| Sayın Büyükelçi, istihbaratımız Ihab Rashid'in cephanede kimyasal silah bulundurup bulundurmadığını araştırıyor. | Open Subtitles | سيدي السفير مخابراتنا تحقق إذا كان إيهاب رشيد يخزن |
| Sayın Büyükelçi, zahmet edip hemen geldiğiniz için sağ olun. | Open Subtitles | سيدي السفير شكرًا لك على مجيئك بعد الاتصال بك |
| Hayır, bu yarışta benim atım yok Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | لا، ليس لدي حصان في هذا السباق سيدى السفير. |
| Hayır, sorun değil, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | لا.. كل شئ تمام يا سيدى السفير دعنا نقول أنك مدين لى فقط |
| Harika. Teşekkürler Sayın Büyükelçi. Bunu oylamaya sunmaya karar verdiğimizde size bildiririm. | Open Subtitles | رائع، شكرًا لك سيادة السفير سأعلمك حين نقرر متى نعيد طرح الأمر |
| Sayın Büyükelçi, o koca kel kafanızla gözlerimizi kamaştırıyorsunuz. Konuşalım mı? | Open Subtitles | السيد السفير, بشخصك, وأصلع الرأس أنت تحرجنا, هل تسمح ؟ |
| Bu kabul edilemez Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | أصبح هذا الآن غير مقبول إطلاقا يا سيادة السفيرة |
| Kestiğim için özür dilerim. Sayın Büyükelçi, Aschen delegasyonu.. | Open Subtitles | إعذرونى على مقاطعتكم أيها السفير ، مبعوث الأشين يتوق لمعرفة |
| - Tekrar hoşgeldiniz Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | -في أحلامك سيدي السفير,مرحبا بعودتك جاء هذا أليك |
| Sadece işimi yapıyorum Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | أنا فقط أقوم بواجبي , سيدي السفير |
| Beni senin koruman içimi rahatlatıyor. Sadece işimi yapıyorum Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | أنا فقط أقوم بواجبي , سيدي السفير |
| Hayır, Sayın Büyükelçi. Teşekkürler, Sayın Büyükelçi." | Open Subtitles | لا يا سيدي السفير شُكراً يا سيدي السفير |
| Tünaydın Sayın Büyükelçi. Az önce bay Sears aradı. | Open Subtitles | مساء الخير سيدى السفير مستر سيرز على الخط |
| Genç biri için çok parlak bir kariyer, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | وظيفه متألقه لشخص صغير جدا.. يا سيدى السفير |
| Sayın Büyükelçi, geçen gece sizi aramaya çalıştım ama cevap veren olmadı. | Open Subtitles | سيدى السفير لقد حاولت الأتصال بك الليله الماضيه.. لكن لم يكن هناك مجيب |
| Bize şu an yardımcı olabilirsiniz, Sayın Büyükelçi, çok samimi bir şekilde sohbet ederek. | Open Subtitles | يمكنك المساعدة الآن, سيدى السفير بإجراء مناقشة صريحة جداً معنا |
| - Sayın Büyükelçi. - Günaydın. Oturun lütfen. | Open Subtitles | ـ صباح الخير يا سيادة السفير ـ صباح الخير، تفضلا بالجلوس |
| Sözümüzün arkasında duracağız Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | سوف نحافظ على كلمتنا كما وعدنا يا سيادة السفير |
| Sayın Büyükelçi, ...dokuzuncu sembolü çevirmek için gezegeninizin çekirdeğini kullanma fikri ilk konuşulduğunda bu sadece bilimsel bir meraka dayanıyordu, ...ama artık bu bir ihtiyaç meselesi. | Open Subtitles | السيد السفير حين تحدثنا أول مره لإستخدام نواه كوكبك كمصدر طاقه |
| Her gün iletişim kurabileceğimizin garantisini veremem korkarım Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | أخشى أنّه لا توجد طريقة لضمان اتصالات يومية يا سيادة السفيرة |
| Sayın Büyükelçi, adım Cody. Sanırım beni bekliyordunuz. | Open Subtitles | أنا كودي أيها السفير أعتقد أنك كنت تتوقع مجيئي |
| Ben size bilgi vereyim, Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | حسناً، لديّ بعضُ المعلوماتِ من أجلكَ يا حضرةَ السفير |
| Bakın Komiser Bey. Eminim bir hata var. Sayın Büyükelçi'nin böyle bir şey yapması kesinlikle... | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك خطأ ما من المستحيل أن يكون حضرة السفير |
| İyi akşamlar Sayın Büyükelçi. Bu akşamki partiyi dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | مساء الخير، سيّدي السفير إنني أتطلع لحفلة الليلة |
| Bu konuyu halletmiştik Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | لقد ناقشنا هذا الأمر سعادة السفير |
| Bu konuda bir şey söyleyemezsiniz Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | ليس لديك قول فى هذا الشأن , ايها السفير |
| Elbette Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | بالطبع يا سيدتي السفيرة |