İşte tamam sandeviçini buraya koyuyorum. senin için burada saklayacağım. | Open Subtitles | سوف نضع شطيرتك فى طريق محايد حسناً, سوف أضعه هنا من أجلك |
Dinle, kimse cezanın ne olacağını bilmiyor ve ailen senin için burada her ne kadar darmadağın olup da gümüş mayo içinde dans etseler de. | Open Subtitles | انصتِ ، لا يعرف أحد ماذا ستكون محكوميتك وعائلتكِ هنا من أجلك على الرغم من أنهم أخفقوا ورقصوا في ثياب رقص فضية |
Baba, yapamam. Ben senin için burada olacağım, tamam mı? | Open Subtitles | بابا ، لا أستطيع سأكون هنا من أجلك ، اتفقنا ؟ |
Bak çok fazla konuşmadığımızı biliyorum, ...ama senin için burada olduğumu bilmeni isterim. | Open Subtitles | أسمع، أعرف أننا لا نتحدث كثيرًا، لكني فقط أريدك أن تعرف أنّي هنا لأجلك. |
Bilmeni isterimki senin için burada olacagim. | Open Subtitles | أريدك أن تعلمي... بأنني سأكون موجوداً هنا لأجلك |
senin için burada pişirebileceğim yemekleri bir hayal etsene Todd. | Open Subtitles | هل تتخيل الوجبات التي قد أطبخها لك هنا (تو) ؟ |
Daima senin için burada olacağım. | Open Subtitles | l'll يَكُونُ دائماً هنا لَك. |
senin için burada olduğumu seni koruyacağımı. | Open Subtitles | بأنني هنا من أجلك لكي احميكِ ؟ ؟ |
- senin için burada olmak istedim. | Open Subtitles | 23 أردت أن أكون هنا من أجلك إنها 1: |
senin için burada olduğumuzu bil yeter. | Open Subtitles | نحن نريد فقط أن تعرف أننا هنا من أجلك |
senin için burada olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انظري، انا احاول بأن اكون هنا من أجلك |
Ama senin için burada değilim. Ne istiyorsun? | Open Subtitles | ـ لكنني لست هنا من أجلك ـ ماذا تريدين؟ |
Ama şunu bil ki, püsküller her zaman senin için burada olacak. | Open Subtitles | الشرائط متواجدة دائماً هنا من أجلك |
senin için burada değilim, Moretti yüzünden buradayım. | Open Subtitles | . " أنا لست هنا لأجلك ، أنا هنا من أجل " موريتي |
Bak, senin için burada değiliz, ihtiyar. | Open Subtitles | انظر, نحن لسنا هنا لأجلك, أيها العجوز |
Pekala, kararın ne olursa olsun senin için burada oalcağım. | Open Subtitles | أي كان ما سوف تقرره سوف أكون هنا لأجلك |
senin için burada olacağız. | Open Subtitles | سنكون هنا لأجلك |
senin için burada değil. | Open Subtitles | انه ليس هنا لأجلك |
senin için burada bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لك هنا |
senin için burada hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | لاشيء بقى لك هنا |
Nona senin için burada olmak istedi. Lane otur, konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أردنا أن نكون هنا من أجلكِ "لين" أجلسي علينا التحدثّ |