"seçmenlere" - Traduction Turc en Arabe

    • الناخبين
        
    • المصوتين
        
    • للناخبين
        
    Ama sizin sorununuz seçmenlere kendinizi dinletmeniz sizi dinleyecek kadar sevdirmeniz. Open Subtitles و لكن مشكلتك أن تجعل الناخبين يستمعون إليك و أن تجعلهم يحبونك كما يسمعونك
    Baksana baba, niçin seçmenlere bu şehirle ilgili yapmayı planladığın gerçekleri anlatmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تُخبرُ الناخبين بماذا تُخطط حقاً للعمل بهذه البلدة ؟
    Balina haberin seçmenlere çevre politikamızın kötü olduğunu hatırlatıyor. Open Subtitles قصتك عن الحيتان تذكر الناخبين بأن سجلنا البيئي سيء للغاية
    seçmenlere tuttuğunu koparan, onların istediği gibi biri olduğunu göstermek istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نذكر المصوتين ... بأنهُ الصفقة الرابحة وأنهُ عمدة الشعب
    O seçmenlere lafım şu: "Bu yazıyı okuduğu zaman görün bir siz de". Open Subtitles لهؤلاء المصوتين أقول انتظروا حتى ترى هذا
    seçmenlere paket teklife "evet" oyu vermekle doğru şeyi yaptıklarını göstermeliyiz. Open Subtitles يجب ان نثبت للناخبين انهم كانوا محقين بالموافقه
    Tarih bize gösteriyor ki, seçmenlere bağırarak konuşmak suçlu psikolojisinin göstergesi. Open Subtitles لقد أثبت التاريخ مراراً وتكراراً أن الناخبين الذين يشعرون بكبت أصواتهم يصرخون عالياً
    seçmenlere bakarsak, evet. Open Subtitles نعم، وان سألتم الناخبين لقالوا ان الليبراليين هم الاكثرية
    Efendim, seçim komisyonu bu yardım fonunu... ..seçmenlere taviz verme olarak düşünebilir ve anayasaya aykırı olduğunu ilan edebilir. Open Subtitles يا سيدي، لجنة الانتخابات يمكن أن نعتبر هذا الصندوق الإغاثة .. كما الاسترضاء .. إلى الناخبين وتعلن أنها غير دستورية.
    Yeni seçmenlere ulaşmalıyız ölüleri diriltmemeliyiz. Open Subtitles نحن من المفترض أن يكون الناخبين الجدد ليسوا الموتى
    Sayın Vali, bu endişeli seçmenlere diyeceğiniz bir şey var mı? Open Subtitles أيها الحاكم، ماذا تقول لهؤلاء الناخبين القلقين؟
    seçmenlere ve basına hesap vermek zorundayım. Open Subtitles إنّي مسؤول أمام الناخبين والصحافة الحرّة.
    Politikacılar şunu artık öğrenmeli: Ara sıra da olsa, seçmenlerin bazı kesin istekleri ve seçmenlere verilmiş bazı kesin sözler belki de yerine getiremeyeceğimiz sözlerdir. TED على الساسة في بعض الحالات أن يتعلموا كيف يقولون أن بعض متطلبات الناخبين وبعض الأمور التي وعدنا بها الناخبين، قد تكون أموراً لا يمكن تحقيقها أو أننا لا نعتقد أنه يجب تحقيقها.
    Birleşik Devletler, dünyada seçmen kaydı sorumluluğunu hükümet yerine bireysel seçmenlere veren sayılı büyük demokrasilerden biri. TED فالولايات المتحدة هي إحدى قلائل الدول الديمقراطية الكبرى في العالم التي تضع مسؤولية تسجيل الناخبين على الناخب الفردي, بدلاً من الحكومة.
    Kat ve Marie gibi yerel seçim memurlarını 21. yüzyıl araçlarıyla tanıştırarak ve seçmenlere daha iyi hizmet verecek şekilde eğiterek sistemi şu an değiştirebiliriz. TED باستطاعتنا أن نغير النظام الآن عن طريق ربط مسؤولي الانتخابات المحليين مثل كات وماري بتقنيات القرن الواحد والعشرين والتدريب الذي تحتاجهما لاستخدامها لخدمة الناخبين بشكل أفضل.
    Bunu, seçmenlere ilk ve son kez Lily'e olanları anlatmak için bir fırsat olarak düşün. Open Subtitles حاول النظر لهذا الأمر على أنهُ فرصة "لكي تخبر المصوتين عن "ليلي
    Yasaları eleştirebilir, haklarında nutuk çekebilir medyaya konuşabilir ya da seçmenlere ricada bulunabilirsiniz ama daima kanunların çizdiği sınırlar içinde kalmalısınız. Open Subtitles للتعبير عن إحتجاجنا ،يمكنك إنتقاد القانون وإلقاء محاضرات عنه والحديث للإعلام أو امام المصوتين ولكن عليك دوماً الإلتزام بالحدود التي منحك إياها القانون
    Bunu, seçmenlere ilk ve son kez Lily'e olanları anlatmak için bir fırsat olarak düşün. Open Subtitles حاول النظر لهذا الأمر على أنهُ فرصة "لكي تخبر المصوتين عن "ليلي
    seçmenlere senin suça karşı olduğunu ve Adams'ın bugüne kadar bu konuları umursamadığını hatırlatmamız gerekiyor. Open Subtitles نعم ، نحتاج أن نذكر المصوتين أنكَ رجل ضد الجريمة وأن "أدم" رجل لا يبالي بالمرهـ
    O zaman haydi işe sıkı sarılalım ve bu baston şekerleri seçmenlere dağıtalım. Open Subtitles دعونا تشمر عن ساعد الجد والحصول على هذه حلوى قصب للناخبين.
    Oy merkezleri seçmenlere sabah 7'de açıldı, ama kendi siyasi kaderlerini ellerine almak isteyen seçmenler, sabah 4'te sıraya girmeye başlamışlardı. TED فتحت مراكز الإقتراع للناخبين في الساعة 7 صباحا، لكن الناخبين، حريصون لتسوية مصيرهم السياسي بأيديهم، حيث بداوا يقفون في صفوف منذ الساعة الرابعة صباحا.
    İki yıl sonra rakibiniz Austin'deki seçmenlere, Open Subtitles كيف ستجري الأمور في (أوستن) عندما يقول خصمك لسنتين للناخبين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus