"sandığa" - Traduction Turc en Arabe

    • الصندوق
        
    • بالصندوق
        
    • صندوق الشحن
        
    • صناديق الاقتراع
        
    O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. Open Subtitles هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة
    O satıcı sıradan bir akşam yemeğinden sonra karısını öldürüp bir sandığa tıkıp, depoya göndermiş olamaz. Open Subtitles هذا البائع لم يقتل زوجتة بعد العشاء ويلقى بها فى الصندوق ويضعها فى الخزانة
    Çünkü sandığa baktığımda içinde görememiştim. Open Subtitles لأنى عندما نظرت فى الصندوق, لم اراه هناك
    Silâha bakarken ayağım sandığa takıldı ve sendeledim. Open Subtitles لقد تعثَرت بالصندوق بينما كنت انظر للبندقية
    Ya sandığa da bir şey yaptıysa? Open Subtitles ماذا لو فعل شيئًا بالصندوق أيضًا؟
    sandığa fazladan koruma pedi konmasını istediler de. Open Subtitles يريدون واحداً إضافياً في صندوق الشحن
    - Çok iyi. Şimdi şurada talaşlar var, ve onları sandığa serpiştireceksin. Open Subtitles الآن أحضر بعض النشارة من هناك وضعها في ذلك الصندوق
    Ve sonunda, göğsünü oyup kalbini çıkardı, bir sandığa kilitledi ve sandığı tüm dünyadan sakladı. Open Subtitles قطع قلبه وحبسه في صندوق ثم أخفى الصندوق عن العالم
    Şirket sandığa hâkim olursa, denize de hâkim olur. Open Subtitles إن سيطرت الشركة على الصندوق سيطروا على البحر
    Kişi sandığa içinde bir hazine bulma umuduyla yaklaşır, ama onun yerine hiçbir şey bulamaz ve kendi kendine tuzağa düşer. Open Subtitles الشخص يَقتربُ من الصندوق متوقعاً إيجاد الكنزِ بداخله لكن بدلاً مِن ذلك لا يَجِدُ شيءَ ويَنحصرُ بسبب مشكلتِه
    Ama bir kaç çürük elma var diye bütün sandığa kötü diyemezsin. Open Subtitles لكن ليس لأن هناك تفاحتين فاسدتين يعني أن الصندوق كله فاسد
    O sandığa ancak bunlar gibi küçük şeyler sığar. Open Subtitles وهناك شئ واحد فقط مناسب ليتم وضعه في هذا الصندوق
    sandığa çık ve kendini Clarence'ın ellerine bırak. Open Subtitles لتضع الخيوط في مكانها الصحيح الآن، اصعد على الصندوق و اجعل كلارنس يضع بعض القياسات عليك
    [Sessizlik] Bunları topla, sandığa yerleştir. Open Subtitles ‫هيا، اجمعي هذه المجوهرات‬ ‫وضعيها في الصندوق‬
    Üstteki karıştırma motoru yüzünden depo sandığa sığmaz. Open Subtitles محرك التهييج في الأعلى، الخزان لن يسع الصندوق.
    Sadece müşterilerin bıraktıkları var, sandığa bak. Open Subtitles فقط أشياء تركها العملاء خلفهم في الصندوق
    Ayağımın altındaki sandığa tekme attığın gün öğrendim bunu. Open Subtitles عرفت ذلك من اليوم الذي عندما ركلت الصندوق أسفلي
    O sandığa nasıl girdiğini ve neden diğerleri gibi ölü olmadığını anlatmak ister misin? Open Subtitles أتود أن تخبرني كيف انتهى بك المطاف في ذلك الصندوق بدلاً من موتك كالبقية؟
    sandığa gir! Open Subtitles أدخل بالصندوق!
    Gir lan sandığa! Open Subtitles ادخل بالصندوق!
    - George, sandığa gir. Open Subtitles -جورج" ، عد الي داخل صندوق الشحن"
    Bizim iklim politikası üzerinden sandığa gitdik. Open Subtitles لم نذهب الى صناديق الاقتراع في سياسة مناخنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus