Ne zaman birisi kapıya gelse, o kişinin sen olmasını umuyordu. | Open Subtitles | في كل مرة يأتي شخص فيها إلى الباب، يقول انه يأمل ان تكون أنت. |
Taşıyıcı anneliği kabul etseydik donörün sen olmasını isterdim. | Open Subtitles | ان قمنا بإستئجار أم بديلة أرغب ان تكون أنت المتبرع |
Biliyorum ki o arabadakinin sen olmasını diliyor. | Open Subtitles | الأمل الضئيل ... أعلم أنها تتمنى أن تكون أنت |
Onun içindekinin sen olmasını dilemiyor muydun? | Open Subtitles | ألم تكن راغبا بعض الشيء أن يكون أنت من يضاجعها ? |
Eğer kurtarılmaya ihtiyacım olursa kurtaranın sen olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أذا أحتجت أحدا ينقذني, فأنا أريده أن يكون أنت. |
Onun sen olmasını o kadar istedim ki kendimi inandırdım. | Open Subtitles | أردته أن يكون أنت جعلت نفسي تصدق ذلك |
O kişinin sen olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | وأفضّلُ أن تكون أنت الفاعل. |
Bunun sen olmasını istiyorum, Naomi. | Open Subtitles | وأود أن تكون أنت |
Ve bu kişinin sen olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريد أن يكون أنت |
O kişinin sen olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يكون أنت |