| Biz de hapisten kaçıp çalıntı perukla etrafta dolaştığını sanıyorduk. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد ظننا أنّك اقتحمت السجن وكنت متنكراً بشعرٍ مستعار |
| Dangalağın teki olduğunu sanıyorduk ama içinde ne cevherler varmış varmış da bilmiyormuşuz. | Open Subtitles | ظننا أنك مجرد مجنون ولكن يبدو أن لديك الكثير من الأشياء في داخلك |
| Thea ile ne kadar vahşi ve eğlenceli zaman geçiriyoruz sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد اعتقدنا أننا سنحظى بوقت شديد الإثارة و مرح مع تيا |
| Birkaç yıl öncesine kadar vampir diye bir şeyin olmadığını sanıyorduk. | Open Subtitles | قبل سنتين مضت, لم نعتقد بوجود تلك الأشياء مثل مصاصي الدماء. |
| Aradığınız katil sanıyorduk, ama bir intihar girişimi. | Open Subtitles | نظن أنه القناص الذي تبحث عنه لكنه يحاول الانتحار |
| Her şeyi bildiğimizi sanıyorduk ama birkez daha, çok karmaşık bir duruma bakıyorduk. | Open Subtitles | إعتقدنا بأنّنا عرفناه كلهّ لكن ثانية ، كنّا ننظر في حالة معقّدة جدا |
| ...ve onu gömdüğümüzde ölü olduğunu sanıyorduk ama şimdi iyi görünüyor. | Open Subtitles | ونحن أعتقدنا انه كان ميت عندما دفناه. لكنه يبدو بخير الان |
| Küçük bir nodül bulduk, tedavi ettik. Hepsi bu sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا كتلة صغيرة وقد عالجناها وقد ظننا أننا قد تخلصنا منها جميعاً |
| Güç gösterisinin yeterli olacağını sanıyorduk ki makineli tüfekle açılan ateşi işittim ve yaralı veya ölmekte olan bir adamın çığlıklarını duydum sonra anladım ki işler ciddileşecekti." | Open Subtitles | ظننا أنّ كل ما في الأمر حاجتهم إظهار بعض القوة ثم سمعت دوي إطلاق مدفع رشاش وصراخ رجل قد تعرض لإصابة أو أنّه يحتضر |
| Orada oturmuş, bizi düşündüklerini sanıyorduk ama çoktan sevgili bulmuşlar. | Open Subtitles | ظننا انهم كانوا يجلسون هناك يتوقون ولكن لديهم رفيقات جديدات منذ الآن |
| Darling hanedanını daha da kirlenemez sanıyorduk ama sadece geçen hafta, trajik yıldırım iki kere düştü. | Open Subtitles | ظننا بأنّ سلالة الدارلينغ لا يمكنها أن تصبح أكثر قذارة ولكن وفي الاسبوع الماضي فقط.. ضربت الصواعق المأساوية مرتان. |
| Halbuki babasının önceki gün vahşi bir hayvanın saldırısı sonucu öldürüldüğünü sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد قتل اليوم الذي قبله اعتقدنا انه هوجم من قبل حيوان بري |
| Sorununun tuvaletinde olduğunu sanıyorduk, tabii ki kafasında demek istiyorum. | Open Subtitles | اعتقدنا أنّ المشكلة كانت في مرحاضه وبهذا أقصد رأسه بالطبع |
| Biz ona tuzak kurduğumuzu sanıyorduk ama o bize tuzak kurmuş. | Open Subtitles | اعتقدنا أننا وضعنا مصيدة له، ولكن هو من وضع مصيدة لنا |
| Bu hayvanların tüm besinlerini yüzeyde bulduklarını sanıyorduk. | TED | كنا نعتقد أن كل هذه الحيوانات تجد كل طعامها على سطح الماء. |
| Bu şeyin, bir insanın icat ettiği bir şey değil de, bir canavar olduğunu sanıyorduk. | Open Subtitles | كنا نعتقد أن هذا وحش وليس سفينة من صنع الإنسان |
| Bu şekilde kendimizi bombalardan ve onların yol açabileceği herhangi bir hasardan koruduğumuzu sanıyorduk. | Open Subtitles | بهذه الطريقة كنا نظن أننا نحمي أنفسنا من القنابل ومن أي ضرر من الممكن أن يلحق بنا |
| Komünizmle savaştığımızı sanıyorduk ama neticede mesele, kimin ne elde ettiğiydi. | Open Subtitles | كنا نظن أننا نحارب الشيوعية لكن في النهاية علمنا أن الحرب لأجل من ينال الغنيمة |
| Sürpriz avantajımız olduğunu sanıyorduk ama öyle değilmiş. Bu bizim günümüz değil. | Open Subtitles | و قد إعتقدنا ان عامل المفاجئة معنا و لكن هذا ليس صحيح |
| Ve oğlan değilsin. Çünkü bir oğlanın geleceğini sanıyorduk ama işte buradasın... tepeden tırnağa kız olarak. | Open Subtitles | لست ولد، إعتقدنا أن ولداً سوف يأتي وهنا رأيناكِ فتاة |
| 11'in Kuleye çarptığını sanıyorduk. Tüm birimler görev yerlerinize. Komuta merkezi. | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أنها صدمت البرجين أيها السادة هذا ما أريد |
| Onun bizden biri olduğunu sanıyorduk, ama değilmiş. | Open Subtitles | ظنناه كان على متن الطائرة و اتضح أنه لم يكن |
| Biliyorum, bunu sana söylemeliydik, fakat biz senin nasıl tepki vereceğinden emin olamadık ve biz bunun daha iyi bir seçim olduğunu sanıyorduk. | Open Subtitles | أعرف انه كان علينا اخبارك ولكن لم نكن نعرف كيف سيكون رد فعلك واعتقدنا أن ذلك سيكون الإختيار الأفضل |
| ...dünyanın gerçeği olduğunu sanıyorduk. | Open Subtitles | في ذلك الوقت صدقنا ان هذه هي حقيقة العالم |
| Trafikte koşmasına izin vermemekten bahsediyorsun sanıyorduk. | Open Subtitles | ظنناكِ قصدتِ ألا نتركه يركض وسط الزحام المروري |
| Kısa süre öncesine kadar dünyevi olmayan kişilerin hepsini hapsettiğimizi sanıyorduk. | Open Subtitles | ظنّنا منذ فترةٍ وجيزة، أنّ جميع الفضائيّين كانوا لدينا في السجن |
| Yapacaktık ancak daha vaktimiz var sanıyorduk. | Open Subtitles | كنا سنفعل هذا . لكن حسبنا ان امامنا متسع من الوقت |
| Biz de bu işin öncüsü Max sanıyorduk, ama Alice'miş. | Open Subtitles | ماكس وكورت. ونحن فكّرنَا ماكس |
| Uyuttunuz mu ki? Sahibinin olmadığını sanıyorduk. Bu yüzden ona bir ev bulmaya çalıştık ama bulamadık. | Open Subtitles | ظننّا أنها كانت تائهة، لذا حاولنا أن نجد لها منزلًا، لكنّنا لم نفلح. |
| Önümüzde parlak bir gelecek vardı... ve sonsuza dek birlikte olacağımızı sanıyorduk. | Open Subtitles | المستقبل وضعنا فورآ للأمام ونحن إعتقدنَا بأننا نعرف بعضنا البعض إلى الأبد |