"savcılığın" - Traduction Turc en Arabe

    • الإدعاء
        
    • الادعاء
        
    • النيابة العامة
        
    • الإدّعاء
        
    • مكتب المدعي العام
        
    • المدّعي العام
        
    • والمدعي العام
        
    Sizden gelmenizi Savcılığın istediği doğru değil mi? Open Subtitles هل من غير الصحيح أن الإدعاء طلب منك الحضور إلى هنا؟
    Başka bir gerçek de şu, Savcılığın tanığı yok. Open Subtitles والحقيقة الآخرى هي أن جهة الإدعاء لا تملك شاهداً.
    Savcılığın suçlama için elinde yeterli kanıt olduğunu kabul edeceksin, ama dışarı çıkabileceksin. Open Subtitles تَعترفين لجهة الادعاء بأن لديهم أدله كافيه لــ الإدانة لَكنّ تخرجين من السجن
    Savcılığın, Jolene'i Chad'a tecavüz ederken gördüğünü söyleyen bir tanığı var. Open Subtitles الادعاء قد شاهد عيان أن يدعي أنه رأى جوليني اغتصاب تشاد.
    Sayın hakim, öncelikli tanığımızın cinayeti nedeniyle Savcılığın bir seçeneği kalmadı. Open Subtitles حضرة القاضي، بسبب القتل لشاهدنا الرئيسي، النيابة العامة ليس لديّها خيار
    Savcılığın açığa çıkarmayı beceremediği sonra kaybedip tekrar bulduğu çuvalı mı kastediyorsun? Open Subtitles تَعْني الحقيبةَ التي الإدّعاء أخفقَ في كَشْفها، ثمّ فَقدهاَ، ثمّ وَجدَها ثانيةً؟
    Savcılığın istediği her şeyi kanıtlara dahil etmesine göz yumuyorsunuz. Open Subtitles انت تدع مكتب المدعي العام يضعون كل مايشتهون ضمن الادلة
    Gerçekleri Savcılığın duymanızı istemeyeceği şeyleri konuşarak öğrenebiliriz. Open Subtitles نستطيع معرفة الحقيقة بالحديث عن الأشياء التى لا يريدكم الإدعاء أن تسمعوها
    ...açılış oturumunda Savcılığın çağırdığı tanıklarının kuvvetli ifadeleri dinlendi, Open Subtitles كانت الجلسة المفتوحة يوماً حافلاً بشهادات مثيرة من قِبل محامية الإدعاء الشاهد الأول
    Savcılığın duymanızı istemediği konulardan konuşmaya başlayarak. Open Subtitles بالحديث عن الأشياء التى لا يريدكم الإدعاء أن تسمعوها
    ...açılış konuşmalarını Savcılığın ilk şahitlerinin hararetli ifade vermeleri izledi. Open Subtitles كانت الجلسة المفتوحة يوماً حافلاً بشهادات مثيرة من قِبل محامية الإدعاء الشاهد الأول
    Büyücülük suçlaması, Savcılığın elindeki... en önemli koz. Open Subtitles والإتهام بالسحر هو العامل الرئيسي في الإدعاء لتلك الحالة
    Savcılığın şahidi psikiyatri tedavisi gören bir uyuşturucu bağımlısıdır. Open Subtitles إن شاهد الإدعاء هو مدمن مخدرات يمر بعلاج نفسي.
    Benim söylemeye çalıştığım, Savcılığın temel argümanının bıçağın benzersizliği olmasıdır. Open Subtitles ما أريد قوله أن ندرة السكين وتميزها كانت حجة الادعاء العام الأولى
    - Hayır. Savcılığın elinde yeterli kanıt vardı. Open Subtitles لا سيدي الادعاء كان لديه الكثير من الادلة على ريان
    Savcılığın Carol'a ulaşmasını istemedim, bu yüzden buraya yerleştirdim. Open Subtitles لم أرغب بأن يصل الادعاء العام لكارول ، لذا أخفيتها هنا
    Savcılığın beceriksiz avukatları bana karşı topladıkları delilleri bir şekilde kaybetmişler. Open Subtitles المحامون المنحرفون من النيابة العامة بطريقة ما فقدوا كل الادلة ضدي
    Savcılığın yapacağı görüşmeleri engellediğinde olacaklar bunlar işte baba. Open Subtitles أبي , حسناً هذا ما يحدث عندما تقيم الإجتماعات في مكتب النيابة العامة
    Nihayet beş aylık bir gecikmenin ardından Savcılığın elindeki bilgilere ve delillere erişim imkanı elde etti. Open Subtitles كان لديه إمكانية الوصول لاستكشاف الدليل الذي كان لدى النيابة العامة ولذلك فهو يعمل بجد للغاية ليمر خلال ذلك
    Mutlaka bir şey olmalı... Savcılığın gözden kaçırdığı... benim gözden kaçırdığım... Open Subtitles هناك أصبح لكي يكون شيءا هنا... أشرف الإدّعاء عليه... أشرفت عليه...
    Ben Savcılığın yerinde olsam spor metaforları kullanmaktan kaçınırdım. Open Subtitles لو كنت من مكتب المدعي العام لتريثت قليلاً
    Savcılığın bana söylediğine göre, suçlamalar düşürülmüş. Open Subtitles المدّعي العام قالت ليّ أنّها خفضت من المذنوبية.
    Çünkü Savcılığın duymamızı istemediği bir delil. Open Subtitles لأنه دليل براءة، والمدعي العام لا يريدنا أن نسمعه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus