Nerede o? - Bu sana anlatmaya çalıştığım şey, evlat. Orada yok. | Open Subtitles | - ذلك ما أحاول اخبارك به, أيها الصبى - انها ليست هناك. |
Belki bu, sana anlatmaya çalıştığım şeyi anlamana yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ربما سيساعدك هذا على فهم ما أحاول اخبارك به |
sana anlatmaya çalıştığım sen hazır olduğunda gelenekesel bir baba-oğul ilişkimiz olsun istiyorum. | Open Subtitles | اسمع ، إنني أحاول أن أخبرك أنك .. عندما تكون مستعداً فأنا أريدنا أن نحظى بعلاقة عادية كأب مع ابنه |
Sürekli böyle. sana anlatmaya çalıştığım da buydu. | Open Subtitles | إنها دائماَ هكذا كنت أحاول أن أخبرك |
sana anlatmaya çalıştığım bu. Burası büyük bir yer. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به هذا مكان هائل. |
sana anlatmaya çalıştığım şey de bu. Tam başımın üzerinden geçti. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به لقدعبرمن فوقرأسي! |
- sana anlatmaya çalıştığım buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أخبرك به |
sana anlatmaya çalıştığım da bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول أن أخبرك به |
sana anlatmaya çalıştığım bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به |
sana anlatmaya çalıştığım da bu, | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به |
sana anlatmaya çalıştığım şey Colton hakkında. Anlamadığım şeyler söylemeye başladı. | Open Subtitles | ما أحاول إخبارك به عن (كولتون) أنه يرى أمور لم أفهمها أبداً |
sana anlatmaya çalıştığım da bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به |