Herkesin senden nefret ettiğini bilmek çok rahatlatıcı olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنه من اللطيف أن تعرف بأن هناك أحد ما لا يكرهك |
Onun senden nefret ettiğini inkar etmiyorum. Sadece ona nedenini sor. | Open Subtitles | أنا لا أنكر أنه يكرهك فقط إذهب إليه و اسأله عن السبب |
Son dönemde senden nefret ettiğini düşündüğün biriyle tanıştın mı? | Open Subtitles | هل قابلت مؤخراً من يكرهك تماماً؟ |
Acınacak bir pislik olduğunu ve senden nefret ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | لقد قالت أنك وغد مثير للشفقه و أنها تكرهك |
Tamam, biraz doğruluk payı var ama hâlâ senden nefret ettiğini sanıyorsan yanılıyorsun çünkü öyle olsa neden seni yemeğe davet etmemi söylesin ki? | Open Subtitles | إنّه صحيحٌ قليلاً لكنْ إنْ ظننتها ما تزال تكرهك فأنتَ مخطئ لمَ عساها تطلب منّي أنْ أدعوك للغداء إذاً؟ |
Bunu yapmak isteseydim hemşirelerin senden nefret ettiğini söylerdim. | Open Subtitles | حسنا ان اردت فعل ذلك لأخبرتك كم تكرهك الممرضات |
senden nefret ettiğini düşünüyorsun, ...çünkü baban yerine, senin ölmeni tercih edeceğini, düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين بأنها تكرهكِ... لأنها تفضل لو أنكِ متّي بدلاً من والدكِ |
senden nefret ettiğini düşündüğü kadar nefret etmiyor. | Open Subtitles | -انه لا يكرهك كثيراً انه فقط يفكر بدراسته |
Herkesin senden nefret ettiğini sanma. | Open Subtitles | من فضلك لا تعتقد أن الجميع يكرهك |
Sebastian'ın senden nefret ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا.. لا.. لا لا أعتقد أن سبيتيان يكرهك. |
O kurulda herkesin senden nefret ettiğini biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف ان كل من في اللجنة يكرهك |
Ona havladığın için senden nefret ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يكرهك لأنك تنبح عليه |
senden nefret ettiğini söylemiştin. Ediyordu. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنه يكرهك - لقد كان، لكن الآن أنا على ما يبدو محبوب - |
senden nefret ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه يكرهك |
Şerefsiz bir zampara olduğunu ve senden nefret ettiğini. | Open Subtitles | بإنك حقير تسعى خلف معاشرة النساء وأنها تكرهك. |
Artık annemin senden nefret ettiğini biliyorum, seni cehennemde bekliyor. | Open Subtitles | أعلم بأن أمي تكرهك الآن وهي تنتظرك في الجحيم |
- senden nefret ettiğini sanmam. | Open Subtitles | لا اعتقد انها تكرهك |
Onun patronunun senden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن رئيسته كانت تكرهك |
Kız kardeşinin senden nefret ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن أختك تكرهك |
senden nefret ettiğini sakın sanma Robin. | Open Subtitles | (إنها لا تكرهكِ (روبن |