"seçeneğin" - Traduction Turc en Arabe

    • خيار
        
    • الخيار
        
    • خيارات
        
    • خياراً
        
    • الخيارات
        
    • خياران
        
    • خيارك
        
    • إختيار
        
    • الإختيار
        
    • خيارٌ
        
    • إختياران
        
    • خيارا
        
    • خياراتك
        
    • الخيارين
        
    • الاختيار
        
    Fazla vaktin yok ve açıkçası fazla bir seçeneğin de yok. Open Subtitles ليس لديك الكثير من الوقت و فى الواقع ليس لديك خيار
    Muhtemelen, bu çirkin davranışları sergilemekten başka bir seçeneğin olmadığını hissettin. Open Subtitles لا بد أنك ظننت أنه لا خيار أمامك إلا التصرف بوحشية
    Çantana oyuncaklarını saklarsa onları iade etmekten başka seçeneğin kalmaz. Open Subtitles فبتخبئته الألعاب بحقيبتك، لا يعود لك خيار سوى إعادتها له
    Biliyorum. Bir seçeneğin var. İlk defa çiğ istiridye yemek gibi bir şey. Open Subtitles أعلم ، لكن أنت لديكي الخيار إنه مثل أول شخص أكل المحار الني
    Ama bu tuşu kullanabileceğin sadece birkaç seçeneğin var: 4 9 16 25 36 ve 49. TED ولكن توجد هناك عدة خيارات لاستخدام الأزرار: 4 9 16 25، 36، و 49،
    Yani arabayı hızlı kullanmaktan başka bir seçeneğin yok, değil mi? Open Subtitles لذا، ليس لديك خياراً آخر عدا أن تقود مسرعاً للمطار فقط
    Ve çok fazla seçeneğin ve çok az zamanın olduğu bir dünyada yaptığımız en bariz eylem etraftakileri görmezden gelmektir. TED وفي عالمنا حيث لدينا الكثير من الخيارات والقليل جداً من الوقت، الشئ العادي لنفعله هو تجاهل الأشياء.
    Senin de silah deposundan silah çalmaktan başka seçeneğin yoktu. Open Subtitles لذا لم يكن لك خيار سوى سرقة الأسلحة من المستودع
    Senin de silah deposundan silah çalmaktan başka seçeneğin yoktu. Open Subtitles لذا لم يكن لك خيار سوى سرقة الأسلحة من المستودع
    Gel de yapalım şu işi. Başka seçeneğin de yok zaten. Open Subtitles تعال وفعل هذا الشيء هل حصلت على أي حال لا خيار.
    Ama eğer ölürüm de ondan ayrılamam diye düşünüyorsan başka bir seçeneğin var. Open Subtitles لكن اذا لم تستطيعي وفضلت الموت على فعل هذا فأمامك خيار واحد متبقي
    Şu virüsü yayma fikrin başka seçeneğin yoktu, değil mi? Open Subtitles خطتك لإطلاق ذلك الفيروس لم يكن لديك خيار آخر، صحيح؟
    Birkaç saat içinde gerçekten de sadece tek bir seçeneğin olduğunu anlayacaksın. Open Subtitles في غضون ساعات قليلة، فسوف تدركين هناك في الواقع خيار واحد هنا.
    Yok, daha değil. Ama öyle bir seçeneğin var olması güzel. Open Subtitles لا، ليس بعد، لكن أحب أن أعرف أن ذلك الخيار متاح
    Tek seçeneğin var. benimle gel ya da seni inciteceğim. Open Subtitles لذا الخيار لك، عودي معي طوعًا، وإلّا أعدتك كرهًا بإيلام.
    İnsanlar, en güvenli seçeneğin mevcut durumu korumak olduğunu düşünmeye eğilimlidir. TED يميل البشر لافتراض أن الخيار الأكثر أماناً هو الحفاظ على الوضع الراهن.
    Bu göbekle, fazla seçeneğin yok. Open Subtitles ابقي في المنتصف جيمبو ليس لديك خيارات كثيرة
    - ...daha haklı. Kurşunu yiyen o sonuçta. - Will, seçeneğin var. Open Subtitles لقد كانت كانت علي الجانب المؤلم للطلقة ويل , لديكِ خياراً
    Bu durumda felç olma durumu, çok fazla seçeneğin olmasının bir sonucudur. TED إذاً العجز عن اتخاذ القرار أحد عواقب كثرة الخيارات.
    Sadece iki seçeneğin olduğunu düşünüyoruz: ya tam müdahale ve asker yerleştirme ya da tümüyle tecrit. TED فإننا دوماً نتصور أن هناك فقط خياران اما تدخل عسكري تام او عزلة دولية تامة
    Ve ödesem bile, garantisi yok Ama bu senin tek seçeneğin. Open Subtitles . ورغم ذلك , ليس هناك ضمانات . لكنة خيارك الوحيد
    Çok kötü bir şey yapacaktı, seçeneğin yoktu. Open Subtitles هو كان سيعمل شيء فظيع جدا, وما كان عندك إختيار اخر
    Doğru seçeneğin bizim onlara verdiğimiz olduğuna inandırmalıyız. Open Subtitles اجعلهم يعتقدون ان الإختيار الصحيح هو الحل الوحيد
    Bir seçeneğin daha var, gömlek almazsın ama benimle bir yemek yersin. Open Subtitles لديكِ خيارٌ آخر؛ لن تشترى قميصاً ولكن ستتناولين الطعام معى
    Bir kızı gebe bırakırsan iki seçeneğin vardır. Open Subtitles إذا لديكِ بنت حبلي لديكِ إختياران أساسيان
    Bunu duymanın zor olduğunu biliyorum, ama bu noktadan sonra başka seçeneğin yok. Open Subtitles أعرف أنه صعب سماع ذلك لكنه ليس خيارا واردا في هذه اللحظة
    Yalanlar sorun çıkartıyor. seçeneğin yok. Open Subtitles إليك شيء عن الكذب إليك المشكلة تكون قد أفسدت جميع خياراتك
    -Beni dinle 2 seçeneğin var Ne dersem yaparsın satış müdürü gibi davranırsın Open Subtitles اسمع ستقوم بأحد الخيارين ,الأول يمكنك أن تخرج للعمل و تتعلم ثانيةً كيف يدار العمل
    Hep güldük, mutlu olduk, çünkü bu seçeneğin dışındaydık. Open Subtitles كان عندنا الكثير من الضحك والسعاده لاننا عشنا خارج هذا الاختيار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus