Matematikçiler bu sayıyı daire içine çokgenler çizerek tahmin etmişlerdi. | TED | قدر علماء الرياضيات الرقم من خلال نقش مضلعات داخل الدوائر. |
Son olarak sonuçtan tuttuğun sayıyı çıkart. Elimizde ne kalıyor? | Open Subtitles | وأخيرًا، اطرح الرقم الذي اخترته في البداية، فما النتيجة لديك؟ |
20 saniyeden kısa bir sürede sana istediğim sayıyı tutturdum. | Open Subtitles | في أقل من 20 ثانية قدتك لإختيار الرقم الذي أردتُه |
O zamandan beri artıyor ama şu an ki sayıyı bilmiyoruz. | TED | وهذا العدد ارتفع من ذلك الحين، ولكن ليس لدينا الأرقام بعد. |
Başlattığımız bu hareket sayesinde, bu sayıyı %1'i olan 330'lara düşürdük. | Open Subtitles | تمكّنا من خفض العدد إلى 330 واحد بالمائة من تلك الكمية |
Belki bu sayıyı açıklamak sadece teknik bir mesele, uzmanlardan başka hiç kimseyi ilgilendirmeyen teknik bir detay. | TED | ربما شرح هذا الرقم مجرد مسألة تقنية تفاصيل تقنية تهم الخبراء ولكن غير متعلق بأي احد آخر |
O bu sayıyı açıklamak için on yıllar boyunca çalıştı, ama asla başaramadı, ve neden başaramadığını biz biliyoruz. | TED | وعمل لعقود محاولاً تفسير هذا الرقم ولكنه لم ينجح ونحن نعلم لماذا |
Eğer aynı sayıyı bir kereden fazla gösterirse, 60'dan büyük bir sayıyı gösterirse ya da tam olmayan bir sayıyı gösterirse, oda havaya uçacak. | TED | إذا أظهرت الرقم ذاته أكثر من مرة رقم أكبر من 60، أو رقم غير صحيح، ستنفجر الغرفة. |
Biri çıkardı ve tahtadaki sayıyı yazdı. | TED | أخذ الرقم واحد وكتب هذا العدد على اللوحة. |
Bir sayının karesi denen şey, çoğunuzun bildiği gibi bir sayıyı alıp kendisiyle çarpmaktır. | TED | يوجد شيء يدعى مربع العدد و كما يعلم معظمكم هو أخذ الرقم وضربه بنفسه. |
Ama ben hiç çalışmadığım kadar sıkı çalışsaydım, bu sayıyı milyonlara çıkarabilirdim. | TED | ولكن إذا عملت بجهد أكثر من أي وقت مضى، فيمكنني أن أوصل هذا الرقم إلى الملايين. |
Hangi kutuların az ya da çok yakut içerdiğini bilme şansın olmadığından her biri için aynı sayıyı seçmelisin. | TED | لأنّه لا توجد أي طريقة لمعرفة أي الصناديق يحوي عدداً أكثر أو أقل من الياقوت فيجب أن تختار الرقم ذاته لكل الصناديق. |
Ve eğer bu sayıyı takdir ederseniz, beyindeki kabloların yanlış bağlanması için epey potansiyel olduğunu görürsünüz. | TED | فإذا اعطيتم هذا الرقم حق قدره، ستدركون ببساطة القابلية الهائلة لتشابك اسلاك المخ بشكل خاطئ. |
Komiser benden birden dörde kadar bir sayı düşünmemi istedi, ve sonra düşündüğüm sayıyı tahmin edecek ve kanıtlayacaktı. | Open Subtitles | طلب مني الملازم اختيار رقم من 1 إلى 4 ثم سيحزر الرقم ويثبته لي |
Eğer 216 rakamlı sayıyı istiyorsan, onu her yerde bulabilirsin. | Open Subtitles | لو انك تريد الرقم 216 فأنت يمكن أن تجده في كل مكان |
Çok şükür ki bu sayıyı elimizle hesaplamak zorunda değiliz. | TED | لحسن الحظ، ليس علينا أن نحسب هذا العدد يدوياً. |
Yani bir sayıyı defalarca gördün diye birinin ya da bir şeyin irtibata geçmeye çalıştığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل لأنّك ترى رقماً ما بشكل متكرّر تخال أن شيئ ما يحاول الإتّصال بك؟ |
O problemleri çözmek için sistematik yollar geliştirmişti ve böylece sonuçlar hangi sayıyı alırsanız alın doğru olurdu. | Open Subtitles | لقد طور أساليب منهجية لتحليل المسائل بحيث تُصيب الحلول مهما كانت الأعداد التي أخذتها. في عصر الرياضيات الذهبي، |
Okuyucularımız gibi gelecek sayıyı beklemeniz gerek. | Open Subtitles | عليكم إنتظار الإصدار التالي مثل جميع المتابعين |
Şampiyonayı kazandıran sayıyı attıktan sonra resmen dünyanın en tepesindeydim dostum. | Open Subtitles | بعد إحراز هدف البطولة لقد كنت على قمة العالم يا رجل |
Allen sol taraftan içeri giriyor ve sayıyı kaydediyor. | Open Subtitles | ها هو (ألن) يجري بالكرة من على يساره, ويسدد الهدف |
Bir kişi daha ekle. sayıyı sekize çıkarabilirsin. | Open Subtitles | سيزيدُ واحداً هل بوسعك تشغيله لثمانية مستمعين. |
Makarof pakı, Morrow'un bacakları arasından gönderdi. Ve sayıyı kaydetti. | Open Subtitles | (مكاروف) يمرر القرص بين ساقي (مورو) ويحرز |