Eğer, o cadalozun yanında, on saniyeden daha fazla kalırsam, boğazım tıkanıyor. | Open Subtitles | اذا ظليت مع عفريتة البحر هذه لعشر ثوان اخري سوف ينغلق حلقي |
Roy çenesini 3 saniyeden fazla kapalı tutamıyor. | Open Subtitles | لم يتمكن روي من إطباق فمه لأكثر من ثلاث ثوان |
Bu yeni türe ilk bakışlarını atmak bir haftalarını aldı ve o zaman bile bir saniyeden kısa sürdü. | Open Subtitles | سيأخذ الامر اسبوعاً ليحصلوا على اول نظرة لهذه الانواع الجديدة وحتى لو حدث فأن الامر سيستغرق أقل من ثانيه |
Kumarhaneye ulaşmaları 20 saniyeden uzun sürerse çanta değiştirdiğinizi düşünürsek, tüm parayı havaya uçururuz. | Open Subtitles | اذا اخذوا اكثر من 20 ثانيه ليصلو الى قاعة الكازينو سنفجر النقود في الحقائب والنقود في القبو |
Hakikaten Sheldon, burada kimse iki saniyeden fazla sır tutamazken sen eskiden evli olduğun gerçeğini sakladın mı yani? | Open Subtitles | لاأحد في هذه العيادة يمكنه الحفاظ على سر لأكثر من ثانيتين وانت تمكنت من إخفاء حقيقة انك كنت متزوج؟ |
Büyük beyaz ışığa bakıyordum ve sekiz saniyeden daha fazla gibi geldi. | Open Subtitles | لقد كنت أتطلع إلى ضوء أبيض ساطع، وبدا الأمر لي أطول من مجرد ثماني ثوانٍ فحسب. |
Jagielski rebound için pota altında. On saniyeden az bir süre kaldı. | Open Subtitles | جيكلسكي للداخل و يجد سميث علي الطرف , باق أقل من 10 ثوان الأن |
Şimdi arkandan dört saniyeden fazla baka durursa, tamamdır. | Open Subtitles | حسناً, إذا حَدّقت بك لمدّة لا تقل عن الأربع ثوان, فقد نجحنا. |
Hey, ahbap. Yavaşla. Esasında 5 saniyeden uzun sürünce daha çok hoşumuza gidiyor. | Open Subtitles | يا صاح ، تمهل ، فنحن نود أن نأكل في أكثر من خمسة ثوان |
- On saniyeden kısa sürede fikirlerini değiştirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني جعلهم يغيرون رأيهم في أقل من عشر ثوان أجل أجل صحيح |
Denek "X" on mili beş saniyeden az sürede koştu. | Open Subtitles | المادة "هاء".. ركض 10 أميال في أقل من 5 ثوان |
5 saniyeden az sürede 100 km hıza çıkabiliyor, en yüksek hız 250 km, ve bardak tutacağı yok... çünkü iki elin de direksiyonda olmasını istersin. | Open Subtitles | تصل سرعة 60 بخمس ثوان سرعة قصوى 160, وبدون حامل للأكواب لأنك سترغبين بكلتا اليدين على المقود |
Tüm aramalar 15 saniyeden kısa sürmeli. | Open Subtitles | ولكن كل المكالمات يجب ان تكون اقل من 15 ثانيه |
Ve 20 saniyeden kısa sürede açacağını söylemiştin. Ne kadar kısa? | Open Subtitles | هل تظنى أنكى تستطيعين ايقافه فى أقل من 20 ثانيه,ما طول الـ20 ثانيه ؟ |
Bitime 20 saniyeden az bir zaman kaldı. Beraberlik sürüyor. Kemerlerinizi bağlayın, müthiş bir final olacak. | Open Subtitles | أقل من عشرون ثانيه علي النهايه , و الكل مربوطون اربط حزام مقعدك يا فولكس |
Gözlerine iki saniyeden fazla bak ve beni sevdiğini söyle. | Open Subtitles | إنظر في عيني لأكثر من ثانيتين وقل لي أنك تحبني |
Bunu yapamam, iki saniyeden fazla hatta kalmıyor. | Open Subtitles | لا أستطيع ، إنه لا يبقى على الخط أكثر من ثانيتين. |
Ne demekse o işte. Başka hiçbir çalışan birkaç saniyeden fazla dayanmıyor. | Open Subtitles | لم يتمكن أحد من النظر إليه لأكثر من ثانيتين |
Birkaç saniyeden daha fazla sürdü. Tepki süren çok kötüydü. | Open Subtitles | أكثر من بعض ثوانٍ لقد استغرقت وقتًا لتتفاعل |
64 km/h'lik bir ani hızlanma ve hepsi 6 saniyeden kısa sürüyor. | Open Subtitles | بعدما اندفعت بسرعة تبلغ 64 كيلو متر ينتهي الأمر بأقلّ من 6 ثوانٍ |
Kalp bir saniyeden kısa süre içinde sıfırdan yüze fırlar. | Open Subtitles | القلب يدق من صفر إلى 100 في أقل من ثانية |
John seni ararsa, o görüşme 6 saniyeden fazla sürmeli beni anladın mı? | Open Subtitles | عندما يتصل بكِ, لابد أن تدوم تلك المكالمة لأكثر من ست ثواني, أتفهمينني؟ |
pekala. Ciddi anlamda, Rensink'in denekleri düğmeye 1 saniyeden çok az sonra basıyordu. | TED | من الثانية للضغط على الإزرار هل تستطيع رؤية تلك ؟ |