- Evet. Eti benim sebzeleri de senin taşıman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | لكن ألا يجب أن أحمل أنا لحم الخنزير وأنت الخضار ؟ |
Çiftliğe gidip sebzeleri ekeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة لم أدرك أنك ستذهب الى المزرعة لتزرع هذه الخضار اولاً |
Bu mekânda sebzeleri pişirme usullerini. Harikulâde. | Open Subtitles | الطريقة التي يطهون بها الخضار هنا، رائعة |
Boar diye biri kuzeyi yok etmiş. Bu yüzden sebzeleri güneyden almam lazım. | Open Subtitles | ثور ما حطم الطريق الشمالي لذا يجب أن نحصل على الخضراوات في الجنوب |
sebzeleri komşularından satın alıyorlardı, saçlarını kestiriyor ya da terziden yeni bir bluz alıyorlardı. | TED | كانوا يشترون الخضراوات من جيرانهم، يحصلون على تسريحة شعر جديدة أو كنزة جديدة من الحائك. |
Ve siz de muhtemelen çaresiz hastalara sebzeleri taşıyan kişisiniz...? | Open Subtitles | وأنت على الأرجح الذي يحمل البقالة للمرضى العاجزون |
Tüm sebzeleri doğramak ya da kıymak için daha hızlı, daha kolay ve daha güvenli bir yol yok! | Open Subtitles | أنها أسرع وأسهل وأمن طريقة للفرم والتقطيع وسحق أيّ خضار. أنها مضمونة، أليكم كيف تعمل. |
Niye bütün sebzeleri ayıklıyorsun? | Open Subtitles | بأنك من نوع الرجال الذي يلتقط الخضار من طعام ويضعه جانبًا؟ |
Taze meyve sebzeleri kabul etmedi mavi olmadıkları için. | Open Subtitles | لم يتقبل الفاكهة و الخضار الطازجة لأنها لم تكن زرقاء |
sebzeleri dondurmak için alıyor. | Open Subtitles | يشتريه الشخص لتجميد الخضار فيه |
Yutkunmasına, eti yiyiş... sebzeleri kesiş şekline... viski bardağını ya da sigarayı tutuşuna dayanamıyordum artık. | Open Subtitles | و لم يكن بامكاني احتمال الأمر عندما يبتلع طعامه الطريقة التي كان يقطع بها شريحة اللحم و يأكل من خلالها الخضار ثم طريقته بحمل سيجارته أو في تناوله لكأس من الويسكي |
Sadece sebzeleri biraz daha eğlenceli hale getirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | -إنني أحاول جعل الخضار يبدو أكثر مرحاً حسناً، في المرّة القادمة، |
Çünkü geri kalan sebzeleri yıkaman ve karıştırman gerekiyor. | Open Subtitles | لأن بقية الخضار تُغسل وتجمع مع بعض |
sebzeleri çok seviyorum da. | Open Subtitles | أنا فقط أَحبُّ الخضار كثيرا جدا |
Yemezler Senin benim gibi sebzeleri | Open Subtitles | فلم يريدوا تناول الخضار مثلي ومثلك |
Tüm sebzeleri yiyeceğim protein karışımlarımı içeceğim. | Open Subtitles | و سوف أتناول الخضراوات و أشرب خضيض البروتين |
Yumurtaları ve sebzeleri nereden aldın? | Open Subtitles | من أين حصلت على البيض و كل هذه الخضراوات ؟ |
Sihirli gücün ne işe yarıyor, sebzeleri mi büyütüyor? | Open Subtitles | ماا لديك لأجل السحر؟ هل ستجعل من الخضراوات تنمو؟ |
Düşündüğümü mü düşünüyorsun? Sanırım "Molly e sebzeleri yerleştirme de yardım et" değildir. | Open Subtitles | (اخمن ان فكرتك ليست (مساعدة مولي باغراض البقالة |
Bayan, sebzeleri koymayı unuttuk. | Open Subtitles | المديرة نست تكليفك باحضار خضار الشوربة |
Herkes kendini hazırlasın. İnsan oğlunun bildiği en büyük, en sulu, süper zeki sebzeleri görmek üzeresiniz. | Open Subtitles | استعدوا ، سترون الآن خضروات أكبر وأذكى مما شهده الإنسان على الإطلاق |
Güneşin altı çok sıcaktır. Küçük sebzeleri kavurur. | Open Subtitles | الشمسُ حارة، مما يجعل خضرواتك تكون جاهزة |
Ve ailenin bitkisel maddeleri, meyve ve sebzeleri yediğini biliyoruz ama hangi sebze ya da meyvenin bozulmuş olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | ونعرف بأن العائلة تناولت المواد النباتية، من فواكه وخضروات... ولكننا لا نعرف ما هي الفاكهة و/أو الخضروات الملوثة |
Büyükannem kullanır. Çünki o, Akşam yemeği için sebzeleri yıkayıp temizler. | Open Subtitles | لأنها في هذه الأثناء تكون بالمطبخ تقطع و تغسل الخضروات للغذاء |