"saldırdığında" - Traduction Turc en Arabe

    • هاجم
        
    • هاجمت
        
    • هجم
        
    • هاجمني
        
    • تهاجم
        
    • يهاجم
        
    • هاجمنا
        
    • هاجمها
        
    • بمهاجمة
        
    • هاجمتَ
        
    • هاجمك
        
    • يهجم
        
    • هاجمونا
        
    • عندما هاجمَ
        
    1874'te İngilizler Ashanti'ye saldırdığında, Kumasi'yi istila ettiler ve Ashanti hükümdarını esir aldılar. TED في 1874، عندما هاجم البريطانيون أشانتي، اجتاحوا كوماسي واستولوا على أسانتيهيني.
    saldırdığında, Ruslar ustalıkla ülkelerine geri çekildiler. Open Subtitles عندما هاجم الروس بمهاره انسحبوا الى مدنهم
    Oyuncakların dünyana saldırdığında, neden onları durdurmadın? Open Subtitles عندما ألعابك هاجمت عالمك لماذا لم توقفيهم؟
    Romalılar bize saldırdığında, onlar güçlü ve biz zayıfız. Kendimizi korumalıyız. Open Subtitles عندما هجم الرومان علينا كنا ضعفاء لذا وجب علينا رد الهجوم
    Adam bana saldırdığında işten eve dönüyordum. Open Subtitles كنت قادمة للمنزل من العمل حيث هاجمني الرجل
    Bu hükümetin kendi vatandaşlarına saldırdığında ne olduğunun en iyi örneği. DigiNotar Hollanda'daki bir TED هذا مثال واضح على ما يحصل عندما تهاجم الحكومات ضد مواطنيها ديجينوتار هي شركة شهادات امان
    Tamam, Naxonlar bir daha saldırdığında onlar için hazırlıklı olacağız. Open Subtitles حسناً،إذاً في المرة القادمة التي يهاجم بها النكسون نحن سنكون مستعدين من أجلهم
    Ürkünç adamlar saldırdığında yeni ötmeye başlamıştı. Open Subtitles نعم , لقد كاد أن يصرخ عندما هاجمنا الفريق المخيف
    Ayrıca, General O'Neill ve Richard Woolsey Çoğalıcılar saldırdığında Atlantis'teydiler. Open Subtitles كما أن الجنرال أونيل و ريتشارد وولزى كانا فى أتلانتس عندما هاجمها الريبليكيتورز
    Kardeşin, başkanımı öldürme niyetiyle başkanlık sarayına saldırdığında intihar etti. Open Subtitles أخوك هاجم القصر الرئاسى مع نية قتل الرئيس لقد قام بالإنتحار
    Wraithler saldırdığında giriş kapandı ve biz içeri de kapalı kaldık. Open Subtitles عندما هاجم الريث, المدخل انهار وعلقنا في الداخل
    Havacılık yönetmeliğine zorla uyuyormuş, artı, yaratık saldırdığında görev yerini terk etmişti. Open Subtitles يبدو أنه لم يتحمًل الإِسْتِمْرار بتوجيه تعليمات الطيرانِ بالإضافة إلى أنه قد تخلى عن مقعده عندما هاجم المخلوق
    Kayığıma saldırdığında sadece sekiz yaşındaydım. Open Subtitles كنت لا أزال صبياً بالثامنة من عمري عندما هاجمت قاربي.
    Çıldırmış köpekler indirilir. Kardeşine saldırdığında başarmayı umduğun şey bu muydu? Open Subtitles أهذا ما كنت تأملين بتحقيقه عندما هاجمت شقيقك؟
    Küçük kardeşime saldırdığında bir sorun varmış gibi görünmüyordu. Open Subtitles يبدو أنك لا تواجه مشكلة عندما هاجمت اخي الصغير
    Son derece katı, muhtemelen senin baban gibi ama Cylonlar saldırdığında, saygı ve onur hiçbir boka yaramadı. Open Subtitles شديد الصرامة و ربما مثل رجلك الكبير لكن عندما هجم السيلونز , كل واجبه وفخره لم يٌضاف إلى حد جاثم
    Vampir bana saldırdığında neden öylece durdun? Open Subtitles عندما هاجمني مصاص الدماء، لمَ كنت تقف هناك؟
    Ama aslanlar sürülere saldırdığında daima karşılık verdiler. Open Subtitles ولكن عندما تهاجم الاسود قطعانهم، فأنهم يثأرون بشكل دائم.
    Düşman saldırdığında ön cephede araçlar, silahlar ve askerler eksik olursa çok fazla insan kaybederiz. Open Subtitles إن كان لدينا نقصٌ في الأسلحة والعربات والجنود في الخطوط الامامية فسنخسر الكثير من الناس حينما يهاجم العدو
    Donörün hücrelerinden üretilen bağışıklık sistemi, hastanın organlarına saldırdığında bu durum meydana gelir. TED يحدث عندما يقوم جهاز المناعة الناتِج من خلايا المتبرع بمهاجمة أعضاء المريض.
    Mac'in karakterine saldırdığında oldu ama. Open Subtitles حَسناً، أصبحَ حول ذلك عندما هاجمتَ شخصَ الماكِ.
    Sadece size saldırdığında duyar ve görürsünüz. Open Subtitles يمكنك فقط السماع عنه او لتتعلم حول .. في حين هاجمك
    Özgeçmişine baktım da katil tekrar saldırdığında neden burada olmak istiyorsun ki? Open Subtitles أعني, طبقاً لما حدث لكِ مسبقاً لماذا تريدين البقاء هنا عندما يهجم القاتل مرة أخرى؟
    Ruslar bize saldırdığında silahı sana doğrulttuğum için özür dilerim, Mei. Open Subtitles آسف لأنني صوبت مسدساً عليك عندما هاجمونا الروس
    Gerçek şu ki, Nathan müvekkilime saldırdığında sen yerdeydin. Open Subtitles الحقيقةَ، أني كُنْتَ على الأرضِ عندما هاجمَ ناثان عميلي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus