Emekli maaşının ne olduğunu bilmiyorum ama senin için önemli olmalı. | Open Subtitles | لا الثدي والمعاشات، ولكن يجب أن يكون مهم بالنسبة لك. |
Yüzünden anlaşıldığı kadarıyla, senin için önemli biri olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني التوقع من النظرة التي تعلو وجهك أنه شخص مهم بالنسبة لك |
- Affedersin. Bu koltuklar senin için önemli. | Open Subtitles | هذه المقاعد مهمة لك حسنا هذه هي عائلتك الصيفية عمك كارل |
Neden dün gece bana seksin senin için önemli olmadığını ve onu hiç özlemediğini söyledin? | Open Subtitles | لماذا اخبرتني البارحة اذن ان الجنس ليس مهماً لك ؟ انك لك تعد تفتقده ؟ |
Umarım çünkü eski kız arkadaşını etkilemek senin için önemli görünüyor. | Open Subtitles | آارجو ذلك , لانه يبدو مهمة بالنسبة لك إ قناع صديقتك السابقة المفضلة. |
Ben de duydum. Şu, senin için önemli olan bir şeyin uzaklaşma sesini. | Open Subtitles | سمعت ذلك أيضا صوت شيء مهم بالنسبة لك يختفي |
Belli ki balo senin için önemli. | Open Subtitles | من الواضح أن الحفل الراقص مهم بالنسبة لك |
Neden yapıyorsun ne yapıyorsun, ama bunun senin için önemli olduğunu biliyorum, ve... ve kararını destekliyorum. | Open Subtitles | لماذا تفعل ما تفعله ولكنني أعلم أنه مهم بالنسبة لك و ولذا أنا أدعم قرارك |
Hayatındaki biri, senin için önemli olan bir şeyi mi kaybetti? | Open Subtitles | هل يوجد شخص في حياتك أضاع شيء مهم بالنسبة لك ؟ أنت. |
Bunun senin için önemli olduğunu anlıyorum ama kurallar hala geçerli. | Open Subtitles | اتفهم كم هذا مهم بالنسبة لك ولكن هناك قوانين، نحن نسيطر على زمام الأمور |
senin için önemli olan konuşmayı kesip dinlenmen. | Open Subtitles | ما هو مهم بالنسبة لك أن نتوقف عن الحديث والراحة. |
- Affedersin. Bu koltuklar senin için önemli. Burası senin yaz ailen, Carl amcan. | Open Subtitles | هذه المقاعد مهمة لك حسنا هذه هي عائلتك الصيفية عمك كارل |
Lucas Lee şu an senin için önemli değil. Çık hadi. | Open Subtitles | "لوكاس لي" ليس مهماً لك الآن اُخرج |
Böyle şeylerin senin için önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذه الأشياء مهمة بالنسبة لك |
Kendin gibi insanları tanımanın senin için önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فعلاً أعتقد أن هذا مهم لك لتعرف الأشخاص أمثالك |
Ve senin için önemli kimseyle yalnız kalmamak zorundasın. | Open Subtitles | ويجب أن تحرصِ على أن لا تكونِ وحدك مع شخصاً مهم بالنسبة لكِ |
Bak, bu akşamın senin için önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أسمعي، أعلم أنها ليلة كبيرة بالنسبة لكِ. |
Benden bir şey alması senin için önemli mi? | Open Subtitles | أمن المهم بالنسبة لك أن يسلبني شيئاً ما؟ |
Bunun senin için önemli olduğunu biliyorlardı. | Open Subtitles | لقد علموا أن الأمر مهم بالنسبة إليك |
Ama, bu senin için önemli değil | Open Subtitles | . لكن ، ذلك ليس مهم لكى |
- Rufus'un senin için önemli olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبريني بأن روفيس مهما لكِ |
Bu gün senin için önemli bir gün. İstedim ki Rab seninle olsun. | Open Subtitles | اليوم هو يوم هام بالنسبة لك لذا اريد من الاله ان يكون معك |
Yalnız kalacaksın ve emin ol senin için önemli olan her şey de kaybolacak. | Open Subtitles | وستكون لوحدك حينها وكلّ شيء يهمّك سيزول، أعدك. |
Çok paraya sahip olmak senin için önemli mi? | Open Subtitles | هل من المهم أن يكون لديك الكثير من المال |
senin için önemli bir görevim var. | Open Subtitles | لدي عمل هام لك. |