Ben de, bir savaş bölgesinde ve mülteci kampında çocuklarıma nasıl annelik yaparım diye düşündüm. | TED | لذا بدأت أتسائل، كيف كان سيبدو الأمر أن أربي أطفالي في منطقة حرب وفي مخيم لاجئين. |
savaş bölgesinde yıllarca yaşayan çocukların üzerindeki etkiyi düşünebiliyor musunuz? | TED | يمكنك أن تتخيل تأثير ذلك على الأطفال الذين عاشوا لفترة طويلة في منطقة حرب |
Bu sızıntıları gözardı ediyoruz, çünkü orada gördüğümüz şey bu, ama aslında bu insanlar savaş bölgesinde yaşıyorlar. | TED | ونحن نستطيع لف رؤوسنا حول التسرب وعدم النظر إليه لأننا هذا ما نراه في الحقيقة ، هؤلاء الأشخاص يعيشون في منطقة حرب |
savaş bölgesinde, insanlar ayrılmaya başladığında ölümün eşiğinde olduğunuzu bilirsiniz. | TED | في منطقة الحرب تدرك أنك تقترب من الموت عندما يرحل الناس |
Bir de bana savaş bölgesinde nasıl bu kadar iyi uyuduğumu soruyorlar. | Open Subtitles | إنهم سألوني كيف أنام جيّداً في منطقة الحرب. |
savaş bölgesinde de yazlık alınır mı? | Open Subtitles | أوه يا له من أمر سئ الحظ إمتلاك بيت صيفي في منطقة حرب.و لكن كيف؟ |
Kimse savaş bölgesinde yemek yapmayı düşünmez, ama insanlar yemek zorunda. | Open Subtitles | الناس لا تفكر في اعداد الطعام في منطقة حرب لكن عليهم تناول الطعام |
Sevgilimin savaş bölgesinde öldürülüp öldürülmediğini... öğrenmek için telefonun başında beklemek. | Open Subtitles | الانتظار بجوار الهاتف لأعرف ماذا إذا كان صديقي الحميم قتل في منطقة حرب. |
İtiraf etmek istemesem de savaş bölgesinde bulunduktan sonra evde hayat çok sıkıcıydı. | Open Subtitles | لم أرد الاعتراف بهذا، لكن الحياة في الوطن تصبح مملة بعد تواجدك في منطقة حرب. |
Kafasının içindeki bir savaş bölgesinde tutsak kalmış. | Open Subtitles | انه محاصر في ذهنه في منطقة حرب |
O savaş bölgesinde. | Open Subtitles | فهو في منطقة حرب. |
Bu savaş bölgesinde bir hafta geçirdin. | Open Subtitles | -ماذا؟ قضيتِ إسبوع في منطقة الحرب هنا كيف تقولين هذا؟ |