, sen ve ben boş bir şırınga alalım... ve doğruca Elena'nın Brooklyn'deki deposuna doğru yola koyulalım. | Open Subtitles | أقصد حالما نضع هذا الجرس اللعين في مخبأ ملائم بالداخل فلتجلبي معي حقنة فارغة ولنتوجه مباشرةً لمستودع (إيلينا) في (بروكلين). |
- İyi bir saklama yeri. | Open Subtitles | -أنه مخبأ جيد |