En sonunda aralarından birini seçmem gerektiğini düşündüm, diğer tüm sevdiğim şeyleri reddedip ve artık sıkılmışlığımı kabul etmem gerekti. | TED | فكرت في أنه في آخر المطاف لابد أن أختار شيئا واحدا فقط وأنسى بقية اهتماماتي، وأخضع للضجر الذي سيُصيبني. |
Ben büyük bir aptal olmadığımdan, senin önünde bulunan şarabı tabii ki seçmem. | Open Subtitles | أنا لست أحمقا كبيرا لذا يمكننى بوضوح ألا أختار النبيذ الذى أمامك |
dedi. "Ve şimdi bir sperm donörü seçmem gerekecek." | TED | والآن يتوجب عليّ اختيار مانح للحيوانات المنوية |
Hediyeyi benim seçmem gerekiyormuş, böylece benim hediyem olabilirmiş. | Open Subtitles | قالت يجب ان اختار الهدية بنفسي لكي تكون فعلا مني |
Yakında bir seçmem var! Yoksa aşağı inip, kıçına tekmeyi basardım... Yapma! | Open Subtitles | لديّ تجربة أداء قريباً، أنت محظوظ أنني لا أنزل كنت سأوسعك ضرباً |
Eğer o ve birine âşık olması arasında seçmem gerekiyorsa, evet. | Open Subtitles | إذا كان الإختيار هكذا أو الوقوع في حب شخص ما ، نعم |
Fakat bana bunlardan birini seçmem söyleniyor. | Open Subtitles | و لكن بينما أنا جالسة أمامها احاول أن أختار, |
Eğer birini seçmem gerekseydi, kesinlikle bunu seçerdim. | Open Subtitles | لا ليست سيئة،اذا كنت سأختار فإنى أختار هذه الحياه |
Bizi bir arada tutabilmek için elimden geleni yapıyorum Ama bu ayrılık daha da uzarsa Bir taraf seçmem gerekecek. | Open Subtitles | سأفعل ما بوسعي لتماسكنا معاَ لكن لو هذا التفرق وصل لحال أسوأ سوف أختار جانباَ |
Ayrıca, madem gizli hayatım ifşa oldu, ikisinden birini seçmem lazım ve ben bunu seçiyorum. | Open Subtitles | أيضاً بما أنني الأن خيرت فيجب أن أختار واحده من الحياتين وأنا أخترت هذه الواحده |
Yaradılış ile yetiştirilme karşı karşıya geldiğinde ben ikisini de seçmem. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بالطبيعة ضد الطبيعة لا أختار شيئًا |
Banka inşaatı için bir mimar seçmem gerekiyor. | Open Subtitles | ولا بد لي من اختيار مهندس معماري للبنك الأمنى. |
Kolayca yapabileceğim basit bir şey seçmem lazım. | Open Subtitles | اريد اختيار شيء بسيط وحسب لأنتهي منه بسرعة |
Kızkardeşim sık sık kendisine elbiselik seçmem için beni görevlendirir. | Open Subtitles | غالباً ما تأتمنني شقيقتي على اختيار ثيابها |
- Bak, basınla konuşmam gerekiyor. Hangi derginin fotoğraf çekebileceğini seçmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب علي أن اختار اي مجلة ستحصل على الصور |
Dürüstlük veya barışı seçmem gerekse, dürüstlüğü seçerdim. Theodore Roosevelt | Open Subtitles | لو طلبو منى ان اختار مابين السلام والشىء الصحيح سأختار الشىء الصحيح |
Üniversiteye başladığımda bölüm seçmem gerekiyordu ben de beni heyecanlandıran bir şeyi seçmem gerektiğini fark ettim. | Open Subtitles | عندما ذهبت للكلية وكان علي اختيار اختصاص ظنت انه يجب علي ان اختار شيء أحبه بحق تدمير الأشياء |
Bak, geç oldu ve bir seçmem var. | Open Subtitles | انظر , لقد اصبح متأخر وانا عندى تجربة أداء |
Ama seçmem gerekirse ve yanlış seçim yaparsam hayatım mahvolabilir. | Open Subtitles | و لكنهم يجبرونني على الإختيار و إذا إخترت بشكل خاطئ يمكنني أن أدمر حياتي |
Aslında renk seçmem gerek. Neden benimle gelmiyorsun? | Open Subtitles | في الواقع، علي أختيار لون لماذا لا تأتين؟ |
Eee, şimdi seçmem gerekirse hangisi, ki bu arada çok garip geldi bana Chandler demem gerekir. | Open Subtitles | حَسناً،هل لا بُدَّ أنْ أَختارَ الآن بالمناسبة انا ارى غرابة فى ذلك الامر انا يجب ان اقول تشاندلر |
Tanrı'm, benim de mahkemeye gitmem ve ikisinden birini seçmem gerekti. | Open Subtitles | يا إلهي, لقد كان يجب ان أذهب الى المحكمة, لأختار احد بينهم. |
Nasıl çalışacağımı seçmem için bazı kriterlere sahip olmak... ...zorunda olduğumu düşünüyorum. | TED | قلت حسنًا علي أن أضع معايير لاختيار الأعمال |
Bak, yarın bir seçmem var. Ayağım kırılırsa gidemem. | Open Subtitles | النظرة، عِنْدي إختبارُ غداً، وأنا لا أَستطيعُ الذِهاب إذا أَكْسرُ ساقَي. |
Evet, spor sunuculuğu için bir seçmem vardı da son dakikada çıktı. | Open Subtitles | اجل, لقد حصلت على تجربة اداء كمذيع اخبار رياضية لكنه كان في اللحظة الأخيرة فحسب |