Sen her zaman yanımda oldun, Ray... babam öldükten sonra. | Open Subtitles | كنت دائما ترعانى راي كل تلك السنوات بعد موت والدنا |
İyide ne olmuş. Sen her zaman bana arıza dersin | Open Subtitles | حسناً .. أمر مهم أنت دائماً تقول أنني أنا الأحمق |
Sen her zaman doğru olanı yapıp aileni her şeyin önüne koy dersin. | Open Subtitles | أنت دائما ماتخبرني, عليك فعل الشئ الصحيح ولكن العائلة تأتي في المقام الأول |
Evet, Sen her zaman yetişkin ve sorumluluk sahibi biri oldun. İspiyoncu. | Open Subtitles | نعم، لطالما كنت الناضج اتبع التصرف المسئول، أيها الواشي |
Sen her zaman o kanepede, bizi canımız sıkkın olduğu zaman güldürmek için varsın. | Open Subtitles | انت دائما ً هنا على الأريكة ،، لنا ،، تضحكنا عندما نكون منزعجين |
Sen her zaman yapmak istediğin şeyi yaparsın zaten. | Open Subtitles | أنتِ دائماً تفعلين ما يحلو لكِ على أيّ حال ولا تطلبين الإذن منّي. |
Sen her zaman sevgili tipiydin. Sanırım hâlâ öylesin. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً من النوع المحب أعتقد أنك لا زلت كذلك |
Ama Sen her zaman onun yanında oldun, ben gittikten sonra bile. | Open Subtitles | لكن أنت كنت دائما موجود من أجلها حتى الفترة التى إختفيت فيها |
Sen her zaman güvenilirdin ama artık buraya bile uğramaz oldun. | Open Subtitles | كنت دائما جديرة بالثقة والآن أنت لم تعودي حتى تأتين كثيراً |
Sen her zaman kurallara karşı geliyorsun, hangi toplumda yaşadığının önemi yok. | Open Subtitles | أنت دائماً تخترق القواعد بغض النظر عن المجتمع الذي أنت فيه |
-Sen bir şey düşünürsün Katie, Sen her zaman bulursun. | Open Subtitles | أنت سَتُفكّرُين في شيئ، كايتي أنت دائماً تفعلي |
Sen her zaman iyi birisin, John. Bundan hiç şüphe duymadım. | Open Subtitles | أنت دائما رجل صالح يا جون لم أشك أبدا في ذلك |
- Sen her zaman insanların sana yukarıdan bakmalarını şikâyet edersin ama bir çiftçi gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنت دائما ُ تشتكي عندما ينظر إليك الناس بإستعلاء ثم تتصرف كقروي |
Sen her zaman otoriter oldun, ...kendini kanunun üstünde gördün, ...sanki kurallar senin için yoktu. | Open Subtitles | لطالما كنت أنت متعجرفاً ومعتبر نفسك أعلى من طائلة القانون كأنما القوانين لا تُطبّق عليك |
Ama Sen her zaman dayak yerdin. | Open Subtitles | ولكنك لطالما كنت تتعرض للضرب ماذا |
Beni asla engelleyemezsin, çünkü fişler aşağı dökülüp sayıldığı zaman Sen her zaman ürkeceksin Efendim,Böldüğüm için özür dilerim Gitmeliyiz. | Open Subtitles | انت لن توقفني لأن عندما تظهر الحقيقة وتحسبها بشكل صحيح انت دائما ستجفل |
Sen her zaman başkalarının sorunlarını kendi üzerine alırsın. | Open Subtitles | أنتِ دائماً تحملين على عاتقكِ مشاكل الآخرين |
Sen, her zaman en sevdiğim yeğenimdin. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً ابن أخي المفضل. |
Sen her zaman nazik bir tavır sergiledin. | Open Subtitles | لطالما كنتِ طيبة القلب للغاية و بعد سالوكي الغير لائق ، الليله الماضية |
Üzgün, mutlu, ya da incinmiş olsan da Sen her zaman bizim için iyi şeyler düşündün. | Open Subtitles | سواء سعيدة أو حزينة ، متألمة كنتِ دائماً هنا تصلي من أجلنا |
Bunun için endişelenmene hiç gerek yok. Sen her zaman büyük bir film yıldızı olacaksın. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تكون قلقاً بشأن هذا ستكون دائماً نجم سينمائي عظيم |
Sen her zaman bir şeyleri yapmak zorunda gibisin, her zaman bir şeyleri kuruyorsun. | Open Subtitles | انت دائماً ترغبين في فعل شئ.. تخططين لشئ |
Sen her zaman yaşadığın hayal kırıklıklarını seni ileri götürecek şeyler olarak gördün. | Open Subtitles | و لقد كنتي دائما هذا النوع من الأشخاص الذين لا يخيب أمالهم أبدا |
Sen her zaman odadaki en zeki kız idin. | Open Subtitles | لقد كنتِ دائما اذكي فتاة بالغرفة |
Sen her zaman peşinden gittiğin şeyi bildin. | Open Subtitles | أنت دائماً كنت تعرف ما تريده و أنت تسعى لتحقيقه |
Sen her zaman benim hanımım olacaksın. | Open Subtitles | أنتي دائماً سَتَكُونيُ سيدتَي. |