Bir garajı kreşe çevirmenin karmaşık bir iş olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | و أنا من ظننت تحويل المرأب إلى حضانة سيكون معقداً |
Bin yıldan fazla bir süredir görülecek her şeyi gördüğümü sanırdım. | Open Subtitles | لقد ظننت مع مرور آلاف السنين أنني قد رأيت كل شيء |
Ama sonra aklım çok karıştı, çünkü o yaştaki insanlara sadece hormonları verip olmak istedikleri cinsel kimliğe sahip olmalarının kolay olacağını sanırdım | TED | وبعد ذلك أصبحت مشوشًا لأني اعتقدت بأنه كان من السهل نسبيًا في ذلك العمر مجرد إعطاء الناس الهرمونات الجنسية لما هم متأكدون منه |
Baksana. Akşam altıdan sonra herkes bayrak indirir sanırdım. | Open Subtitles | انظر، اعتقدت ان الجميع ينزلون اعلامهم بعد السادسة |
İngilizlerin sakin, romantik insanlar olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | أعتقدت أن الإنكليز من النوع الهادىء الحالم من الناس |
Gerçek söyleten ilacın sadece aptal casus filmlerinde olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | إعتقدت أنّ مصل الحقيقة كان يعطونه للناس في أفلام الجسوسية |
Bu masada üçkâğıt döndüğünü anlayabilecek kadar çok oturduğumu sanırdım. | Open Subtitles | ظننتُ انني كنتُ في هذهِ الجلبة بما يكفي لألحظَ حيلة |
Açıkçası ben Atlantik’i büyük sanırdım, ama Pasifik gerçekten çok, çok büyük. | TED | حسناً , لقد ظننت أن المحيط الأطلنطى ضخم و لكن المحيط الهادئ حقاً هائل |
Amerikalıların uzun uzun kahvaltı etmek için erkenden kalktıklarını sanırdım. | Open Subtitles | ظننت ان كل الأمريكان ينهضون من أسرتهم مبكرا ليتناولوا افطارا كبيرا |
Her zaman yalnızlığın kaderin bir cilvesi olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | لطالما ظننت أن الوحدة أمر لابد أن يتحمله الرجل |
Bayramlarda herkesin mutlu olduğunu sanırdım, ne olursa olsun. | Open Subtitles | تعرفين أن ذلك مضحك، لأني دائما ظننت أن الجميع سيكونون سعداء في العطلة |
Ben de prenslerin buna ihtiyacı olmadığını sanırdım. | Open Subtitles | ظننت أن الأمراء يفعلون كل شيء جيدا ولا يحتاجون التدريب |
Büyük söz söylemeyi hava atmak sanırdım. | Open Subtitles | اعتقدت بأن الكلام المبالغ فيه لا داعي له |
Hayır, ama düzenbazlar aralarında uzlaşabilir sanırdım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان الاشخاص المخادعون يمكن لهم الاندماج من الاخرين |
Bu işlerin sadece birkaç saat sürdüğünü sanırdım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان هذه الاشياء تحتاج فقط ساعتين |
Başkasını benim kadar sevemezler sanırdım. | Open Subtitles | أعتقدت أنهم لن يحبوا أحد آخر بقدر ما يحبونى |
Cennetin daha lüks bir yer olacağını sanırdım. | Open Subtitles | حسناً , أعتقدت أن الجنة ستكون أفضل من ذلك بقليل |
Siz özel kuvvetlerin içkiyi kaldırabilen sert adamlar olduğunuzu sanırdım. | Open Subtitles | لقد إعتقدت انكم ذو المهمات الخاصة انه يمكنك تحمل الشراب |
Eski Batı'dan. Eski Batı geleneğinde misafirperverlik olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | ظننتُ أن الضيافة كانت من تقاليد الغرب القديم |
Genelde komadakilerle yemek yediğini sanırdım. | Open Subtitles | ظننتك تتناول الغداء دائماً مع رجل الغيبوبة |
Vuranla yakalayan arasında bir bağ var sanırdım. | Open Subtitles | حسبت أن بين الرامين والملتقطين علاقة خاصة |
Doğru, bu işi hep sabah yaparlar sanırdım. | Open Subtitles | حقاً, لطالما إعتقدتُ أنهم يفعلونها عند الفجر |
Derste "pasta mı ekmek mi daha iyi" diye sorulunca "ikisi de harika" diye cevap vererek "diplomanı al" diyecekler sanırdım. | Open Subtitles | خلتُ أنّ الصّف سيكون، ''أيُّهما الأفضل، ''الكعك أم الخبز؟ كِلاهما رائعان، يالحماقتك''، ''هاكِ درجتك |
Ben küçükken veremin, seks esnasında ölenler için dendiğini sanırdım. | Open Subtitles | كنت أظن بأنّه مات أثناء ممارسة الجنس، كما في الإدخال. |
Bunun sadece gençliğe ait bir şey olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | حسبتُ هذا أمراً متعلقاً بالمراهقة فقط، صحيح؟ |
Hüküm giymiş kişilerin, içki içmeyi bildiklerini sanırdım. | Open Subtitles | ظننتكم أنتم أيها السجناء تعرفون كيف تشربون |
Aslında sorgulamamın mükemmel olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | في الحقيقة، فكّرتُ أسئلتي كانت شاملة جدّاً |
Sıkıntılıyım sanırdım, kimsenin beni sevmediğini ve sevmeyeceğini sanırdım. | Open Subtitles | خلت أني معيبة، وأنّه لم ولن يحبّني أحد قطّ. |
Küçükken yuvarlak bir yüzüm olduğundan melek olduğumu sanırdım cidden. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة كنت اعتقد انني ملاك لان وجهي دائري |