| Babamın hastane masrafları ve benim şu ipotek olayına alışamayan salaklardan olmam yüzünden- | Open Subtitles | بسبب فواتير والدي العلاجيّة ولكوني أحد هؤلاء الحمقى الذين لديهم رهن قابل للتغيير |
| Güneyden buraya kendilerine para kazanmaya gelen o salaklardan olmadığın kesin. | Open Subtitles | يمكننى القول بان لا احد من اولئك الحمقى ياتى الينا من الجنوب لكى يتخلصوا من فقرهم |
| Umarım buraya para yatıran salaklardan biri de sen değilsindir. Şirket iflas etti! | Open Subtitles | أمل أنكِ لم تكونٍ واحدة من الحمقى الذين إشتروا بهذا العقار، الشركة مفلسة! |
| O salaklardan gitmelerini rica ediyorum ve biri bile kıpırdamıyor. | Open Subtitles | لقد طلبت من هؤلاء الأغبياء المغادرة ,ولم يغادر أحد منهم |
| Gidip o salaklardan yardım isteyin. | Open Subtitles | إذهبو لأولائك الأغبياء و إطلبو منهم المساعده |
| Tanrım, şu salaklardan ve kahrolası yatılı okullarından nefret ediyorum. | Open Subtitles | يا إلهى كم أكره هؤلاء الحمقى و هذه المدرسة الداخلية اللعينة |
| Geberttiği salaklardan ikisi nişanlıymışlar. | Open Subtitles | اثنين من الحمقى الذيـن قتلتموهم، كانوا مخطوبين. |
| Ama iddiaya varım ki o salaklardan hiçbiri göğsüne saplanmış bir şarapnelle yaşamak zorunda değildi. | Open Subtitles | ولكنني أراهن أنه لا يوجد أحد من هؤلاء الحمقى على قيد الحياة وفي صدره شظايا. |
| - Bu salaklardan daha iyisini yaparım ben. | Open Subtitles | أتعلمين؟ يمكنني أن أؤدي أفضل من هؤلاء الحمقى |
| Biz herkesi buluruz. Hem de oradaki salaklardan çok daha çabuk. | Open Subtitles | نحن نرى كل شخص اسرع من هؤلاء الحمقى |
| Evet, ben de o salaklardan biriyim demek. | Open Subtitles | بالفعل، وأنا واحدة من هؤلاء الحمقى |
| Siz salaklardan bıktım usandım artık! | Open Subtitles | لقد تعبت و سأمت .. منكم أيها الحمقى |
| Buradaki tüm salaklardan daha iyisin. | Open Subtitles | إنّكَ لأفضل من أولئك الحمقى هُناك. |
| Sen bu salaklardan çok daha akıllı çıktın. | Open Subtitles | لقد أضحيتِ أكثر ذكائاً مِن هؤلاء الحمقى |
| Sana oy veren salaklardan biri gitsin. | Open Subtitles | اعطه لأحد الحمقى الذى ادلى بصوته لك |
| AnlaşıIan sana bu beceriksiz salaklardan daha çok güvenebilirim. | Open Subtitles | من الواضح أنه يمكننى أن أثق بك أكثر من هؤلاء الأغبياء عديمى الجدوى |
| Siz salaklardan sanat hakkında bir şey bilmenizi beklemiyorum. | Open Subtitles | لا أتوقع من أحدٍ منكم أيّها الأغبياء يفقه إزاء الفن |
| Siz salaklardan hangisi desteğimi geri çekti? 20 00:01:01,919 -- 00:01:05,076 Hadi ama, seni kamuflaja girmiş Larry King tipli ihtiyar! | Open Subtitles | طيب، من منكم أيها الأغبياء رفض طلبي الخاص بالدعم؟ |
| Siz salaklardan başka arkadaşım yok. | Open Subtitles | أعني , أنه ليس لدي من أرافقه غيركم أيها الأغبياء. |
| Senin gibi salaklardan nefret ederim. | Open Subtitles | أنا أكره الرجال الأغبياء أمثالك |
| - Şu hâline bir bak Brian. Biz salaklardan biri oldun bile. | Open Subtitles | أنظر الى نفسك (برايان) حيث تنتمي معنا نحن الأغبياء |