"savaşırken" - Traduction Turc en Arabe

    • يقاتل
        
    • تقاتل
        
    • يقاتلون
        
    • نقاتل
        
    • أحارب
        
    • أقاتل
        
    • تحارب
        
    • يحارب
        
    • محاربة
        
    • تقاتلين
        
    • حارب
        
    • يحاربون
        
    • يتقاتلون
        
    • لمحاربة
        
    • حاربنا
        
    O hava birlikleriyle savaşırken, biz üstünde bu bebeği kullanacağız. Open Subtitles بينما هو يقاتل الطائرات نستعمل الجهاز عليه
    İranlılar ile savaşırken, o bizim OÇ'mizdi. Open Subtitles لن طالما انه يقاتل الايرانيين فهو ابن عاهرتنا
    Ancak savaşta, insandan bombalarla savaşırken, durum hiç de öyle değildir. Open Subtitles لكن القتال لا يصبح متكافئاً عندما تقاتل قنبلة بشرية طائرة
    Bu kadar genç güneye inip zencilerin özgürlüğü için savaşırken zor durumda olanlara el uzatmayı görev belledim. Open Subtitles بوجود الكثير من شبابنا في الجنوب يقاتلون لحرية الزنوج أشعر بأنه واجب مقدّس
    Eskiden çete bölgesi için savaşırken hep en dişlilerle dövüşürdün. Open Subtitles سابقًا عندما كنّا نقاتل لأجل الأعشاب أنتَ قاتلت الأعتى دائمًا.
    Ben kanserimle savaşırken bunun adaletsizliği ve anlamsızlığı yüzünden kızgındım. Open Subtitles حين كنت أحارب السرطان, كنت غاضبة على عدم العدل به.. وفقدان المعنى به.
    Ben bu duvarların onuru için savaşırken, sen kaçmak için savaşıyorsun! Open Subtitles أنا أقاتل لتشريف هذه الجدران، بينما تقاتل أنت لمغادرتها
    Fakat yolsuzlukla savaşırken para çalan insanların ceplerine dokunduğunuz zaman, sadece susup oturmuyorlar. TED لكن ما يعنيه هو أنه عندما تحارب الفساد عندما تقترب من جيوب الناس الذين يسرقون المال لن يبقوا صامتين
    Kim bizim olanı geri almak için savaşırken yanımda olacak? Open Subtitles فمَنْ مستعدّ ليقف إلى جانبي و يقاتل لِما هو مِنْ حقّنا؟
    Yüzbaşı Alden'ın, yerlilerle hayatlarımız uğruna savaşırken, ya da esir alındığında başına neler geldiğini ya da gelmediğini bilemezsiniz. Open Subtitles انت لا تملك فكرة عن الذي حدث أو الذي لم يحدث للكابتن جون ألدن بينما كان يقاتل من أجلنا ضد الهنود
    İkiniz de Fransa'da savaşırken bacağını kaybettiğini Jamie anlatmıştı. Open Subtitles عندما كان كلاكما يقاتل في فرنسا لم تبطيء من حركتي كثيراً
    Eminim ki, hayatın için savaşırken seni seyretmek beni eğlendirecek videodan sıvışabileceğimden bahsetmedim bile. Open Subtitles بالرغم من انه سوف يكون مسلي بمشاهدتك وانت تقاتل لحياتك مع الذكر انني استطيع ان اجمع ثروه من الفيديو
    İkinci suçluyla savaşırken ağır şekilde yaralandı. Hinata başardı mı! Open Subtitles لقد أصيبت بجروح بالغة عندما كانت تقاتل الشخص الثاني من تلك العصابة
    Bu ülkeyi güvenli kılmak için savaşırken ölen kahramanlar. Open Subtitles أبطال ماتوا وهم يقاتلون لجعل هذه البلاد آمنة.
    Onlar dışarıda savaşırken seninle burada saklanamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أختبئ معك بينما هم يقاتلون هناك
    Ve hepimiz kendimizi denişaşırıda bu çatışmalarda savaşırken bulduk. TED والآن نحن جميعنا وجدنا أنفسنا في الخارج نقاتل في هذه الصراعات.
    Tek suçu, ben ülkem için savaşırken beni desteklemekti. Open Subtitles جريمتها الوحيدة هي أنها كانت تعولني بينما كنت أحارب من أجل بلادي
    Kötü bir herif gibi davranarak adalet adına bu çeteyle savaşırken... 2 yılda hayatımı birçok kez riske attım. Open Subtitles لقد خاطرت بحياتي لما يقارب السنتين أقاتل من أجل أن أسلم هذه العصابة الى العدالة امثل بأن أكون شخص سيئ
    Kral ile birlikte savaşırken kesin bir sürü adam öldürmüşsündür. Open Subtitles أنا أراهن بأنك قتلت الكثير من الرجال عندما كنت تحارب مع الملك
    İran'la savaşırken. Open Subtitles ربما باعوا لصدام ما أراد عندما كان يحارب إيران
    Daha fazla ön yargı ve nefretle haksızlığa karşı savaşırken, daha fazla duvar öremezsin. TED لا يمكنك بناء جدران أبعد عبر محاربة الظلم بالمزيد من التحيز، المزيد من الكره.
    Sen dışarıda canavarlarla savaşırken ben burada tıkılıp kalıyorum diye moralim bozuk. Open Subtitles أنا مستاء , لأني عالق هنا , مختبىء بينما أنتِ بالخارج تقاتلين الوحوش
    İnsanlar kötü adamlara karşı savaşırken birbirlerine yardım etmekten zevk duyar. Open Subtitles الناس الذي يصبحون ركلة خارج مساعدة بعضهم البعض حارب الرجال السيئين.
    Onlar dışarıda özgürlükleri için savaşırken biz de içerde onları hayal ediyorduk. Open Subtitles بينما كانوا يحاربون لأجل الحرية بالخارج كنا نحلم بها و نحن داخل السجن
    Peki biz onlar için savaşırken neredelerdi? Open Subtitles وسوف نقبع مكاننا بينما يتقاتلون على أرباحهم
    Yeni, Süper Kung Fu güçlerimi suçla savaşırken kullanmaya karar verdim. Open Subtitles قررت أن أستخدم أمتيازاتي الجديدة لقوى الكونغ فو لمحاربة الجريمة
    Biz Sırp çetelerine karşı savaşırken, o kilosu 150 Mark'tan kahve sattı. Open Subtitles في الوقت الذي حاربنا ضد الشيتنيك ، كان يبيع المخدرات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus