"savaş yüzünden" - Traduction Turc en Arabe

• بسبب الحرب
• لكن الحرب

savaş yüzünden zarar görmüş, ruhsal olarak yaralanmış ve sarsıntı geçirmiştir.
تعرض للأذى وأصيب داخليا بسبب الحرب وتعرض كذلك للصدمة من جرائها

Cennetteki savaş yüzünden yer yüzüne yollanan düşmüş bir melek.
أمراء الجحيم الملاك الساقط سسقط للأرض بسبب الحرب في السماء

Bu sayı savaş yüzünden eğitim yıllarını kaybetmiş çocukları da içeriyor.
بما فيهم الأطفال الذين خسروا سنوات من التعليم بسبب الحرب في وطنهم.

Savaştan sonra saray bitti. Yani savaş yüzünden, her şey değişti.
حسنا، الإمبراطورية إنتهت بعد الحرب، بسبب الحرب

Ama savaş yüzünden demiryollarında büyük bir gelişme olmalıydı.
لكن الحرب تعني التوسع الهائل للسكك الحديدية في كل مكان

İç savaş yüzünden eğitimi yarıda kesildi.
لكن الحرب الأهلية أعاقت تكملة دراساته

O iç savaş yüzünden yetim kaldı. Sen daha farklı bir şekilde yetim kaldın.
لقد تيتم هو بسبب الحرب الأهلية و تيتمت أنت بسبب اللا مبالاة

Ama Slovakya'da hiç yok. Orada o kadar çok kadın var ki. Ama savaş yüzünden erkek kalmadı.
و لكن في سلوفاكيا لا يوجد أحد يوجد الكثير من الفتيات و بسبب الحرب لا يوجد الكثير من الرجال

Doktor savaş yüzünden olduğunu söylüyor.
فجأة أصبح له ديانة بسبب الحرب, الدكتور نصح بذلك

savaş yüzünden oyun oynamanın zevkini tadamadın.
لأنه بسبب الحرب لم تحصلي على مُتعة اللعب

- Plan buydu ama savaş yüzünden değişti.
تلك كانت الخطة ولكنّها تغيّرت بسبب الحرب

Suriye'deki savaş yüzünden yetim kalmış çocuklara yardım ediyordum.
و التي تعمل مع الأطفال الذين تيتموا بسبب الحرب

Uganda'nın kuzeyinde yaklaşık 1.5 milyon kişi ülke içinde yerlerinden edildi, bunlar başka bir ülkede mülteci değiller ama son 20 yıldır süren iç savaş yüzünden, yaşayacak yerleri yok.
و في شمال يوغندا، يوجد حوالي مليون ونصف نازح ، أناس هم ليسوا لاجئين في بلد آخر، لكن بسبب الحرب الأهلية، التي تجري لحوالي 20 سنة، ليس لديهم مكان ليعيشوا فيه.

65,3 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı, savaş yüzünden -- tarihteki en büyük sayı.
يوجد 65.3 مليون شخص أُجبروا على مغادرة أوطانهم بسبب الحرب -- أكبر رقم في التاريخ.

Bütün bunlar savaş yüzünden, bayan.
أوقات صعيبة يا سيدتي بسبب الحرب.

savaş yüzünden bunu unutacağını sanıp endişeleniyor.
انه قلق ان ينسى هذا الأمر بسبب الحرب

Bunlar savaş yüzünden ailesini kaybeden çocuklar.
هؤلاء الأطفال فَقدوا أبائهم بسبب الحرب